AYŞENUR ÖNAL

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (Çukurova TAYAD) Mersin Şubesi; Tarsus Cezaevi’nde kalan mahpuslara yönelik insan haklarını ihlal eden konuları rapor ederek kamuoyuna sundu. Farklı zamanlarda yapılan araştırmalar neticesinde mahpuslara işkence de dahil türlü şiddetlerin uygulandığını gün yüzüne çıkaran araştırmalar konusunda birlik olduklarını belirten kurumlar, yaşanılan hak ihlallerinin takipçisi olacaklarını duyurdular.

Konuya dair ortak basın açıklaması yapan İHD Cezaevi Komisyonu Sözcüsü Avukat Battal Gazi İnci, “Heyet olarak tuttuğumuz raporlarda özellikle: 5275 Sayılı İnfaz Yasası hükümleri, İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasal hükümler çerçevesinde yaşanan hak ihlalleri ve sorunlarına dikkat çekilmiştir” dedi.

NAKİL SIRASINDA İŞKENCE!

İşkence ve kötü muamele yaşanılan durumlardan söz eden İnci, “Ciddi hak ihlallerinin yaşandığı; Savaş Deli isimli mahpusun Tarsus T13 binasına nakli sırasında işkenceye maruz kaldığı, yaşanan darp olayı ile ilgili gerçeğe aykırı doktor raporlarının alındığı ve sair ihlaller tespit edilmiştir” sözlerine yer verdi.

YEMEKLERDE İZMARİT, ELDİVEN, KIL!

Sağlık, beslenme ve hijyen konusunda da ciddi hak ihlalleri olduğuna dikkat çeken rapordan örnekler veren İnci, “Mahpusların hastaneye sevklerinin çok yapıldığı ya da hiç yapılmadığı, özellikle göz ve diş ile ilgili sağlık sorunlarının tedavisinin yapılmadığı ya da üstünkörü yapıldığı, cezaevi doktorunun mahpusların sağlık sorunları ile meslek etiğine ve sağlık mevzuatına uygun bir şekilde tedavi gerçekleştirmediği, mahpusların sağlık sorunlarını gardiyanların dinleyerek doktora ilettiği, doktorun buna göre ilaç yazdığı, birebir tedavi gerçekleştirilmediği. Mehmet Akyüz, Ali Kuş ve sair mahpusların ciddi sağlık sorunlarının olduğu, sağlık sorunlarının giderilmediği tespit edilmiştir. Mahpusların yemeklerinin çok az geldiği yemeklerin içerisinde izmarit, eldiven, kıl gibi şeylerin çıktığı. Yemeklerin yenilmeyecek durumda olduğu, mahpusların besin ihtiyaçlarının giderilmediği, kantin fiyatlarının pahalı olduğu, gardiyanların hijyen kurallarına uymadığı, pandemi koşullarına riayet edilmediği ve sair ihlaller tespit edilmiştir” dedi.

Haberleşme ve sosyal imkanlara ve kitap, dergi gazete ve dilekçe hakkı konusuna değinen İnci, araştırma sonuçlarını şu şekilde aktardı;

“Mahpuslara havalandırmaya çıkma, spor yapma ve sosyalleşme imkanları tanınmadığı, tecrit koşullarının dayatıldığı, oda değiştirme taleplerinin yerine getirilmediği, eğitsel ve kültürel faaliyetlerin neredeyse tamamen durduğu, Kürtçe yazılan mektupların tercüman olmadığı bahanesi ile verilmediği ve sair ihlaller tespit edilmiştir.

“BAKANLIK ONAYLI KÜRTÇE KİTAPLAR VERİLMİYOR”

Kitap, dergi, gazete ve dilekçe hakkı ile ilgili; mahpuslara Yeni Yaşam gazetesi ve bakanlık onaylı Kürtçe kitapların verilmediği, kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanmadığı, keyfi şekilde kotasının uygulandığı, kurum ve kuruluşlara yazılan dilekçelerin gönderilmediği. Dilekçeler için evrak kayıt numarasının verilmediği ve sair ihlaller tespit edilmiştir. Mahpusların idare ile iletişime geçemediği, görüşme taleplerinin dikkate alınmadığı, hukuki hakları talep edildiğinde yerine getirilmediği bu noktada idarenin yükümlülüklerini ihmal ettiği ve sair durumlar tespit edilmiştir.

ÖZELLİKLE SİYASİ MAHPUSLARA KARŞI BÜYÜK HAK İHLALLERİ VAR!

Şüphesiz Anayasa'nın kişilere tanıdığı hak ve özgürlükler asıl hakkın sınırlanması ise istisnadır. Hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu kıldığı hürriyetten yoksunluğun, insan onuruna saygılı maddi ve manevi koşullar altında çektirilmesi esastır. Ceza infaz kurumlarında mahpusların düzenli bir yaşam sürdürmeleri en temel insani haklardan biridir. Ülke genelindeki cezaevi pratiği göz önüne alındığında, özellikle siyasi mahpuslara karşı ağır hak ihlalleri yaşanmakta, cezaevi görevlilerince mahpusların kimliği ve dünya görüşüne karşı kişisel hırslarla sistematik hak ihlalleri yapılarak mahpusların cezaevi yaşamı gayri insani noktaya getirilmektedir.

“HAK İHLALLERİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!”

Bizler İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği Mersin Şubesi, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Demeği Mersin Şubesi olarak, her koşulda insanca ve onurlu bir yaşamı savunduğumuzu, bireyin temel haklarını hedef alan her saldırının bütün insanlığa yöneldiğini kabul ederek, ihlalleri, ilgili hukuki ve idari mercilere ihbar edeceğimizi, yaşanan hak ihlallerinin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.”