Haber Merkezi

Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Mersin İl Koordinasyon Kurulu’ndan (İKK), Karaduvar’da yapılmak istenen Polipropilen Tesisi ile ilgili sessizliğini bozdu. Kent kamuoyunda büyük tepki çeken tesisin CFS Petrokimya Sanayi Anonim Şirketi tarafından tesis edilmesi ve işletilmesi planlanan TEKFEN Polipropilen Üretim Tesisi Yatırımı Projesi’nin; TOROS Tarım Sanayi ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı olan parsel saha sınırlarında yapılması ve işletilmesinin planlandığını açıklayan İKK, ÇED Raporu’nun bakanlıkça 10 Mart 2020 tarihinde onaylandığını anımsattı.

İKK açıklamasında, “Raporda belirtilen proje sahası; işletmeci firma tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na yapılan başvuru sonucunda, Cumhurbaşkanı Kararı ve 2318 Karar Sayısı ile ‘Özel Endüstri Bölgesi’ olarak ilan edilmiş ve bu karar 27.03.2020 tarih ve 31082 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Projenin yapılması planlanan ve ÇED Raporu düzenlenen alan (11129 ada 1 parsel), toplam 1.092.511,53 m2 yüz ölçümündedir. Bu alan üzerinde mevcut durumda Toros Gübre Tesisi bulunmaktadır. Bu alan hakkında, 2018 yılında Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı’nda imar lejantı belirlenmiş olup buna göre; yaklaşık 364 bin metrekarelik kısmı için ‘Serbest Bölge Gelişim Alanı’, 547 bin metrekarelik kısmı için ‘Sanayi Depolama Alanı’ ve geriye kalan kısmı için ise yol ve yeşil olarak plan kararı verilmiştir” ifadeleri yer aldı.

2014 YILINDAN GÜNÜMÜZE NE DEĞİŞTİ?

Ayrıca, “2014 yılından günümüze ne değişti?” sorusuna da yanıt aranan açıklamada, “2014 yılında bu konu ile ilgili olarak, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın, 10479 ada üzerinde muhtelif parsellerdeki taşınmazların sanayi ve depolama alanı, günübirlik turizm alanı ile park ve yeşil alanlar olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca işlevlendirilmesine yönelik 1/25 bin ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı, ve 1/1000 ölçekli uygulama imar plan değişikliğinin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, takiben iptaline karar verilmesine dair dava konusu olmuştur. Dava sürecine Mersin Serbest Bölgesi (Mesbaş) ve Deniz Ticaret Odası da, davacı yanında katılma talebinde bulunmuş ve davaya müdahil olmuşlardır.

İlgili dava konusunda; planda bu alanın serbest bölgenin gelişmesi amacıyla ‘Serbest Bölge Alanı’ olarak belirlenmesi gerektiği görüşü oluşturulmuştur. Bu alanın, davalı bakanlıkça

1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde ‘Serbest Bölge Alanı’ olarak değil de, bütün bölge için ‘Sanayi ve Depolama Alanı’ olarak kullanılması öngörülmüştür. Davacı tarafça, bu kullanım kararının; plan bütünlüğüne, Serbest Bölge gelişme planlarına, Konteyner Limanı ulaşım ihtiyaçlarına, kullanımlar arasında erişim ilkesine aykırı olduğu savunulmuştur. Ayrıca davacı tarafça; bölgenin sanayileşme nedeniyle ortaya çıkan kirlilik, gürültü ve diğer çevresel olumsuz etkiler nedeniyle turizm olanaklı olmadığı yeşil koridorların 100 metre derinliğinde düzenleme yapılması gerektiği ve alınan kararların bölgenin trafik yoğunluğunu arttıracağı Liman, Serbest Bölge kapılarında kilometrelerce araç trafiğinin yaşandığı belirtilmiştir.

MTSO, MDTO VE MESBAŞ’A ‘GÖZ YUMDULAR’ TEPKİSİ

Görüldüğü üzere, 2014 yılında davacı ve katılımcıların görüşleri neticesinde açılan davada belirtilen görüşler ile günümüzde aynı kurumların, bölgenin özel endüstri bölgesi ilan edilmesi ve Polipropilen tesisinin yapılması hakkındaki görüşleri arasında aykırılıkları vardır.

