“HALKTAN YANA BÜTÇE MÜMKÜN”


 

TBMM’de görüşmeleri devam eden bütçe ile ilgili HDP’den sert eleştiriler geldi. Milletvekili Kurtulan, “Bu çöküş bütçesine karşı halktan yana, yoksullardan yana bir bütçe mümkün diyoruz” dedi.

Haber Merkezi

 

HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan'ın 2021 Bütçe Kanun Teklifi üzerine yaptığı TBMM Genel Kurul konuşmasında iktidara yüklendi.

“Bu bütçe döneminde de karşımızda duran tablo, tepki gösterdiğimiz ahval önceki dönemle aynı” diyen Kurtulan, 18 yıldır, aynı anlayışa hizmet eden, politik argümanları, haklıyı suçlu konumuna düşüren ve buradan varlığını sürdüren anlayışın, bir yıl daha devam masraflarını önlerinde gördüklerini söyledi.

 

“BU BÜTÇE DE ÇÖKÜŞÜN BÜTÇESİDİR”

“Yurttaşın canını en çok yakan meselelerine derman olmayacak kalemler bütünüdür bu bütçe” diyen Milletvekili Kurtulan, “Günden güne artan giderine, daha cebine girmeden buharlaşan gelirine, haklarıyla, insan onuruyla sürdürmeye çalıştığı hayatına katkı, bu rakamlar içinde yer almıyor. Enstrümanlar aynı olunca, yaratacağı etkinin farklı olmasını beklemek de elbette abesle iştigal. Yurttaşa yaramayacak bu bütçe, yine yandaşa, ranta, savaşa kaynak olacak. Artık kimse inkar edemez. Çöküyoruz. İnsanlar ellerine iş-aş yazıp intihar ediyor. Göz göre göre çöküyoruz. Bu bütçe de çöküşün bütçesidir. Ekonomik çöküşe engel olmayacak, yoksullukla, açlıkla cebelleşen halka, derman olmayacaktır.

 

“TABLONUN NE KADAR AĞIRLAŞTIĞININ FARKINDAYIZ”

İnkar edilemez diyoruz çünkü tablonun ne kadar ağırlaştığının farkındayız. Bir yanda her gün kendi rekorunu kıran döviz kurları, diğer yanda açlık sınırında ve altında yaşayan en az 9 milyon insan. Bir yanda covid-19’la arasında sadece bir maske bulunan yurttaş, diğer yanda salgınla yurttaş arasında bir duvara dönüştürülmüş, covid-19 meslek hastalığı sayılsın talepleri ve çığlıkları duyulmayan sağlık emekçileri. Bir yanda 12 milyona varan işsiz ordusu, diğer yanda, her türlü eşitsizliğin, özellikle salgın döneminde tüm çıplaklığı ile ortaya çıktığı eğitim sistemi. Bir yanda bütçe teklifi ile yine ihya edilen sermaye sahipleri, diğer yanda günde ortalama 5 kişinin hayatını kaybettiği, haklarını aramak için yollara düşen, tekmelenen, gözaltılarla sindirilmeye çalışılan emekçiler.

 

“ADALETSİZLİĞE İTİRAZ, BU ÇÜRÜMÜŞ DÜZENE İTİRAZDIR”

Adalete inanç, toplumu her alanda bir arada tutabilecek, birlikte yaşamı tesis etmenin temelidir. Ancak siz, yarından beklentisi olmayan bir toplum yaratmak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bunu da adalete inançsızlığı derinleştiren politikalarınızla sürdürüyorsunuz.

