AYŞENUR ÖNAL
Toplumsal hayatı tehdit etmeye devam eden Covid-19 pandemisi sürecinde okulların açılması süreci yaklaşırken; eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin korkuları arttı. Bakanlıkların konuyla ilgili araştırma yapmamış olması ve normalleşme ile artan vakaların daha büyük korkulara neden olmasından dolayı bir araştırma yapan Eğitim-Sen, konunun tüm paydaşlar ile yeniden görüşülmesi çağrısı yaptı. Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitimciler ile sağlıkçılar arasında tartışılarak ve gerekli önlemlerin her açıdan düşünülerek alınması gerektiğini pandemi başından itibaren belirten Eğitim-Sen, 2 bin 239 eğitimci ile görüşerek katılımıyla ‘Pandemi Koşullarında Eğitim’ başlıklı bir araştırma gerçekleştirdi.
Eğitimcilerin fikirlerinin alınmadığına vurgu yapan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Türkiye’de pandemi başından itibaren ciddi bir kriz yaşanıyor. Maskenin bile dağıtılmasında çok ciddi bir kriz yaşanmışken okulların bu durumda açılmasını mantıklı bulmuyoruz. Pandemi başladığından beri biz Eğitim-Sen olarak her seferinde ‘Birlikte önlemler alalım, toplumun ve öğrencilerin ihtiyacına göre ilerleyelim’ dedik, ama bizim talebimiz önemsenmedi. Yine de okul öncesinden yüksek öğretime kadar 150’yi aşkın okuldan 2 bin 239 eğitimci ile görüştük. Böyle bir araştırma Türkiye’de yapılmadı. Biz bu araştırmanın okulların açılması sürecine katkı sağlamasını umut ediyoruz” dedi.
PANDEMİ KOŞULLARINDA EĞİTİM
18 milyonu aşkın öğrencinin ve 1 milyonu aşkın eğitimciyi ilgilendiren ‘Pandemi Koşullarında Eğitim’ başlıklı araştırmanın soruları ve yanıtları şu şekilde;
“Okula servisle ulaşan öğrenciniz var mıdır?
Ankete katılanların yüzde 85’i öğrencilerin okula servis ile geldiğini ifade etmiştir. Okul servislerinin fiziki mesafenin korunması açısından ciddi bir risk oluşturduğu açıktır.
Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında sınıf mevcudu aşağıdakilerden hangisine uymaktadır?
Ankete katılanların yüzde 43’ü çalıştığı okulda sınıf mevcudunun 20-30 arası, yüzde 36,4’ü ise 30-40 arası olduğunu ifade etmiştir. Eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birisi olan ‘kalabalık sınıflar’ sorunu pandemi koşullarında fiziki mesafeye uyarak eğitim-öğretim yapılmasının ne kadar zor olduğunu açıkça göstermektedir.
Okulların açılması durumunda hâlihazırdaki sınır mevcudunu koruyarak dersliklerinizde öğrenciler arası gerekli mesafenin sağlanması mümkün müdür?
Ankete katılanların yüzde 93’e yakını okulların açılması halinde halihazırdaki sınıf mevcutlarıyla, öğrenciler arasında gerekli fiziki mesafenin sağlanmasının mümkün olmadığını ifade etmiştir.
Maske kullanarak ders anlatımı olursa, ders sürelerinin aşağıdaki hangi aralıkta olmasını doğru bulursunuz?
Ankete katılanların yüzde 70’i maske kullanarak ders anlatımı olması halinde ders sürelerinin ‘20 dakika’ ile sınırlandırılması gerektiğini belirtmiştir. Ders süresinin ‘30 dakika’ olması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 28,5’tir.
Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği ilkelere göre okulun kapalı alanlarının toplam metre karesi öğrenci sayısına bölündüğünde her 4 metre kareye 1 öğrencidir. Okulunuz bu açıdan yeterli alana sahip midir?
Ankete katılanların yüzde 90,8’i, Sağlık Bakanlığı’nın okullar için belirlediği ilkelere göre, çalıştıkları okulun yeterli alana sahip olmadığını söylemiştir. Yeterli fiziki alana sahip olduklarını söyleyenlerin oranı yüzde 9 ile sınırlı kalmıştır.
Okulunuzda ikili eğitim yapılabilmesinin koşulları bulunmakta mıdır?
Katılımcıların yüzde 61,7’si okulunun ikili eğitim için uygun koşullara sahip olduğunu belirtirken, yüzde 38,3’ü okulunun ikili eğitime uygun olmadığını ifade etmiştir.
Okulunuzda üçlü eğitimin yapılabilmesinin koşulları bunmakta mıdır?
Okulunda üçlü eğitim yapılabilmesinin koşullarının olmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 80,4 gibi yüksek bir oranda çıkmıştır.
Okulunuzda öğrenci tuvaletlerinin sayısı ve büyüklüğü fiziki mesafeyi korumak için yeterli midir?
Ankete katılanların yüzde 87’si çalıştığı okulda öğrenci tuvaletlerinin, sayı ve büyüklük açısından fiziki mesafeyi korumak için yeteli olmadığını ifade etmiştir.
Okulunuzda bulunan kantin, konferans salonu, laboratuar, kütüphane, spor salonu, çok amaçlı salon vb ortak kullanım alanlarında fiziki mesafenin korunacağı yeterli alan var mıdır?
Ankete katılanların yüzde 88’i çalıştığı okullarda bulunan diğer ortak kullanım alanlarında öğrenciler arasında fiziki mesafenin korunacağı yeterli alanın olmadığını ifade etmiştir.
