GİZEM EKİCİ
Dünyanın Covid 10 ile mücadelesi sürerken, Türkiye’de sağlık çalışanları ölümle burun buruna gelmelerine neden olan politika ve uygulamalara tepki göstermeye devam ediyor.
Mersin Tabip Odası, Mersin Eczacı Odası, MAHDER, SES Mersin Şubesi, Genel Sağlık İş ve Mersin Birlik Dayanışma Sendikası ortak basın açıklaması yaparak, “Öfkeliyiz; çünkü tükendik! Çünkü ölüyoruz!” diyerek yetkililere seslendi.
“BİLİME KULAK TIKADINIZ”
Mersin Şehir Hastanesi T1 Kule Poliklinikler önünde Mersin sağlık örgütleri adına yapılan basın açıklamasını Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen okudu. Pandemi değerlendirmesi yapan Antmen, ülkemizde ilk vakanın görüldüğü tarihten çok önce, sağlık emek ve meslek örgütleri olarak halkın sağlığı için, sağlık çalışanlarının sağlığı için uyarılarda bulundukların anımsattı. “Bilimin, aklın yolunu gösterdik” diyen Antmen, “Bizleri dinleyin dedik. Ama siz aklı, bilimi ve bizleri dinlemeyerek hem halkımızın hem de sağlık çalışanlarının hayatını tehlikeye attınız. Siyasi ve ekonomik kaygılarla aldığınız kararlar, ötesinde alamadığınız kararlar yüzünden binlerce insanımızı, yüzlerce sağlık çalışanımızı kaybettik. Kaybetmeye de devam ediyoruz.
“YAŞAM HAKKIMIZI’ İHLAL ETTİNİZ”
Her gün açıkladığınız sayıların her biri bir candı; anneydi, babaydı, çocuktu, eşti, dosttu. Bu canlarımızı sizin yanlış pandemi yönetiminiz nedeniyle kaybettik. Bu ölümlerin önemli bir bölümü önlenebilir ölümlerdi ve siz önlemediniz, önleyemediniz. En temel hakkımız olan ‘yaşam hakkımızı’ ihlal ettiniz.
Salgının başından beri sürekli şeffaflık istedik ama hiçbir bilgiyi bizlerle paylaşmadınız. Halkın sağlığını değil, ekonomik çıkarları öncelediniz. Bilim insanlarının önerilerine ve kararlarına kulaklarınızı tıkadınız. Salgından politik başarı hikayesi çıkarmaya çalıştınız. Salgın konusunda doğruları söyleyen kim varsa terörist ilan ettiniz. Geldiğimiz noktada maalesef haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Ekonomik ve siyasi kaygılarla aldığınız kararlardan dolayı yitirdiğimiz binlerce canın, yüzlerce sağlık çalışanının hesabını kim verecek?
Kişisel koruyucu malzeme herkes için ücretsiz ve adil olarak karşılanmalı, dağıtılmalıdır dedik ama ne yurttaşlarımız ne de sağlık çalışanları maskeye ulaşabildi. Beş maskeyi dağıtamadınız, yurttaşlarımız ve sağlık çalışanları kişisel koruyucu malzemeleri çok daha yüksek fiyatlarla, yarattığınız karaborsadan temin etmek zorunda kaldılar. Yaşanan kaos bizleri maalesef haklı çıkardı” dedi.
“GRİP AŞISI İÇİN YARMIŞTIK”
Aylar önce grip aşısı ile ilgili uyarılarda bulunduklarını da anımsatan Mehmet Antmen, ancak bunun da dikkate alınmadığını belirterek, “Grip salgınıyla birlikte COVID-19 yıkıcı bir etki yapar dedik. Tüm toplumun aşılanması gerekirken, temin edilen aşı sayısı risk gruplarının hemen hiçbirine yetmedi. Sağlık çalışanlarını bile risk grubunda saymadınız. Yurttaşlarımız, yaşanan bu kaosun içinde aşı bulabilmek için ASM'ler, eczaneler, hastaneler arasında dolaştı durdu. Yarattığınız bu kaos yurttaşlarımıza sağlık sorunu, sağlık çalışanlarına da şiddet olarak döndü. Aşının bizler için bir hak, sizler için bir ödev olduğunu söyledik ama siz ödevinizi yapmadınız.
“SAMİMİYETSİZ, CİDDİYETSİZ ŞEKİLDE KONUYU BULANDIRDINIZ”
COVID-19 sağlık çalışanları için bir meslek hastalığı sayılmalıdır dedik. Siz samimiyetsiz, ciddiyetsiz şekilde konuyu bulandırdınız. Biz yasa istiyoruz dedik, siz sağlık çalışanlarıyla alay edercesine, bir sayfalık yazıyla kamuoyunu yanıltmayı seçtiniz. Bizlerin, hukukçuların, milletvekillerinin anlattıklarını dinlemeyip sağlık çalışanlarını oyaladınız.
Mersin Şehir Hastanesi'nde çalışan 17 acil uzmanından 10'u, pratisyen hekimlerden de 6'sı bu ay içerisinde COVİD'e yakalandılar, ayrıca acil pratisyen hekimleri kritik alanda çalışmaya başladılar. Bunun bir sonucu olarak Şehir Hastanesi idaresi çocuk acil hekimlerini yetişkin acile, çocuk uzmanlarını da çocuk acil nöbetlerine yerleştirdi. Biz bu önlemin adaletsiz olduğunu ve çocuk uzmanlarına karşı yapılmış bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Bu sorun gerek uzman hekimlerle ve gerekse meslek örgütleri ile ve sendikalar aracılığı ile çok daha adaletli bir şekilde çözülebilir. Geçen hafta yaptığımız görüşme çağrısına bir an önce yanıt beklemekteyiz.
“SİZLERİ TEKRAR VE DAHA GÜÇLÜ UYARIYORUZ”
2020 yılını geride bıraktığımız bu günlerde sizleri tekrar ve daha güçlü uyarıyoruz. Ekonomik çıkarları ve siyasi kaygılarınızı değil halkımızın ve bizlerin sağlığını önceleyin. Salgın yönetiminde aklı, bilimi ve bizleri dinleyin. Önlenebilir her ölümün sorumlusu sizsiniz.
Yaşam hakkımızın ihlaline karşı sessiz kalmayacağız.
Pandeminin başından bu yana yaşamını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yitirdiğimiz tüm sağlık çalışanlarını bir kez daha saygıyla anıyoruz. Onlar hastalarının sağlığı için kendi canlarını hiçe saydılar ama sizin yönetememeniz yüzünden hayatlarını kaybettiler. Sağlık çalışanlarını ve vatandaşlarımızı kaybettiğimiz, yanlış sağlık politikaları sonucu ölümlerle ve tükenmişlikle geçen bir yılı geride bırakıyoruz ama tükenmememiz için, ölmememiz için yılın değil sizin zihniyetinizin değişmesi gerektiğini biliyoruz.
Sağlık emek, meslek örgütleri ve tüm sağlık çalışanları adına, size ‘Artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz’ diyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz!” diye konuştu.