Haber Merkezi
Mersin Serbest Bölge’de faaliyet yürüten Öz Hayat Tekstil’de çalışan 50 yaşındaki işçi Ahmet Güven Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Öz Hayat Tekstil’de daha önce üç işçinin hastalığa yakalanmasının ardından vaka sayısı çoğalmış, firma ise üretime devam etmişti.
Mersin Serbest Bölge’de yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakaları artarken, Öz Hayat Tekstil’de çalışan 50 yaşındaki Ahmet Güven adlı işçi hayatını kaybetti. Astım hastası olan Güven’in, Covid-19’a yakalanmasının ardından karantina altında tutulduğu belirtildi. Ayrıca Covid-19 hastası olan bir işçinin daha durumunun ağır olduğu öğrenildi.
‘ÜRETİM DEVAM ETTİ, VAKALAR ARTTI’
Konuyla ilgili Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil) Çukurova Temsilciliği tarafından bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Öz Hayat Tekstil’de daha önce üç işçinin virüse yakalanmasının ardından sayının çoğaldığı, firmanın üretime devam etmesi ile tehlikenin ve vakaların arttığı ifade edildi.
‘SEMPTOM GÖSTEREN İŞÇİLER FİRMA YETKİLİLERİNCE SAKLANIYOR’
“Serbest bölgede korona vakalarının sorumluları ilk semptomlar ortaya çıktığında bunu önemsemeyen firma yetkilileridir. İşçileri zamanında bilgilendirmeyenlerdir” denilen açıklamada, çalışırken fenalaştığı halde arkadaşlarının virüse yakalandığını işçilerin çok daha sonra öğrenebildiği, semptom gösteren işçilerin firma yetkilileri tarafından saklandığı belirtildi.
‘DENETÇİLER GELDİĞİNDE MASKE DAĞITIYORLAR’
Önemli iddiaların sıralandığı açıklamada “Sipariş aldıkları firmaların denetçileri geldiğinde işçilere maske dağıtmaya başlayan işletmeler vardır. Semptomların ortaya çıktığı öyle firmalar vardır ki rahatsızlanan işçilere ilk önce izin bile verilmemiştir. Hatta virüse yakalanan arkadaşlarını duyduklarında çalışmak istemeyen işçilerin, firma yetkililerinin baskısıyla çalışmaya mecbur edildikleri yerler vardır” ifadeleri kullanıldı.
‘ÖNLEM DEĞİL, CİNAYETE TEŞEBBÜS’
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Kayıplarımızın son olmasını istiyoruz. Daha fazla kardeşimizin Covid-19 nedeniyle aramızdan ayrılmasını istemiyoruz. Ancak bu ne bizlerin temennisiyle, ne de tek başına işçilerin bireysel önlemleriyle mümkün olabilir. Toplum sağlığını tehdit eden salgın hastalıklara karşı daha kapsayıcı, yukardan aşağıya doğru önlemler alınması gereklidir. Hele hele bu yaz sıcağında işçilere verilen tek bir maskeyle ‘bütün gün idare edin’ yahut da ‘verilen maskeleri yıkayın yıkayın kullanın’ demenin hiçbir inandırıcılığı yoktur. Bunun adı önlem değil cinayete teşebbüstür. İşçiler haber bültenlerinde salgına karşı uyulması gereken önlemleri duyarken, fabrikalarda bitirilmesi gereken işlerin baskısıyla karşı karşıyadır.
‘BULAŞIM RİSKİ ÇOK FAZLA’
Daha önce yaptığımız açıklamalarda da duyurduğumuz gibi Mersin Serbest Bölge’nin yapısı itibariyle salgının bulaşım riski çok fazladır. Her ne kadar ayrı firmalarda çalışsa da işçiler bölgede iç içedir. Kafeteryalar, bankalar, PTT, öğlen molalarında, çalışılmayan saatlerde ortak kullanım alanları bulunmaktadır. Yaklaşık 10.000 işçinin çalıştığı serbest bölgede, uluslararası limanın olması da bir başka faktördür. Kimi firmaların anlaştıkları servis şirketleri farklı yerlere de çalıştığından riskin yayılma potansiyeli artmaktadır.
‘İŞÇİLER DAHA FAZLA BEDEL ÖDEMEMELİ’
Hiçbir şey işçi sağlığından daha değerli değildir. Parayı değil insan sağlığını önceleyen tedbirlerin alınması acildir. İşçilerin sağlığı için maliyet hesabı yapılmamalıdır. Hayatın maliyetinin ölçüsü yoktur, önlemsizliğin bedeli vardır. Bu bedeli işçiler daha fazla ödememelidir.”