Okulunuzda öğretmenler odasında fiziki mesafenin korunacağı yeterli alan var mıdır?
Ankete katılan eğitimcilerin yüzde 82,7’si öğretmenler odasında fiziki mesafenin korunacağı yeterli alanın olmadığını belirtmiştir.
Okulunuzda eğitim emekçilerinin kullandığı tuvaletlerin sayısı ve büyüklüğü fiziki mesafeyi korumak için yeterli midir?
Ankete katılan eğitim emekçilerinin yüzde 71’i kullandıkları tuvaletlerin sayısının ve büyüklüğünün fiziki mesafeyi korumak için yeterli olmadığını belirtmiştir.
Eğitim öğretimin başlaması durumunda sizin ve ailenizin sağlığının tehdit altında olacağını düşünüyor musunuz?
Katılımcıların yüzde 96,4 gibi çok büyük bir bölümü, pandemi sürerken eğitim öğretimin başlatılması halinde, kendisi ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünmektedir.
Okulunuzdaki sosyal etkinliklerin fiziki mesafe kurallarına ve sağlık koşullarına uygun biçimde yapılabileceğini düşünüyor musunuz?
Ankete katılanların yüzde 92,9’u okullardaki sosyal etkinliklerin fiziki mesafe kurallarına ve sağlık koşullarına uygun olarak yapılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir.
Okulunuzda düzenli biçimde dezenfekte ve temizlik çalışmalarının yapılabilmesi için yeterli bütçe var mıdır?
Okullarda düzenli olarak dezenfekte ve temizlik yapılabilmesi için yeterli bütçe olup olmadığına ilişkin soruya, katılımcıların yüzde 84,4’ü okul bütçesinin yetersiz olduğu yanıtını vermiştir.
Okulunuzda eğitim öğretimin sağlıklı biçimde yapılabilmesi için ek personele ihtiyaç var mıdır?
Ankete katılanların yaklaşık yüzde 93’ü, okullarında eğitim öğretimin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için ek personele (öğretmen, yardımcı hizmetli vd.) ihtiyaç olduğunu düşünmektedir.
Sizce pandemi döneminde eğitimin bütçesi arttırılmalı mıdır?
Ankete katılan eğitimcilerin tamamına yakını (yüzde 99,3) pandemi döneminde eğitime ayrılan bütçenin arttırılması gerektiğini ifade etmiştir.
UNESCO Uluslararası Eğitim Planlama Enstitüsü, okulların yeniden açılmasıyla ilgili olarak çeşitli öneriler paylaşmıştır. UNESCO’nun önerileri arasında eğitime ayrılan bütçenin korunması, okullara bütçeden ayrılan payın artırılması gibi önemli öneriler yer almaktadır.
Uzaktan eğitimin nitelikli biçimde yapılabildiğini düşünüyor musunuz?
Ankete katılanların yüzde 93,8’i uzaktan eğitimin nitelikli bir şekilde yapılmadığını ifade etmiştir. Uzaktan eğitimin nitelikli olduğunu belirtenlerin oranı sadece yüzde 6,2’dir.
Yapılan anket sonucunda okullarda pandemi tehdidi ortadan kalkana kadar açılmamalıdır diyen eğitimci oranı yüzde 48,1, gerekli önlemlerin alınarak açılmasını isteyen eğitimci oranı yüzde 29,9, okulların açılmamasını ve uzaktan eğitimle devam edilmesini isteyen eğitimci oranı ise yüzde 22.”
ARAŞTIRMA SONUCU
Yapılan anket ile çıkan sonuçlar ise şu şekilde; “Araştırmamızın en dikkat çekici sonucu, katılımcıların çok büyük bir bölümünün (yüzde 96,4), Covid-19 salgını sürerken eğitim öğretimin başlatılması halinde, kendi sağlığının ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünmesidir. Bu mutlaka önemsenmesi gereken bir durumdur.
Araştırmaya katılan eğitim emekçileri, kalabalık sınıf sorunu, okullardaki fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri sürerken fiziki mesafe ve diğer tedbirlerin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını düşünmektedir.
Ankete katılan eğitimcilerin tamamına yakını pandemi döneminde eğitime ayrılan bütçenin ve okulların ihtiyacı olan ödeneklerin arttırılması gerektiğini ifade etmiştir. Eğitimde yaşanan personel (öğretmen, yardımcı hizmetli vd.) yetersizliği vurgusunun yapılmış olması önemlidir.
Çok sayıda ülkenin nüfusundan fazla öğrenciye sahip olan Türkiye’de koronavirüs salgını gibi yüzyılın en ciddi tehdidi sürerken okulların açılmasında ısrar etmek, salgının öğrenciler, eğitim emekçileri ve aileleri arasında yayılması riskini kaçınılmaz olarak arttıracaktır.
Pandeminin devam ettiği koşullarda eğitim öğretime başlamak, 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına gelmektedir.
Pandemi tehdidinin giderek büyüdüğü koşullarda MEB, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalarla acilen bir araya gelmeli ve süreci Sağlık Bakanlığı, sendikalar ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ile koordineli bir şekilde hareket ederek yönetmelidir.
Eğitim Sen olarak, MEB’i eğitim ve pandemi ile ilgili her türlü bilgi paylaşımı ve karar alma süreçlerinde daima şeffaflık ve açıklık ilkesine uygun hareket etmeye davet ediyor, salgın tehdidinin daha da arttığı koşullarda okulların açılması gibi tehlikeli adımlar atmaktan uzak durmaya çağırıyoruz.”