Meslek hizmetleri görmek, meslek ahlak ve tesanütünü korumak, ticaret ve sanayinin genel menfaatlere uygun suretle geliştirilmesine çalışmak ve bu maksatla verilecek işleri yapmak üzere kurulan tüzel kişiliğe haiz meslek teşekkülü mahiyetindeki kamu kuruluşları olarak faaliyet gösteren kuruluşların, ilgili alanın mevcut planlarda serbest bölge gelişim alanı ve sanayi depolama alanı olarak işlev görmesinde oluşturacağı artı değeri, kent ekonomisi ve binlerce kişi istihdamın sağlanabilecek olmasını göz ardı etmiş olduklarını ve bölgenin tek tip plastik sanayi endüstrisi işlevi kazandırılarak kalkınma politikalarının, ekonomik çıkarların ve istihdamın çok daha sınırlı sayıda kalmasına göz yumdukları anlaşılmaktadır. 1/100 bin Ölçekli Revizyon ÇDP Değişikliği itirazı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 29.05.2020 tarihinde onaylanan ‘Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Revizyon ÇDP Değişikliği (Toros Tarım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Mersin Özel Endüstri Bölgesi)’ 10.06.2020 tarihinde Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Hizmet Binası İlan Panosunda Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 33. Maddesi hükümleri uyarınca 10.06.2020 tarihinde Mersin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce askıya çıkarılmıştır. Askıda olan plan revizyonuna itiraz son tarihi 10 Temmuz 2020’dir.

“MERSİN ANA KONTEYNER LİMANI GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRMİŞTİR”

Bölgenin endüstri bölgesi olarak düzenlenmesi ile bu alanlarda 4737 sayılı ‘Endüstri Bölgeleri Kanunu’ ve ilgili yönetmelik hükümleri geçerli olacaktır ve bu alanlarda yer seçecek kullanımlar ve yapılaşma koşulları alt ölçekli imar planlarında netleştirilecektir.

Mersin Ana Konteyner Limanı yol bağlantısı iptal edilmektedir. Liman bağlantısı olmadan limanın işletilmesi olanaksızdır. Bu vesile ile Mersin Ana Konteyner Limanı geçerliliğini yitirmiştir.

Serbest bölge gelişim alanı iptal edilmektedir. Mevcut durumda 11.000 istihdamı olan Serbest Bölgenin genişlemesi durumunda ek olarak 4.000 civarında istihdam olanağı sağlayacak iken bu karar iptal edilmiştir. Öngörülen sanayi tesisinin istihdam yaratma kapasitesi çok sınırlıdır(400-450 Kişi).

Özel Endüstri Bölgesi sınırları belirlenirken mevcut 1/100.000 ÇDP plan, çevre kullanımları, çevre nüfusu, kentin ekonomisi dikkate alınmamıştır. Sadece parsel sınırları esas alınmış buna karşın konteyner limanı girişi, serbest bölge genişlemesi ve çevresinde yaşayan halkın konumu ve nüfusu göz ardı edilmiştir.

Aynı bölgede daha önce bakanlıkça plan değişiklikleri ile belirlenen sanayi tesisi sınırı İdare Mahkemesince iptal edilmiştir.

TURİZM, BALIKÇILIK, TARIM GÖZARDI EDİLDİ!

Endüstri alanı ilanı ve plan değişikliğinde, 60 metre yakınındaki en yakın yaşam alanını, 10 km mesafede Mersin Tarsus Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesini, Karaduvar Balıkçı Barınağı ve balıkçılık sektörünü ve bölgenin tarımsal üretim işlevini gözardı edilerek gerçekleştirilmiştir.

Planlama alanının ağır kirlilik oluşturan sanayi alt yapısı ile Serbest Bölge ve Mersin Limanı’nın verimliliğini etkileyebilecektir.

Planlama kapsamı ile hazırlanırken sürdürülebilir planlama politikalarıyla hareket edilmediği ve planlama yaklaşımları ile temel şehircilik ilkelerine uyulmadığı görülmektedir.

Konu ile ilgili Mersin Büyükşehir Belediyesi kurumsal olarak Ağustos 2013 ve 2019 tarihlerinde olumsuz görüşü bulunmaktadır ve dava sürecindedirler.

Yukarıda verilen bilgiler ve görüşler çerçevesinde, projenin yer seçiminin doğru olmadığını, bölgede halihazırda kent ve çevre sorunları yaşanıyorken ciddi tarımsal, çevresel ve ekolojik problemlere neden olabilecek bir projenin bölgeye yapılmak istenmesine karşı olduğumuzu ifade eder sürecin hukuki ve teknik olarak takipçisi olduğumuzu belirtmek isteriz” denildi.