Bakınız, bütçe görüşmeleri sırasında bir Bakan, Kemal Kurkut cinayetini, Van’da iki yurttaşın helikopterle askerlerin arasına atılıp linç edilmesini savundu. Tahir Elçi davasının seyri, Mustafa Kabakçı’nın sandalye üzerindeki ölümü, Adli Tıbbın “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen tahliye edilmeyen 82 yaşındaki Mehmet Emin Özkan ve bin 564 hasta mahpusun cezaevlerinde tutulmasıyla adalete inançsızlık derinleşiyor. Sıra lafa gelince mangalda kül kalmıyor. ‘Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun’ diyorsunuz. Ama kıyamet kopmuyor arkadaşlar, her türlü vahşet, yaşam hakkı ihlali rahatlıkla işlenirken, yargının gözleri açık, terazisi bozukken, kıyametsizlik, icraatlarınız sayesinde, toplumun kıyameti olmaya devam ediyor. Bugün kurulmuş olan düzen adaletsizlikle oluşturulmuştur. Adaletsizlikle de sürdürülmektedir. İşte bu yüzden adaletsizliğe itiraz, bu çürümüş düzene itirazdır.

 

‘DARBE MEKANİĞİ DEVREDE’

Siyasi iktidar eski ortaklarıyla demokrasinin, adaletin mumla arandığı bir düzen yarattı. ‘Darbe mekaniği devrede’ uyarılarımıza rağmen, cemaat örgütlenmesinin, devletin her kademesine yerleşmesi sağlandı. Göz göre göre gelen darbe girişimini “kandırıldık” mağduriyetine dönüştürdünüz. Şimdi de tekrar ama bu kez farklı ortaklarla, toplumu dizayn etmeye çalışıyorsunuz. Sürekli paralel yönetiyorsunuz, önce paraleliniz cemaatti, şimdi de başka ortaklarla yönetiyorsunuz. Çıkarlarınızın çakıştığı anda da topluma hep “kötü arkadaş kurbanı olduk” diyorsunuz. İnfaz düzenlemesi adı altındaki af yasasıyla, çeteleri ve kadın katillerini salı verdiniz. Meclis kürsüsünden yapılan mafya güzellemelerine çanak tutuyorsunuz. Bu elimizdeki bütçenin, örtülü ödeneğinden çetecilere para aktaracaksınız. Örtülü ödeneği, bu yasadışı faaliyetleri sürdürmek için kullanacaksınız. Bütün ortaklıklarınızla, Türkiye’nin başına getirdikleriniz aşırı para ve koltuk hırsınızdan kaynaklanıyor. Cemaatle Türkiye’yi birbirinize pay ettiniz, parsellediniz. Susurluk, sayenizde kanlı canlı toplumun karşısına çıkabildi. Kaçanlarla, sözde kovalayanların suçüstü yakalandığı Susurluk çetesinin, hesap vermesini engellediniz, akladınız. Bu akladıklarınızın, asıl size tehdit olduğunun farkında mısınız? Sırtlarını ortağınıza yaslayarak, yeni paralel iktidar olduklarını ilan edenleri, aklamaya devam ediyorsunuz. Mafya artıklarının devamı rolünü, bu meclis çatısı altında oynayanları, desteklemeye devam ediyorsunuz. Darbe mekaniğinin hala aktif olduğunun farkında mısınız? Demokrasiyi, adaleti her ayaklar altına alışınızda, başımıza bombalar yağmasının önünü açtığınızın farkında mısınız?

 

“MAHKEMELER SİZE YARAYAN KARARLARI VERMEK İÇİN, HER YOLU MUBAH GÖRÜYOR”

Ortağınızla birlikte öyle bir yargı düzeni kurdunuz ki mahkemeler size yarayan kararları vermek için, her yolu mubah görüyor. Gerektiğinde anayasa ve yasaları hiçe sayıyor, gerektiğinde aynı suçlamadan birden fazla kez yargılamalar yapıyor. Gerektiğinde tarafı olunan sözleşmeleri yok sayıyorsunuz. Yargının HDP’den sorumlu ayağının icraat tablosu, iktidarınızın, 6 milyon oy alan ve Türkiye’nin 3. Büyük siyasi partisi olan HDP’yi, intikamla sindirme çabasının ne kadar devasa olduğunu gösteriyor. Barış umudunun yeşerdiği masayı devirdiğiniz tarihten bu güne bir kez daha ve yeni ortağınızla Partimize, Partimiz tabanına ve bileşenlerine yönelik soykırım operasyonlarını yoğunlaştırdınız ve halen devam ediyor. Bugün itibariyle 26. Dönemden 6, 27. Dönemden 1 olmak üzere eşgenel başkanlarımız dahil toplam 7 vekilimiz cezaevinde. 37 belediye eşbaşkanımız tutuklu. Bu dönemde de. iki milletvekillerimiz Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın vekilliklerini düşürdünüz. Şimdiye kadarki gözaltı sayıları 16.000’i aşmış durumda. Toplam tutukluluk sayısı ise 5 binin üzerinde. Sürgünde yaşamak zorunda kalanları saymıyoruz bile.  Bu vesileyle zulmünüzden dolayı sürgün yollarında yitirdiğimiz sevgili İbrahim Ayhan’ı da bir kez daha anıyorum.

