HEDİYE EROĞLU

Tekfen Holding, bağlı ortaklığı Toros Tarım aracılığıyla Mersin’de 500 bin ton kapasiteli polipropilen üretim tesisi kurmak için harekete geçti.

Tesisle ilgili proje geliştirme çalışmaları devam ederken; arazinin topografik ölçümlemeleri tamamlandı ve resmi Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci de başlatıldı. Şirket ayrıca arazinin imar planlarındaki niteliğinin özel endüstri bölgesine dönüştürülmesine yönelik başvuru yaptı. Tekfen’in bu tesis için ÇED başvurusu bakanlıkta onay beklerken bir yandan da, hükümet Karaduvar’da 550 dönümlük alanı Özel Endüstri Bölgesi ilan etti. Polipropilen Tesisi için 10 Mart 2020'de nihai ÇED raporu çıktı.

Yine aynı ay içerisinde 11. Kalkınma Planı’nda Mersin’den kaçırılan konteyner limanının yerine özel endüstri bölgesi ilan edilerek polipropilen fabrikası kurulması büyük tepki çekti.

3 KASIM SABAHI KEŞİF VAR

Bazı kent dinamikleri tesisin ÇED raporunun iptal edilmesi için hukuk süreci başlattı. Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED), Mersin Barosu, Büyükşehir Belediyesi ve CHP Milletvekilleri Alpay Antmen, Cengiz Gökçel ve Ali Mahir Başarır ile HDP’de parti olarak dava açtı.

3 Kasım sabahı saat 10:00’da Akgübre sahasında başlayacak keşif sahasında bu kent dinamiklerinin de hazır olması bekleniyor. 1 Aralık’a kadar eylem ve etkinliklerdin yasak olması nedeniyle destek çağrısı yapılamazken, çevrecilerin orada olması bekleniyor.

“YAŞAM ALANLARININ İÇİNE KURULMAK İSTENİYOR”

Keşif öncesi gazetemize konuşan MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, “Tesisin yapılacağı yer, Zeytin Kanunu’na aykırı bulunmaktadır. Ayrıca yer altı sularının kullanılması sonucunda bölgenin tarımsal faaliyetlerinin bitme tehlikesi bulunmaktadır. Bölgede ayrıca hava kirliliğine neden olacaktır. Kromsan, Soda Sanayi ve Akgübre gibi tesislerin yaratmış olduğu kirlilik ortadayken bir kirliliği daha bölge, Mersin kaldıramaz. Yine trafik yükü artacak ki bu da yine beraberinde hava kirliliğini getirecek. Böyle kirletici bir teknolojinin yaşam alanlarının içinde kurulmak istenmesi kabul edilemez.

KAPALI KAPILAR ARDINDA MÜCADELE OLMAZ!

Haklılığımızı, karşıtlığımız bir kez daha ortaya koyup mahkemeye de bunu ispat edeceğiz. Bilirkişi heyetinin Polipropilen Tesisi’nin bölgemizde yaşam hakkımızı gasp edeceğini görüp sağduyulu davranarak, bilimsel bir rapor hazırlamalarını bekliyor Mersin halkı. Kent dinamiklerinin de polipropilene karşı mücadele vermesini bekliyoruz. Ancak bu mücadele kapalı kapılar ardında değil kentle bütünleşerek yapılmalıdır. Mersin’in bu üçlü çığlığını Ankara duymalıdır” diye konuştu.

BEYRUT PATLAMASI KORKUYU ARTTIRDI

Öte yandan Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 4 Ağustos'ta meydana gelen ve 200'den fazla kişinin hayatını kaybettiği dev patlama sonrası ardından gözler amonyum nitratın depolandığı diğer tesislere çevrildi.

Mersin’de kurulacak tesisin neden olabileceği bir azot gübre ile patlaması halinde tüm kentin havaya uçabileceği uzmanlarca dile getirilirken, tesise yönelik korku da artıyor!