HEDİYE EROĞLU

Tefken Holding tarafından Mersin’in merkez Akdeniz ilçesi Karaduvar Mahallesi’nde yapılmak istenen Polipropilen Fabrikası için verilen ÇED olumlu kararının iptali için açılan dava kapsamında Şubat ayında itiraz yolu kapalı olmak üzere yürütmeyi durdurma kararı veren Mersin 2. İdare Mahkemesi’nde, dün de davanın esas duruşması yapıldı.

Mersin Barosu, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) ile Mersin Çevre ve Doğa Derneği’nin açtığı dava kapsamında, Akdeniz ilçesinde yaşayanlar adına açılan davaların tamamı aynı dosyada görüldü.

Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, ÇMO Mersin Şube Başkanı Sinan Can ve MERÇED Başkanı Sabahat Aslan ile diğer temsilciler duruşma salonunda hazır bulundu.

Her iki taraf da verilen ÇED raporu ile ilgili bilirkişi raporuna karşı şifai olarak itirazlarını ve görüşlerini sundu. Mahkeme heyeti her iki tarafı ayrıntılı olarak dinledikten sonra kararı vermek üzere duruşmayı sonlandırdı.

“İNANIYORUZ, MERSİN ADINA GÜZEL BİR KARAR ÇIKACAK”

Duruşma sonrası bir açıklama yapan Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, bu tesisin buraya yapılmaması için neler gerektiğinin bir kez daha ayrı ayrı ifade edildiğini söyleyerek, “Bilirkişi raporu ve yürütmeyi durdurma kararına karşı her iki tarafın beyanını aldı. Son kez görüşlerini sordu Bu doğrultuda bir karar verecekler. İnanıyoruz ki yürütmeyi durdurma kararının devamı olarak Mersin adına güzel bir karar çıkacak” dedi.

“BÖLGEDE YIKIMA NEDEN OLUR”

MERÇED Başkanı Sabahat Aslan da, daha önce yürütmeyi durdurma kararı veren mahkemeden Mersin için güzel bir haber gelmesini beklediklerini söyledi.

Karaduvar mahallesinde yılda 500 bin ton plastiğin hammaddesini üretecek olan Polipropilen tesisinin kurulumu için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ÇED raporu için ‘olumludur’ kararı vermesini eleştiren Aslan, “Bakanlık bu kararı vererek tesisin; halkın geçim kaynağı olan tarıma, insan sağlığına ve ekosisteme vereceği zararları görmezden gelmiştir. Karaduvar da mevcut bulunan petrol dolum tesisleri, Akgübre fabrikası, yakınında Kromsan ve Soda fabrikaları gibi kirleticiler mevcut iken Polipropilen tesisinin ayrıca yaratacağı kirlilik yükü bölgenin ekonomik ve sağlık açısından yıkımına neden olacaktır. Karaduvar da yapımı planlanan polipropilen tesisi projesi bilimsel ve hukuki değildir.

PLANA AYKIRI, SU KAYNAKLARI BELİRSİZ

Dava kapsamında bilirkişilerce yapılan inceleme sonucunda hazırlanan raporun bir kısmında; tesisin 1/100 binlik Çevre Düzeni Planına, yer seçiminin, su kullanımının, ayrıca tesiste kullanılacak soğutma suyunun tekrar denize deşarjının  nesli tehlikede olan deniz canlıları açısından risk oluşturması açısından uygun olmadığı belirtilmiştir.

Ayrıca tesis içinde kullanılacak suyun miktarı olan günlük bin 200 metreküp, yıllık 4 milyon 380 bin metreküptür. Ancak suyun kaynağının nereden sağlanacağı belirtilmediği ve bu su miktarının temininde yeraltı suyunun kullanılması durumunda bölgede kuraklığa neden olacağı ve ülkemizin su fakiri bir ülke olduğu yazılıdır.

“BÖLGENİN TARIM ALANI OLDUĞU GÖRMEZDEN GELİNMİŞTİR”

Bilirkişi raporunda, faaliyetin bölgede oluşturacağı kirlilik yükü ve sera gazı emisyonlarının irdelenerek orta ve uzun vadede bölgeye çevre ve insan sağlığına olumsuz bir etkisinin bulunup bulunmayacağının ortaya konulması bakımından değerlendirilmediği, Tarım açısından sadece  proje sahasının tarım arazisi olmadığı vurgulanmış olup,tarım bölgesi olan Karaduvarda tesisin bölgenin tarımına vereceği zararlar incelenmemiştir ve bölgenin tarım alanı olduğu görmezden gelinmiştir.

Karduvar, Polipropilen tesisiyle birlikte diğer kurulu olan petrol dolum tesisleri, Akgübre fabrikası, Kromsan ve Soda fabrikaları gibi kirleticilerin yaratacağı kirliliğin kümülatif olarak bölgede yaratacağı hava su ve toprak kirliliği incelenmemiştir.

Tesisin bölgede mevcut trafik yüküne ek olarak kirlilik yaratacak olan trafik yükü  ve tesisin zeytin yasasına aykırı oluşu da değerlendirilmemiştir.

ÇED raporunu bilirkişi heyeti bütünsel olarak değerlendirmemiş olup bazı değerlendirmeleri de bilimsel değildir. Projeye Karaduvar ve Mersin halkı karşıdır. Yaşam alanlarımıza ve sağlığımıza zarar verecek olan projenin yapılmasını istemiyoruz. Mersin halkı zehir solumak istemiyor. Yetkililerin Mersin halkının taleplerini yerine getirerek projeyi durdurmalıdır” dedi.