AYŞENUR ÖNAL
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi’nde çalışan sağlık emekçilerine ek ödemenin yapılmaması için yapılan eyleme Tez-Koop-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Mustafa Oğuz’da katıldı. Konuya ilişkin açıklama yapan Oğuz, “Yaklaşık üç aydır yoğun biçimde sürdürülen Covid-19 ile mücadele sürecinde Covid-19’dan yaşamlarını yitiren insan sayısı 5 bin 167, yoğun bakım ve entübe hasta sayısı 372’dir. 177 bin hasta da tedavi gördü ve iyileşti. Hekimleri, laborantları, hemşireleri, hastabakıcıları, büro çalışanları, güvenlikçileri; yemekhane, genel temizlik ve bakım elemanları, şoförleri, sosyal bakım çalışanları ile sayamadığımız yüz binlerce insan, bu mücadelenin en ön saflarında günlerce birçoğu evlerine gidemeden; çocuklarını, eşlerini, ana-baba ve yakınlarını göremeden, gece-gündüz demeden çalışıyor. Bu yoğun çalışmalar sonucu çok sayıda sağlık çalışanı yaşamını yitirirken 8 bine yakın sağlık çalışanı Covid-19’a yakalandı ve bunların hemen tamamı yeniden işlerinin başına dönerek korkmadan ve yılmadan insanların sağlığı için yaşamlarını ortaya koymaya devam ediyor” dedi.
Tüm bu yoğunluğa rağmen, 24 Mart’ta yürürlüğe giren 3 aylık ek ödemede büyük ayrımcılık yapıldığın belirten Oğuz, “Sağlık Bakanlığı’nın belgelerine ve verilerine yansıdığı gibi ülkemizde sağlık sisteminin farklı konumlarında görev yapan herkes; niteliği, statüsü, çalıştıkları ortam farklı da olsa sağlık sisteminin bir parçasıdır. Çünkü sağlık sistemi, farklılıklardan oluşan bir bütündür. Bu gerçek yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belgelerinde de böyledir. Bu önemli gerçeğe rağmen üç aylık ek ödemenin yalnızca bir bölüm çalışana yapılması, buna karşılık sistemin ağırlığını oluşturan çalışanlara yapılmaması tam anlamıyla ayrımcılıktır; çalışan yüz binlerin fedakarlığını küçümsemektir ve değersizleştirmektir. Oysa sağlık çalışanları aynı ortamın, aynı çalışma sisteminin, aynı risklerin ve aynı tehlikelerin birer parçasıdır” diye açıkladı.
“BİZ BİZE GERÇEKTEN YETİYORUZ. AMA SİZ BİZE YETEMİYORSUNUZ”
“Biz buradan ‘Biz Bize Yeteriz’ diyenlere sesleniyoruz” diye Oğuz, “Evet biz bize gerçekten yetiyoruz. Ama siz bize yetemiyorsunuz, yetmiyorsunuz. Çünkü sizin bize uzattığınız el kısa. Sizin bize uzattığınız el kapalı. Sizin bize uzattığınız el ayrımcı. Ve sizin bize uzattığınız el, eğer yüz binlerce sağlık çalışanının haklarını yok saymaya devam ederseniz, çok açık söylüyoruz kirlenecektir. Çünkü siz, sağlık sistemini yürüten yüz binlerce insanı dışlıyorsunuz. Çünkü siz, sağlık çalışanları arasında ayrımcılık yapıyorsunuz. Çünkü siz, sağlık çalışanlarının en doğal haklarını ödemiyorsunuz. Çünkü siz, sağlık çalışanlarını küçümsüyorsunuz, yaralıyorsunuz” diye tepki gösterdi.
“COVİD-19 HASTALIĞI TÜM ÇALIŞANLAR İÇİN MESLEK HASTALIĞI OLARAK TANINMALIDIR”
Sağlık emekçilerine hak ettikleri değerin verilmesi gerektiğini belirten Oğuz, şunları söyledi;
“Sağlık çalışanları arasında ayrımcılığa neden olan ek ödeme düzenlemesine, sağlık sisteminde yer alan tüm çalışanlar şartsız ve koşulsuz olarak dahil edilmelidir. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadroya geçirilen ancak sendikal ve toplu sözleşme hakları uluslararası sözleşmelere, Anayasaya ve yasalara rağmen kısıtlanan ve verilmeyen haklar hemen verilmelidir. Bu statüde bulunan tüm çalışanların hak kayıpları gecikmeden mutlaka karşılanmalıdır. Tüm sağlık çalışanlarına hiçbir ayrım ve farklılık gözetmeden Covid - 19 salgını süresince ek ödeme yapılmalıdır. Tüm sağlık çalışanlarına, Covid-19 salgını sürecinde yürüttükleri özverili ve ağır çalışma koşulları dikkate alınarak emekliliklerinde geçerli olmak üzere yıpranma payı verilmelidir. Covid-19 hastalığı tüm çalışanlar için meslek hastalığı olarak tanınmalıdır; bu hastalık nedeniyle geçici ya da sürekli iş göremezliği olanlar iş kazası geçirmiş sayılmalıdır. Tüm istemlerimiz için mücadelemizi her boyutta inançla ve tutarlılıkla sürdürmeye kararlıyız. Sizlerin bize güç vereceğine inanıyor ve güveniyoruz.”