AYŞENUR ÖNAL
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, Maden Arama ve İşletme Ruhsatları için 140’ıncı Grup ihale ilanı yayınlanmasına çevre derneklerinden tepkiler yükselmeye devam ediyor.
Açıklanan ilan ile Türkiye’nin her yerinden toplam 766 maden arama ve işletme sahası ihaleye açılıyor. Toplam 883 bin hektarlık (Ülke yüzölçümünün yüzde 1,14’ü) bir alanı kapsayan bu ihalenin çoğunluğu altın, gümüş, platin, bakır, kurşun, çinko, demir gibi madenlerin bulunduğu 4’üncü grupta yer alıyor. İhale ile 559 arama izni ve 134 işletmeye de ruhsat verilecek.
Bu ihale kapsamında Mersin’de 10 adet maden ocağı açılması planlanıyor. Maden ocaklarının koordinatı; 3 adet Aydıncık, Gülnar, Silifke, Tarsus, merkez, 2 adet Erdemli ve Anamur olarak belirlendi.
Konuya dair tam bir bilgi elde edemediklerini söyleyen Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yakın zamanda dilekçe vereceklerini, detayları öğrenince itiraz edeceklerini söyledi.
ORMANLIK ALANLARA MADEN RUHSATI VERİLMESİNE SERT TEPKİ!
Öte yandan Eylül ayında Türkiye genelinde 68 şehirde 766 bölge için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, maden ruhsatı verilmesi amacıyla 24 Ağustos’ta ihale süreci başlattı. Maden ruhsatı verilme amacıyla ihaleye çıkarılan yerlerden 30 tanesi Mersin’de bulunuyor. İhaleler sonrası Mersin’in Mut ilçesine bağlı Gökçetaş köyü, Mezitli ilçesine bağlı Fındıkpınarı ve Kocayer köyleri / yaylaları, Tarsus, Aydıncık, Gülnar, Silifke ve Anamur ilçeleri ile Merkez’de toplamda 30 arazi madene açılacak.
“İHALELERİN DURDURULMASI İÇİN ÇAĞRILARDA BULUNDUK ANCAK DİKKATE ALINMADI”
CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, maden ihaleleri sonrası doğanın tahrip edileceğini söyleyerek; “Çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar, vatandaşlar ve partimiz bu ihanetin durdurulması için çağrılarda bulunduk. Fakat geldiğimiz noktada uyarılarımızın dikkate alınmadığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
MADEN ARAMALARI İLE TURİZM VE TARIM OLUMSUZ ETKİLENECEK!
İhaleye açılan bölgelerde yapılacak maden aramaları ile Mersin’de tarım ve turizmin olumsuz etkileneceğine dikkat çeken Cengiz Gökçel, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çiftçilerimiz, köylülerimiz emeğini toprakla yoğurarak üretim yapmaya çalışıyor. Turizm tesislerimizle gelen misafirlerimize Mersin’in doğal güzelliklerini göstermeye çalışıyoruz, misafir ediyoruz. Bu maden projeleri hayata geçerse su kaynakları kirlenecek. Toprak tarım yapılamaz duruma gelecek. Geçmişte yapılan hatalardan ders almak gerekli. Kaz Dağlarında, Cerratepe’de ısrar edildi de ne oldu? Kim kazandı? Birkaç şirket para kazansın diye olan köylümüze, çocuklarımıza oldu. Şimdi orada tarım yapılır mı, hayvancılık yapılır mı? Burada da aynı sorunla karşılaşmayalım. Toprağı ekelim, hayvancılık yapalım. Pandemide herkes tarım çok önemliymiş, tarım olmadan biz hayatta kalamayız dedi. O zaman bunun gereğini yerine getirip tarım alanlarını korumak zorundayız.”
“YANAN ALANLARI YERİNE GETİREBİLİRSİNİZ ANCAK MADEN ARAMASI YAPILAN YERİ GETİREMEZSİNİZ!
“Orman yangınları ile orman varlığımızı her geçen gün kaybediyoruz. İklim değişikliği sebebiyle orman yangınları artık daha yıkıcı boyutta. Son yıllarda önemli orman alanlarımızı bu şekilde yitirdik. Bununla birlikte bir de maden sahaları eliyle ormanlarımız kıyıma uğruyor. Bu sene 766 sahaya daha maden ruhsatı verilmek isteniyor. Bunlar çok tehlikeli işler. Yanan alanı belki 20 yılda tekrar orman haline getirebilirsiniz ama maden araması yapılan alanların geri dönüşü yok. Geç olmadan bu yanlışa son verilmeli. Dağlarımız, ormanlarımız delik deşik edilmeden bu projeler iptal edilmeli. Aksi halde geleceğimize yaşanmaz bir vatan bırakacağız.”