HEDİYE EROĞLU

Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak 2020 yılda 6-7 Ocak tarihinde sel ile doğal afeti yaşayan Mersin çiftçisi, 2021 yılında da aynı dönemde dolu doğal afetiyle karşı karşıya kaldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün ‘sarı alarm’ verdiği Mersin’de iki gün önce sabah saatlerinden itibaren yüksek kesimlerde başlayan gök gürültülü şiddetli yağmur, daha sonra doluya dönüştü. Önce yüksek kesimleri vuran dolu, akşam üzeri de kent merkezinde etkili oldu. Yaklaşık yarım saat devam eden şiddetli dolu, kentin birçok noktasında hayatı durma noktasına getirdi. Dolu yağışıyla birlikte her yer bembeyaz olurken, doluya cadde ve sokaklarda yakalanan vatandaşlar kaçacak yer aradı. Cadde ve sokaklarda biriken dolu nedeniyle insanlar yürümekte zorluk çekti. Şimşeklerle devam eden şiddetli yağışta seyir halinde olan sürücüler de zor anlar yaşadı.

15 DAKİKADA KENT BEYAZA BÜRÜNDÜ

Dolu yağışı özellikle üreticinin kabusu oldu. Çok sayıda arazi ve bahçe dolu yağışından ciddi zarar gördü. İl Tarım ve orman Müdürlüğü ile Akdeniz Ziraat Odası ekipleri zarar tespit çalışmalarını sürdürürken zararın faturası henüz netleşmedi.

Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Turgut Demir, merkezde Akdeniz ilçesinde; Sarıibrahimli, Nacarlı, İhsaniye, Karacailyas, Demirhisar, Pug karacadağ,Kazanlı, Civanyaylağı, Burhan, Kürkçü, Yanpar mahallelerinde, Toroslar İlçesinde; Çopurlu, Musalı, Kerimler, Yüksekoluk mahallelerinde, Yenişehir ilçesinde Değirmençay, Uzunkaş mahallerinde, Mezitli ilçesinde de; Pelitkoyağı, Takanlı, Cemilli mahallelerinde yer yer yoğun yer yer yağmurla karışık dolu yağışı görüldüğünü aktardı. “ Kent genelinde öğlen saatlerinde başlayan yağmur, akşam saatlerinde yerini doluya bıraktı” diyen Demir, “Aniden bastıran ve yaklaşık 10 -15 dakika boyunca yağan dolu nedeniyle tarım alanlarının büyük bir bölümü beyaza büründü.

PORTAKAL VE LİMON DARBE ALDI

Yaşamış olduğumuz dolu doğal afetinden kaynaklanan  hasarı şuanda tek yıllık bitkilerde net bir şekilde görebiliyorken narenciyede yapraklarda özellikle portakal ve limonda iri darbeleri tespit edebildik. Dış kabuktaki daha küçük darbeler ise birkaç gün sonra havaların ısınması ve güneş görmesiyle siyah lekelere dönecek buda kabuk üzerindeki yaranın alt tarafına geçerek çürümeleri meydana getirecektir. Bu çürümelerin önlenebilmesi için çiftçilerimiz kimyasal uygulamak zorunda kalacak , buda çiftçilerimize ekstra masraf olacaktır.

Tek tesellimiz turunçgillerin büyük bölümünün hasat edilmiş olmasıdır.

TARSİM KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ

Ön hasar tespit çalışmaları sürdürülürken, kesin zarar miktarı ekiplerinin çalışmasının ardından ortaya çıkacaktır. Yaşanan bu afetlerin belli bir kısmı TARSİM kapsamına girse de büyük bir kısmı TARSİM kapsamında değildir. Çiftçilerimizin kendini güvende hissedip çekinmeden korkmadan üretim yapabilmeleri için Tarım sigortalarının kapsamanın genişletilmesini gerektiğini düşünüyorum.

Biz Akdeniz Ziraat Odası olarak her zaman olduğu gibi şuanda da tüm çiftçilerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Yaşanan bu afetten dolayı tüm çiftçilerimize geçmiş olsun diliyorum” dedi.