IRKÇI TEHDİDE İHD’DEN TEPKİ | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

IRKÇI TEHDİDE İHD’DEN TEPKİ


 

Mersin’de Adıyamanlı Kürt-Alevi yurttaş Engin Arıcı’nın ırkçı saldırıya maruz kalması ve sonrasında gözaltına alınmasına İnsan Hakları Derneği’nden tepki geldi. Olayın bir an önce aydınlatılmasını isteyen İHD, tehdide maruz kalan Arıcı’nın serbest bırakılması için çağrı yaptı.

Hediye Eroğlu

 

Ayrıştırma siyasetinin son hedefi Mersin’de yaşayan Arıcı ailesi oldu. Mersin'in Yenişehir ilçesine bağlı Menteş Mahallesi’nde yaşayan ve Adıyamanlı Kürt Alevi olan Arıcı ailesinin evinin kapısına, 11 Eylül’de "Kürt Alevi defol" şeklinde yazı yazılarak, işaret konuldu.

Ailenin kapılarındaki yazıyı fark edip, durumu polise bildirmesi üzerine Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, binanın çevresindeki kamera kayıtlarını topladı. Emniyetin aileye verdiği bilgilere göre, incelenen görüntülerde söz konusu ırkçı yazıyı yazan kişi veya kişiler tespit edilemedi.

Ancak olay sonrası saldırıya maruz kalan Arıcı ailesinden apartman görevlisi baba Engin Arıcı, gözaltına alındı.

 

HEM TEHDİT EDİLDİ, HEM DE GÖZALTINA ALINDI

Yaşananlara İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’nden tepki geldi. Konuyla ilgili dernek binasına bir basın açıklaması yapan insan hakları savunucuları yetkilileri göreve çağırdı.

İHD Mersin Şube Başkanı Demir, tehdide konu olan Arıcı’nın olay sonrası Terörle Mücadele ekipleri tarafından göz altına alındığını ve avukat Bedri Kuran’ın olayın takipçisi olduğunu söyledi. Demir, tehdide maruz kalan Arıcı’nın neden gözaltına alındığını bir türlü anlayamadıklarını kaydetti. 

İHD yönetim kurulu üyesi Bekir Sıtkı Keçeci ırkçı, baskıcı, ötekileştirici politikalar devam ettiğini izlenen ayrıştırıcı, ırkçı,  ötekileştirici politikaların sonucu olarak Alevi evlerine çarpı (X) işaretleri konulduğunu söyledi.

Alevilerin okullarda baskıcı davranışlara maruz bırakılarak nefret diliyle ötekileştirici uygulamalara tabii tutulduğunu anlatan Keçeci, bu davranışları yapan suçluların ya bulunamadığını, gözaltına alınanların ise serbest bırakıldığını kaydetti. 

 

“ALEVİ KÜRT YURTTAŞIN EVİNE X İŞARETİ KONDU”

Farklı şehirlerde evlerin kapılarına  yapılan işaretlemelerin son örneğini Mersin’de yaşadıklarını anlatan Keçeci, “Yenişehir ilçesine bağlı Menteş mahallesinde apartman görevlisi olarak çalışan ve Adıyamanlı Kürt-Alevi olan Engin Arıcı isimli bir yurttaşın evinin kapısına; ‘Alevi, Kürt, Defol’ sözleri yazılmış ve yazıların altına da  ‘’ölüm’’ sözcüğü eklenmiştir.  Bu olay, kamuoyuna yansımış ve kurumumuz tarafından takibe alınmıştır” dedi.

 

“YAŞANAN ACI OLAYLAR TOPLUMSAL BELLEKTEN SİLİNMEMİŞTİR”

Dersim,  Malatya, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi’de yaşanan acı olayların toplumsal belleklerinden silinmediğini vurgulayan Keçeci, “Alevilere yönelik inanç ayrımcılığı  ve  Kürt sorunundaki çözümsüzlük ısrarı, ‘’nefret dili’’nin öncelikli ögeleridir. Hatırlanacak olursa, 19 Aralık 1978 gecesi, Maraş’ta Çiçek Sineması’na bomba atıldığı söylemi üzerinden, o dönemde kentte bilinçli olarak tırmandırılan Alevi-Sünni gerginliği, Alevilere yönelik saldırılara dönüştürülmüş, ülke tarihinin en kanlı katliamlarından biri olan Maraş katliamı yaşanmış ve o zaman da kapılara kırmızı çarpı (X) işaretleri konulmuştur. Yine yakın geçmişte önce Malatya sonrasında İzmir’de Alevi yurttaşların kapılarına kırmızı boya ile çarpı (X) işareti konularak Aleviler inançlarından dolayı tehdide uğramışlardır. Olay üzerine hükümet yetkilileri, sorumluların bulunarak mutlaka cezalandırılacağını söylemiştir. Parlamentoda tüm gruplar ortak açıklama yapmış, ancak gelinen noktada cezasızlık politikalarına devam edildiği görülmüştür” ifadelerini kullandı.

