Haber Merkezi
Dün itibariyle yüz yüze eğitimde kademeli başlangıç eğitimcileri tedirgin etmeye devam ediyor. Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Sendikası Mersin Şube Başkanı Nesime Aslan, yaptığı yazılı açıklama ile “Öğretmen, öğrenci ve veli belirsizlik değil çözüm bekliyor” çağrısı yaptı.
Yazılı bir açıklama yapan Aslan, Eğitim-İş olarak bakanlığa defalarca uyarılarda bulunarak, tüm eğitim çalışanlarının 1. ve 2. faz aşılamaları yapılmadan okulların açılmaması gerektiğini talep ettiklerini anımsattı. “Bakanlık her zamanki gibi eğitimin paydaşlarını dinlemeden köy ve taşımalı okulları 15 Şubatta açtı” diyen Aslan, “1 Mart itibarı ile de ilkokul 1., 2. ,3.,4., ortaokul 8. ve lise 12. sınıfların açılacağını ve telafi sınavlarının yapılacağını duyurdu. Okul idareleri 8. ve 12. sınıfların yüz yüze ve uzaktan eğitimini sınıfları bölerek, ara sınıfların uzaktan eğitimini, öğretmenlerin nöbet günlerini ve yerlerini varsa yatılı okullarda belletmenlik görevlerini büyük emekler harcayarak planladı. Öğretmenler yüz yüze ve uzaktan eğitim planlarını yeniledi, son hazırlıklarını yaptı. Öğrenciler psikolojik olarak kendilerini hazırladı, sınavlarına çalıştı. Veliler günlük yaşamlarını yeniden düzenledi( mesai saatleri, servis bulma, bakıcı vb.). Vaka sayılarının artması üzerine ilimizde de olduğu gibi birçok ilde açılan okulların bazıları kapanmak zorunda kaldı.
Bakanlık bu durum karşısında topu taca atarak karar vermeleri için mülki amirleri yetkilendirdi. Mülki amirler sanki ortak bir basın bildirisi gibi kes-kopyala-yapıştır mantığı ile kararın alınabilmesi için kabine toplantısını işaret ettiler.
Planlama için büyük çaba sarf eden okul müdürlerinin, derslerini ve yaşamlarını tekrar planlayan öğretmenlerin, psikolojik olarak kendini hazırlayan öğrencilerin, hayat düzenlerini yenileyen velilerin bütün emekleri bir anda tekrar belirsizliğe ve karamsarlığa dönüştü.
Yeni Eğitim Öğretim yılının başında alınan kararlara ‘Her yıl kararlar değişir mi?’ diye tepki gösterirken, artık; haftalık, günlük, akşamdan sabaha, saatten saate kararlarla karşılaşır olduk. Okul müdürleri, gece gündüz, saat saat hatta dakika dakika gelecek mesajlarla yeni planlamalar için hazır kıta beklemeye başladılar.
Milli Eğitim Bakanlığı; öğretmen, öğrenci ve velileri çözüm beklerken, belirsizlikle karşılaştırmayı alışkanlık haline getirmiştir. Bu belirsizlik gelecek nesillerimize zarar verecektir. Sayın yetkililer; odalarınız ve koltuklarınız oturmak için değil olağan ve olağanüstü sorunlara çözüm bulmanız içindir. Milli Eğitim, adından da anlaşılacağı üzere milli bir meseledir. Eğitimde sürdürülebilirlik ve eşit uygulamalar önemlidir ki, tüm öğrenciler aynı sınavlarda değerlendirilebilsin. Eğitimin tüm paydaşları ile fikir alış verişinde bulunularak meseleler ele alınmalı, mevcut durumdaki gibi ‘akıl tutulması’ yerine ‘ortak akılla’ çözümler bulunmalıdır.
Eğer mevcut sorunlara çözüm üretemiyor, sorunları daha karmaşık hale getiriyorsanız; o odaları ve koltukları ehil ve liyakatli kişilere bırakınız. Her zaman dile getirdiğimiz gibi derslerin ve sınavların telafisi elbette olur ancak kaybedilen bir canın bile telafisi mümkün değildir” diye konuştu.