Kürt iradesine tahammülünüz yok. Yargıyı, Kürt iradesine baskı aracı olarak kullanıyorsunuz. TBMM çatısı altında da Kürdün iradesine saldırma yarışı içindesiniz. Bu yarış içinde kendinizi koyduğunuz hal, ciddiye alınacak nitelikte bile değil. Halkın bir arada, eşit, adil ve özgür bir biçimde yaşaması önündeki en büyük engelsiniz. Cezaevlerini sadece HDP’lilerle değil, muhalif bütün kesimlerle doldurdunuz.

 

11 AYDA 361 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Kadın cinayetlerine sürekli yenilerinin eklendiği bir ilin, Mersin’in vekili olarak, 11 ayda öldürülen 361 kadının failleri, hak ettikleri cezayı aldı mı diye sorsam, cevabınız tabiki yok. Kadınlar kırımdan geçirilirken, failler ödüllendirilirken, kadınları korumayan politikaların üretildiği kurumlara, devasa bütçeler aktarmaya devam ediyorsunuz. Kadınları koruyacak politikalar üretmek şöyle dursun, kazanımlarımızdan nafaka hakkını, bedenimiz, kimliğimiz ve emeğimize yönelik her türlü saldırıya karşı güvencemiz olan İstanbul sözleşmesini bile kaldırma gayreti içindesiniz. İşte tesis ettiğiniz adalet, işte yargınız.

Sayısını gittikçe artırdığınız cezaevleri, bu ülkenin kanayan yarası. Ebru Timtik ve Mustafa Koçak sizin iktidarınızda, adalet diye diye öldü, hatırlıyor musunuz? Özgürce konser verebilmek için, girdikleri ölüm orucunda yaşamını yitiren, Grup Yorum üyeleri Helin Bölek ve İbrahim Gökçek’i hatırlıyor musunuz? İmralı tecridi, en büyük hukuksuzluk alanını oluşturuyor. Tecrit savaşta ısrar demektir. Şu an cezaevlerinde açlık grevleri devam ediyor. Bedenlerini ortaya koyarak seslerini duyurmaya çalışanların farkında mısınız?

 

“ÇÜRÜME BÖYLE BÖYLE BAŞLAR”

Çürüme böyle böyle başlar. Faşizm, talan, çatışma, inkar, yasaklar ve çözümsüzlük, çöküşe götüren sebeplerdir. Bu çürüyen sistem, kısa zamanda çökecek. Şunu unutmayın ki halkların iradeleri, birlikte yaşamın koşullarını oluşturacak. Ne kadar saldırsanız da demokrasi güçleri ve HDP’liler her geçen gün büyümeye ve güçlenmeye devam ediyor. Onların temsilcileri burada ve dimdik ayakta, sözlerini söylemeye, halk düşmanı politikaları ifşa etmeye devam ediyor.

Bu çöküş bütçesine karşı halktan yana, yoksullardan yana bir bütçe mümkün diyoruz. Demokrasiyi, hukuku ve insan haklarını, eşit, adil ve özgür bir yaşamı şiar edinmeye devam edeceğiz. Kürt sorununda çözümün de ekonomik krizin çözümünün de bu ilkelerle gerçekleşeceğini biliyoruz. HDP olarak halk lehine, halk için, halktan yana bir bütçenin oluşması için mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA