HEDİYE EROĞLU
Mersin’de Perşembe günü Silifke’nin Boğsak Mahallesi civarındaki ormanlık alanda başlayan yangın kontrol altına alınamayınca , Boğsak’ın yanında Işıklı, Hırmanlı, Yeşilovacık Mahallelerindeki ormanlık alanın yanında birlerce dönüm tarım alanına ve seraya zarar vermişti. Yangın sonrası hasar tespit çalışmaları henüz tamamlanamazken çiftçi zararının karşılanması için devletten beklenti içinde.
“TARIM ALANLARINDA HASAR BÜYÜK”
Silifke Ziraat Odası Başkanı Cafer Doygun, gazetemize yaptığı açıklamada, yangında ne kadar tarım alanının hasar gördüğü ile ilgili bilgilerin İlçe Tarım Müdürlüğü’nün çalışması sonrası belli olacağını söyledi. Yangının zaman zaman sürmesi ve yeni kontrol altına alınması nedeniyle tam bir hasar tespitinin henüz yapılamadığını anlatan Doygun, “Işıklı, Hırmanlı, Yeşilovacık, Boğsak’ta zarar gören seralar var ancak seraların içi boş. Tesis olarak zarar gördü. Bölgedeki açık alanlarda ise aklınıza hangi hangi çeşit meyve gelirse yetişiyor. Bunların yetiştiği tarım alanlarında zarar gören yerler var” dedi.
“ZAVALLI KÖYLÜNÜN GELİRİ BELLİ”
Çiftçi olarak imkanlar dahilinde devletten beklentilerinin çok olduğunu anlatan Doygun, “Vatandaşın, zeytin ve badem bahçeleri komple yanmış. Evler yanmış, seralar zarar görmüş. Evinde hiçbir şeyi kalmamış. Küçükbaş, büyükbaş hayvanlanları yanmış. Zavallı köylünün geliri belli. Afet bölgesi ilan edildi. Onun için teşekkür ediyoruz. Vatandaş duyarlı. Yardımlar geliyor gelecektir. Esas burada baba devlet. Devlet para olarak değil belki ama evi yanan vatandaşın evinin yapılması, bahçesi yanan çiftçiye destekleme yapılması, borcu olan çiftçilerin borcunun ertelenmesi belki silinmesi, faizlerin silinmesi konusunda devletten beklentimiz var. Adamın hiçbir gelir kaynağı kalmamış, yanmış bitmiş kül olmuş. Devlet bizi maaşa bağlasın diye bir talebimiz yok ama devletten bunları bekliyoruz. Biz halk olarak, oda olarak elimizden geleni yaparız. Destek alırız vatandaşın ihtiyacını karşılarız. Vatandaşı yüz üstü bırakacak halimiz yok. Devlet yapsın diye seyirci kalmayacağız. O yanan evler, yerler, benim üyemin, komşumun, benim kardeşimin. Bugün o zarar gördü ise ben zarar görmüşümdür. Benim ciğerlerim yanıyor. Ülke olarak çok zor durumdayız.”