HEDİYE EROĞLU

Mersin’in Silifke, Aydıncık ve Anamur ilçelerinde kurulmak istenen 19 balık çiftliğinin çevresel etki değerlendirme (ÇED) Raporlarına karşı mücadele sürüyor.

Mersin’in Anamur ilçesi Ören Mahallesi açıklarında kurulması planlanan balık çiftliklerinden 7’incisi olan Buray firması hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen  “ÇED Olumlu” kararına karşı Mersin 1. İdare Mahkemesi’ne Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) tarafından açılan ve geçtiğimiz günlerde Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin de müdahil olduğu davada, 1 Eylül 2020 günü saat 11.00’de itibaren keşif yapılmasına karar verildi.

Çiftliğin kurulacağı deniz alanında, bilirkişiler marifetiyle gerçekleştirilecek keşif ile ilgili MERÇED, Covid-19 virüsünün tekrar yayılım göstermeye başlaması nedeniyle, çevre gönüllülerini risk altına sokmamak için eylem çağrısı yapmadı.

#DENİZİMİZDEBALIKÇİFTLİKLERİNEHAYIR

MERÇED Anamur Temsilcisi Şeyda Afyoncu, keşfe katılım sağlanamasa da Mersinlileri sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirmeye çağırarak, “Keşif tarihinde bizlerin yanında olduğunuzu göstermek ve #denizimizdebalıkçiftliklerinehayır dediğinizi yetkililere duyurmak adına bu gönderiyi olabildiğince paylaşmanızı önemle duyururuz” dedi.

“İZİN VERİLMEMELİ”

Bölgede kurulmak istenen çok sayıdaki balık çiftliğine karşı hukuki ve demokratik mücadeleyi sonuna kadar sürdürmekte kararlı olduklarını belirten MERÇED Anamur Temsilcisi ve aynı zamanda Anamur’da kurulması planlanan çiftliklere karşı açılan davalarda MERÇED’in vekili olan Av. Seyda Afyoncu, Anamur’un ekonomisine hiçbir bir katkısı olmayacak ve oldukça büyük kapasitelerle çalışacak endüstriyel balık çiftliklerine üretim izni verilmesinin, doğayı ve halkın sağlığını hiçe saymak anlamına geldiğini söyledi.

Afyoncu, “Anayasa’da yer alan hükümler gereğince herkesin sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama hakkı vardır. Bu hakkımız gereğince, Anamur halkı olarak yaşadığımız bölgenin denizinde balık çiftliklerinin kurulmasını istemiyoruz. Bu nedenle doğanın ve halkın aleyhine, balık çiftliklerini kuracak şirketlerin lehine verilmiş ÇED olumlu kararlarından geri dönülmelidir. Balık çiftliklerinin kurulması halinde, Ege Denizi gibi Akdeniz de kirlenecek ve deniz ekosistemi bozulacaktır. Bize göre resifler oluşturulup,  yasak avcılığın önüne geçilerek, hatta belli bir süre avlanma yasağı konularak doğal balıkların üremesine yatırım yapılmalıdır. Bunu Yunanistan yapabiliyor ve Yunan Adaları’nda turistlere doğal deniz balığı ikram edebiliyorlarsa biz neden yapmayalım?

Besin kalitesi ve sağlıklı olup olmadığı tartışmalı olan, çiftlikleri işletecek şirketlerden başka kimseye bir faydası olmayan çiftlik balığı üretimi, ülkemiz için olmazsa olmaz bir yatırım değildir. Aksine oldukça kirli, doğa ve insan düşmanı bir yatırımdır. Dünyayı ödünç aldığımız çocuklarımıza temiz bir çevre ve doğa bırakmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Umarız ki yetkililer de sorumluluklarının gereğini yaparlar ve deniz ekosistemini bozacak bu yatırıma verdikleri izinleri geri alırlar.” dedi.