Haber Merkezi
CHP Mersin İl Kadın Kolları Başkanı Gülşah Yıldırım Genç, CHP İl Kadın Kolları ve İl Başkanlığı yönetiminin de eşlik ettiği ziyarette, Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Av. Fatma Demircioğlu, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Şirin Güner, Mersin Barosu Çocuk hakları Merkezi Başkanı Av. Burcu Düzen, parti yönetimindeki avukatlarımız hazır bulundu.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı tarafından yürütülecek olan “YAŞAMHAK” Projesi protokolü kapsamında, CHP Kadın Kolları YAŞAMHAK biriminin yönlendireceği kadınlara Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, çocuklara ise Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi hukuki danışmanlık ve destek hizmeti verecek. Şiddet mağdurlarına hukuki destek sağlamak için avukata ihtiyaç duyulması ve Baro’nun belirlediği gerekli şartları taşımaları halinde, Mersin Barosu Adli Yardım Merkezi’nden avukat görevlendirmesi yapılacak.
“BU PROJE YAKLAŞIK 500 KADININ HAYATTA KALMASINI SAĞLADI”
Projenin içeriği hakkında bilgiler veren CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Bu proje yeni olmasına rağmen şu ana kadar yaklaşık 500 kadının hayatta kalmasını sağladı. Belki de o kadınlar bugün ölmüş olacaktı. Şu anda şiddet haritasını çıkartıyoruz. İktidara geldiğimizde ‘Kadın Bakanlığı’nı kurduğumuzda yerinde çözüm üreteceğiz. Nerede cinsel, nerede psikolojik, nerede fiziksel, nereden dijital, nerede ekonomik şiddet var? Nerede çocuk yaşta evlilikler var? Bunları ortaya çıkarıp buna göre yerinde çözümler üreteceğiz. Bu projenin hayata geçirilmesi ve başarıya ulaşması için barolar çok önemli kurumlardır. Avukatların ve baroların desteği ile kadına ve çocuğa şiddetle mücadeleden başarılı çıkılacağına inanıyorum” dedi.
“MAHKEMELERCE MÜDAHİLLİK TALEBİMİZİN REDDEDİLMESİ CİDDİ MAĞDURİYETLER YAŞATIYOR”
Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, kadına ve çocuğa şiddetle mücadelede lokal politikalar üretilmesinin çok faydalı olacağını belirterek, “Çünkü sosyolojik, kültürel, ekonomik vb. farklılıklar var. Şiddet türleri bu nedenle her yerde farklılık gösterebiliyor. Bunların hepsinin masaya yatırılması gerekiyor. Bu nedenle her lokasyonda ayrı çözüm üretmek gerekiyor. Eğitimli kesimlerde bile şiddetin fazla olduğunu görüyoruz, şiddet toplumu haline geldik” ifadesini kullandı.
Şiddetin her türlüsü ile mücadele etmek gerektiğine vurgu yapan Yeşilboğaz, “Şiddete sıfır tolerans diyoruz. Mersin Barosu olarak en önemli kırmızı çizgimiz kadına ve çocuğa karşı yapılan şiddettir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet davalarına baroların müdahillik taleplerinin mahkemelerce reddedilmesinin çok ciddi bir sorun olduğunu, büyük mağduriyetler doğurduğunu vurgulayarak, her yerde her ilgiliye ve kuruma baroların Avukatlık Kanunu gereğince bu tür davalarda müdahil olması mümkündür. Baroların müdahilliği, mağduriyetin giderilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve adaletin tecellisi bakımından çok önemlidir dedik, bu sorunun giderilmesini talep ettik. Sahadaki en büyük gücünüz biziz. Eğer siz gerçekten adalet istiyorsanız, bunu sağlayacak olan unsur biziz. Bizsiz bunu yapmaya çalışıyorsunuz, bu yüzden baroları davalara müdahil olarak kabul etmiyorsunuz diyerek talep ve eleştiride bulunduk. Ancak şu ana kadar bu sorun çözülmedi. Bu bizim için ciddi anlamda bir sıkıntı. Avukat arkadaşlarımız bu sorunu farklı yöntemlerle çözmeye çalışıyor fakat yasa çıkaranların gerçek anlamda bunu çözmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.