Mersin’de devlet ve özel hastanelerdeki tüm yoğun bakımların dolu olduğunu duyuran SES Mersin Şube Eş Başkanı Zeki Sinan Doğan, ayrıca salgının başından itibaren Mersin’de binden fazla kişinin Covid-19’dan vefat ettiğini ve 50 bin kişinin pozitif olduğunu söyledi.
AYŞENUR ÖNAL
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, artan vakaların ardından arttırılmayan kısıtlamaların getirdiği yıkıcı sonucu kamuoyu ile paylaştı. Türkiye’de salgının değil algının yönetildiğini bir kez daha gözler önüne seren SES Mersin Şube Eş Başkanı Zeki Sinan Doğan, “Tedavide çok başarılı isek bu tedaviyi niye dünyayla paylaşmıyoruz?” diye sordu.
Küresel çaptaki bir salgının yönetilmesinin zor olduğu söyleyen Doğan, “Ancak vurdumduymazlık anlaşılabilir durum değildir. Kentimizi yönetenlerin neden halen sağlık çalışanlarının örgütlerinin önerilerini dinlemediklerini anlamakta güçlük çekiyoruz. Çok önemli bazı sorularımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz” dedi.
“MERSİN’DE BİNDEN FAZLA ÖLÜM, 50 BİN POZİTİF VAKA VAR”
Salgının başından itibaren Mersin’de ölen sayısının binden fazla olduğunu söyleyen Doğan, “Covid pozitif sayısının 50 binden fazla olduğu bilinmekteyken, ilimizde Valilik, Sağlık Müdürlüğü ve belediyelerin, ne gibi önlemler almakta olduklarını ve bundan sonra ne önlemler alacaklarını kamuoyuna bildirmeli gerekmiyor mu? Her ilin sosyolojik, ekonomik ve yaşam şartları farklı iken sadece merkezi yönetimden gelen genelgeleri kes yapıştır yaparak uygulayacaklarsa bulundukları koltukları doldurmaktan başka işlevleri olmadığı anlamına gelmiyor mu?” sorularına yer verdi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verileri ele alan Doğan, “Türkiye’nin birçok ilinde laboratuarlarda çalışan arkadaşlardan aldığımız bilgiler, alınan PCR testlerinde her dört kişiden biri yani yüzde 25‘i pozitif olduğu yönündedir. Günde 200 bin test yapılan ülkemizde yüzde 25 pozitif olduğuna göre vaka sayımız 50 bin demek olmuyor mu?
DÜNYA İLE TÜRKÜYE VERİLERİ FARKLI!
Avrupa ülkelerindeki ölüm oranları göz önüne alındığında, bakanlığın resmi verilerine göre: Türkiye’de: 2 milyon 004 bin 366 vaka karşılığında 17 bin 851 ölüm var yani oran yüzde 0.89’dur. İngiltere’de: 2 milyon 004 bin 219 vaka karşılığında 67 bin 075 ölüm var yani oran yüzde 3.67’dır. Dünya’da: 76 milyon 688 bin 151 vaka karşılığında 1 milyon 693 bin 214 ölüm var yani oran yüzde 2,2’dir” dedi. Saydığı verilerden iki sonucun çıktığını belirten Doğan şu soruları sordu, “Tedavide çok başarılı isek bu tedaviyi niye dünyayla paylaşmıyoruz? Neden ısrarla doğru veriler paylaşılmıyor?”
Mersin’de devlete ait tüm yoğun bakım yatakları dolu hatta birçok özel hastanenin yoğun bakımlarında da covid pozitif hastalarının olduğunu söyleyen Doğan, “Mersin’de, Cumartesi günü itibarıyla yoğun bakımda veya serviste yatan 10’dan fazla hekim ve sayısına ulaşamadığımız sağlık çalışanı bulunmaktadır. Resmi verilere göre Covid pozitif olan sağlık çalışanı oranı normal popülasyona göre 3 kat fazla, aynı zamanda ölen sağlık çalışanı oranı da 3,5 kat daha fazladır.
Yani biz sağlıkçılar, hastalanıyoruz, ölüyoruz, tükeniyoruz, sesimizi duyanda yok! Beş maskeyi dağıtamayan ve 1,5 milyon grip aşısını planlayamayan Sağlık Bakanlığı, şayet anlaşma gerçekten yapıldıysa, 50 milyon aşıyı nasıl yapacağının planını halkla paylaşmalı, bu aşıların yapılabilmesi için sağlıkta seferberlik ilan edilmeli ve atama bekleyen, hukuksuz olarak KHK ile görevine son verilen sağlık çalışanlarının derhal göreve atanması yapılmalıdır.
Aşı öncelikleri sağlık çalışanları denmektedir ancak, bu sağlık çalışanlarına özel sektörde, OSG’lerde, Belediyeler vb. kurumlarda çalışan sağlık çalışanlarının dahil olup olmadığı açıklanmamaktadır.
Sağlık çalışanlarının izinlerini kullanamaması veya istifa edememesi nedeniyle çocuklarına ve bakıma muhtaç olan 1. derece yakınlarına kimin bakacağı, bu konuda yapılan bir çalışma olup olmadığı açıklanmamaktadır. Pandeminin ne kadar süreceğinin belli olmaması nedeniyle sağlık çalışanlarına daha ne kadar izin verilmeyeceği 2-3 yıl sürerse 2-3 yıl izin kullandırılıp kullandırılmayacağı açıklanmaktadır. Sağlıkçıların tükenmesi demek ekonominin ve ülkenin tükenmesi demektir” sözlerine yer verdi.