Selçuklu ve Osmanlı tarihi boyunca süren katliamların hedefi olan Alevilerin, bu gelişmeler karşısında tedirgin olmasının acı bir tarihsel hafızası bulunduğunu anlatan Keçeci, “Zira o zihniyet hâlâ dipdiri. Alevilerin devlet eliyle uğradığı ayrımcılığın hâlâ sürdüğünün somut bir başka kanıtı da pandemi sürecinde Tokat Almus’ta ortaya çıktı. Almus Devlet Hastanesi Halk Sağlığı bölümünde filyasyon ekibinde çalışan bir doktor, köyden gelen hasta yakınına köyünün nerede olduğunu işaretlemesini isteyince o harita, ırkçılığın, ayrımcılığın belgesi olarak gözler önüne serildi. Haritada, bazı köylerin isimlerinin altında kırmızı yazı ile ‘‘Alevi’’ yazıyordu. Hasta yakınının ‘’bu ayrımcılık, kabul edilemez’’ dediği basında yer aldı” şeklinde konuştu.

“ÖTEKİLEŞTİRİCİ POLİTİKALARA SON VERİN”

Alevilere ve Kürtlere yönelik egemen asimilasyoncu politika devam ettiğini ifade eden Keçeci şöyle devam etti: “Bunun yansıması olarak hala Alevi köylerine camii yapılmakta,   okullarda din dersi dayatılmakta  ve okul çocuklarının egemen dile-davranışa uygun olarak kendi okul ve/ya sınıf arkadaşlarına; ‘’neden din dersine girmiyorsun, niçin kuran kursuna katılmıyorsun?’’  diyerek,  ötekileştirici dille baskı uyguladıkları kamuoyuna yansımaktadır. Bu davranışların öznesi olan çocukların ne tür bir travma yaşayacağı unutulmamalıdır.  Yine Alevilerin ve Kürtlerin,   ayrımcı, ötekileştirici ve nefret diline uygun olarak mahalle baskısına maruz kaldığı  ve  çalışma hayatında mobinge uğradığı herkesin malumu. Ayrıca, bu ırkçı, ayrımcı ve ötekileştirici politikalardan beslenen provokatörlerin de kışkırtıcı davranışlarına dikkat çekmek isteriz…

 

“YAPANLAR BULUNSUN KAMUOYU İLE PAYLAŞILSIN”

Hakim olan ırkçı, şovenist, ötekileştirici politikalara son verilerek, toplumsal barış sağlanmalıdır. Yine, yapılan benzer suçlar karşısındaki ‘cezasızlık’ uygulamalarına son verilmeli ve bu türden suçlara yönelik hukuksal süreçler başlatılmalı,  adliyeye yansıyan davalar adil biçimde sonuçlandırılmalıdır! Mersin ilimizde yaşayan, Adıyamanlı Kürt-Alevi aileye yapılan bu saldırgan tutum da, güvenlik kuvvetlerince ayrıntılı olarak araştırılmalı, kamera kayıtları incelenmeli ve bir bütün olarak araştırma sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Laik, eşit ve bilimsel bir eğitim politikasıyla yeni kuşakların biçimlendirilmesi ve her türden ırksal, inançsal, mezhepsel özgürlüklerin yaşam bulması sağlanarak, çok seslilik/renklilik yaşam biçimi olmalıdır. Zengin tarihsel kültürümüz, bu anlayışın gerçekleşme zeminidir. “’İnsan haklarıyla insandır’’ anlayışıyla hareket eden biz insan hakları savunucuları olarak, her türden ırkçı, ayrımcı, ötekileştirici politikalara karşı çıkacak, olayları araştırıp-raporlaştıracak, gerekli hukuki süreci  başlatacak ve ısrarla bu hukuki süreçlerin takipçisi olacağız.”



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA