HEDİYE EROĞLU
Mersin’de tatil sonrası korkulan oldu ve koronavirüs vaka sayısında adeta patlama yaşandı. Bu durumu öncesinde görerek her fırsatta yetkilileri uyaran Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, erken normalleşmenin sonuçlarının yaşandığını söyledi.
Radyo Metropol’e yaptığı açıklamalarda yetkilileri seslerini duymaya çağıran Antmen, mücadelenin ortak yürütülmesinin çok daha hızlı mesafe kat edilmesini sağlayabileceğini ifade etti.
“YAŞANANLAR; TURİZM İÇİN KONTROLSÜZ NORMALLEŞMENİN SONUCU”
Mersin’in durumunun Türkiye’nin durumundan hiçbir fark göstermediğini, benzer bir tablonun yaşandığını işaret eden Antmen, “Ne yazık ki Mersin olarak, Diyarbakır ve Ağrı’dan sonra yanılmıyorsam haftalık ortalama vaka sayısında binde 109’la en fazla hastanın görüldüğü illerden bir tanesiyiz. Bu anlamda turizmin çok vicdansız ve insafsız bir şekilde, kontrolsüz bir şekilde açılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“AŞILAMA VERİLERİ DOĞRU DEĞİL”
Virüsle mücadelenin en önemli ayağı olan aşılamaya ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Mehmet Antmen, “Sağlık Bakanlığının Mersin’de ki aşılama için söylediği şeylerin doğru olamadığını rakamlarla biliyoruz. Aşılama oranı nüfusun yüzde 69,1’i olarak açıklandı Mersin’in. Oysa tek bir doz aşılamada Mersin yüzde 50, ikinci doz aşılamada ise yüzde 36 civarında. Sağlık Bakanlığının verileri gizleme, yanlış beyan etmesi, insanların aşı tereddüdüne, aşıya güvenmemesine, Sağlık Bakanlığına olan güvensizliğinin artmasına, bunun da sonucunun aşıya yansımasına neden olmakta. Bu nedenle aşı oranını düşük olduğuna inanıyoruz. Bu açıdan da Sağlık Bakanlığının biran önce verileri bundan sonra çok düzgün ve doğru bir şekilde açıklamalarını bekliyoruz” diye konuştu.
“TEDİRGİN OLMAYIN, AŞI OLUN”
Pandemi ile mücadele kapsamında kentte hizmet veren hastanelere başvuranların aşısız olmasının dikkat çekici olduğunu da söyleyen Antmen, “Bu veri hastanelerin rakamları ile ortaya çıkmaktadır. Zira pandemi hastanesi olarak hizmet veren sağlık kuruluşlarından Şehir Hastanesi ile Toros Devlet Hastanesindeki vaka sayılarına bakıldığında, iki doz Biontech ya da iki doz Sinovac aşısından sonra üçüncü doz aşı yapmış hiç kimsenin bakıma alınmadığı, hatta kimsenin servislerde olmadığı görülmekte.
Yani şuanda pandeminin aşısızların pandemisi olduğunu görebiliyoruz. Mersin açısında da çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki; durum aynı. Bu anlamda Türk Tabipler Birliği’nin söylediği gibi ‘tedirgin olmayın, aşı olun’ çağrısını yineliyoruz” diye konuştu.
“SİZ AŞI OLURSANIZ TOPLUMUMUZ YENİDEN YAŞAMAYA, SOLUK ALMAYA BAŞLAYACAK”
Aşı olmak istemeyen yurttaşlara da seslenen Dr. Mehmet Antmen, şunları söyledi; “TTB ve Tabip Odaları olarak aşıya karşı tereddüdü olan yurttaşlarımıza seslenmek isteriz; siz aşı olursanız virüse karşı kendinizi korumakla kalmayacaksınız, aynı zamanda çocuklarımız okula gidebilecekler, çocukluklarını yaşayabilecekler. Siz aşı olursanız kargo çalışanları ölmeyecek. Siz aşı olursanız yoğun bakım yataklarına gereksinimi olan hastalara yani hastalarınıza yer bulunabilecek. Siz aşı olursanız olağan sağlık hizmetlerine erişimde kronik hastalıkların tedavi sürecinde aksamaması, onkolojik vakaların erken tanı ve tedavilerinin yürütülebilmesi konusunda yaşanan sorunlar giderilebilecektir. Ve pandeminin ikincil nedenlere bağlı yarattığı yıkımın da önüne daha hızlı geçilecektir. Siz aşı olursanız lokantalar kapanmayacak, tiyatrolar sahnelerini açacaklar. Siz aşı olursanız müzisyenler intihar etmeyecek, pandemi sürecinde işlerini kaybedenler tekrar çalışmaya başlayacaklar. Siz aşı olursanız toplumumuz yeniden yaşamaya, soluk almaya başlayacak.
“BİLİME VE BİLİM İNSANLARINA GÜVENİN”
Unutmayın kaygı da virüs gibi bulaşır. Unvanları ne olursa olsun aşı karşıtı komplo teorilerine değil bilime ve bilim insanlarına güvenin, doğru bilgi kaynaklarına sahip çıkın, her zaman hakikatin yanında olan TTB’nin uyarılarına kulak verin ve aşı olun.
Türkiye aşı çalışmalarını yürütecek birikime sahip olup sağlık emekçilerinin özverili çalışmalarıyla başta çocukluk çağı aşılamaları olmak üzere aşılamada çok yol almış bir ülkedir. Yeni doğan tetanozu olmuyorsa bebeklerimiz, çocuklarımız boğmacadan, difteriden ölmüyorsa, köylerimizde kızamık salgınlarının iz bıraktığı bebek mezarları kazmıyorsak, çocuk felci ve çiçek yaraları görmüyorsak bu aşıdan ve etkili aşılamanın yapılmasındandır.
Başta, sağlık çalışanlarımız, öğretmenlerimiz, rol modellerimiz olmak üzere yurttaşlarımızın aşı olma sorumluluğunu yerine getirerek hem kendilerini hem de bir diğerini korumayı yani dayanışmayı yükseltecek bir toplumsal bilince sahip olduğuna inanıyoruz.
Bilime ve insanlarımızın onun aydınlığında yürüyeceğine güveniyor, verilen emeklerin kardeşçe bir dayanışma ile bizi bugünlerden çıkarmanın tek yol olduğunu biliyoruz”.