AYŞENUR ÖNAL

Doğası ile yayla ve deniz turizmine elverişli olan ve bunların yanı sıra balıkçılık ve tarımda çok büyük potansiyeli olan Mersin rantlar ile bitiriliyor. Mersin; batısında Akkuyu Nükleer Santral tehlikesi, doğusunda polipropilen tesisi ile zehir dolu yatırımların hedefi haline gelen, bunların yanı sıra maden ve taş ocağı için delik deşik edilmeye devam ediyor.

Nükleer sorununun ortadan kaldırılması için projenin önüne set çekmek isteyen ama her seferinde polis baskısı ile karşılaşan Mersinlilere Mersin’e geldiğinde seslenen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay Mengüllüoğlu,  nükleer santrale karşı verilen mücadelenin Türkiye’nin birçok yerinde ekolojik dengenin bozulmaması için verildiğini söyledi. Mengüllüoğlu, “Kaz Dağları’ndan tutunda Kanal İstanbul Projesi’ne, Artvin’de, Rize’de direnişten tutun da Hatay Arsuz’da maden ihalelerine kadar her yerden bir direniş var. Bunun büyümemesinin sebebi AKP’nin 18 yıldır halkın üzerinde yarattığı korku” dedi.

“TAMAMEN POLİTİZE OLMUŞ BİR HALKTAN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİL”

İnsanların başlarına gelecekleri doğal olarak bildiğine değinen Mengüllüoğlu, “İkincisi direk etkilenmediğini düşünen halkın, direniş gerektiren mücadele alanlarında çok olması gerektiğini düşünmemesi. Kötü niyetli değil ama birebir etkilenmediği sürece hayatının önceliklerinden biri haline gelemiyor. Doğal olarak güncel politikle alakalı bir toplumdan bahsediyor olsak da, tamamen politize olmuş bir halktan bahsetmek mümkün değil. Öncelikle bir politikleşme sürecinin gerçekleşmesi gerekiyor. Çünkü nükleer santralin yaşam alanımıza, kendi hayatımıza etkisinin ne olacağını halka anlatabilmemiz gerekiyor” sözlerine yer verdi.

“NÜKLEER ZARARINA KARŞI HALK BİLİNÇLENDİRİLMELİ”

 TİP’in ya da başka bir siyasal figürün öncelikli hedefinin burada yaşayan ve yaşamayan halkın nükleer santrallerin nasıl etkiler bırakacağına dair bilinçlenmesini sağlamak olduğunu vurgulayan Mengüllüoğlu, “Eğer bunu anlatabilirsek insanlar nelerle karşılaşabileceklerini bildikleri zaman en azından politik perspektifleri değişebilir diye düşünüyorum. Yoksa zaten direnen siyasal kurumlar da, platform üyesi bireyler de nükleer santralin negatif etkilerini bilen ve ön almaya çalışan kişiler. Önemli olan bunun ne olduğunu bilmeyen bireylere, bunun ne olduğunu anlatabilmek” ifadelerine yer verdi.

“SALDIRIYA SET ÇEKECEK OLAN MERSİN HALKININ KENDİSİ”

Mersin’in balıkçılık, yayla ve tarım gibi alanlarda bütün halkın rahatça yaşayabildiği bir şehir olduğunu belirten Mengüllüoğlu, “10 yıllardır bu böyleydi ve doğal olarak da AKP’nin en çok müdahale etmeye çalıştığı yerlerden bir tanesi. Turistik açıdan çok değerli, tarımsal açıdan çok değerli, hayvancılık açısından çok değerli, bu AKP’ye sağlayabileceği rant açısından sürekli saldırıya uğramanın önüne set çekebilecek olan Mersin halkının kendisi. Sadece siyasi aidiyetlerimiz üzerinden bu yanlışları görmezden gelmeye devam ederse Mersin halkı, ilerde güzel yaşayabileceği bir Mersin kalmayacak ellerinde. Bu durum salt bir AKP yada salt bir parti karşıtlığı üzerinden değil, kendi yaşam alanını korumak üzerinden değerlendirilmeli” dedi.