HEDİYE EDOĞLU
Türkiye’de tıbbi cihaz sorunu büyürken, Mersin’de İl Sağlık Müdürlüğü’nün doğrudan temin usulüyle alımlarına dahi fiyat verilmemeye başlandı. Kurum firmalara çağrıda bulunmak zorunda kalırken sektör temsilcileri çözüm için iktidarı harekete geçmeye çağırdı.
ZARAR EDEN ŞİRKETLER TIBBİ CİHAZ TEMİNİNİ DURDUDU
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen,öncelikle tıbbi cihaz sorununu tanımlayarak, şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı ithal ilaç ve tıbbi cihazlarda kuru 4.70'de sabitledi. Ancak doların 14 TL'ye yaklaştığı günümüzde ilaç ve tıbbî malzemeleri getiren şirketler ciddi oranda zarar eder duruma geldi. Bu nedenle aracı şirketler tıbbi cihaz teminini durdurdu. Bu nedenle elektif vakaların yanısıra acil ameliyatlar için dahi tıbbi cihaz temininde ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır”.
Sağlık camiasının sadece tıbbi cihazlarda değil ilaçlarda da ciddi anlamda dışarıya bağımlı olduğunu vurgulayan Antmen, “SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devir edildiği 2005 yılında mevcut birkaç ilaç fabrikamız da kapatıldı ve ithal ilaç politikasına geçildi. Dolar kurunun çok yükselmesi nedeniyle de firmalar artık sevkiyatları yerine getiremez oldular” dedi.
KRİZİN ÜZERİNİN ÖRTÜLMESİNİN SONUCU YAŞANIYOR
Devletin medikal şirketlere yaklaşık 10 milyar lira borcu olduğunu aktaran Dr. Mehmet Antmen, bunun nedeninin iktidarın krizi örtme çabası olduğunu kaydetti.
“Tıpkı pandemi yönetiminden ziyade algıyı yönetme politikası ekonomide de uygulanmaktadır” diyen Antmen, “Bu nedenle gerçek rakamlar hiçbir zaman açıklanmadığı için bu borcu küsuratları ile bilmemiz mümkün değildir ancak uzmanların devletin sektöre 10 milyar TL civarında borcu olduğuna dair tespitleri vardır” dedi.
“KALICI DERİN BİR KRİZ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Krizin sadece sağlık alanında değil ülkede genelinde tüm alanlarda yaşandığını işaret eden Antmen, “Ülkenin son 20 yıldır yanlış yönetilmesine ek olarak 2017 yılından bu yana tek adam rejimine geçilmesi ve üretimden uzaklaşılması, hukuk ve demokrasinin katledilmesi nedeniyle iş dünyası da yatırım yapmaktan çekiniyor. Bu nedenle de kalıcı bir derin kriz ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
İĞNEDEN İPLİĞE ZAM…
“Yükselen döviz kurları krizi içinden çıkılmaz bir hale mi dönüştürüyor?” sorusunu da yanıtlayan Dr. Mehmet Antmen, dövizin yükselmesinin iğneden ipliğe her şeye zam yapılması anlamına geldiğini söyledi. Bu durumun enflasyon ile mücadelenin başarısız olmasına neden olduğunu da aktaran Antmen, bu anlamda da üretimden uzak, ranta ve özellikle de ucuz işgücüne bağlı bir ekonominin başarılı olma şansının olmadığını ifade etti.
Antmen, “Bu düzen değişmedikçe sıkıntımız giderek artacak ve emeği ile geçinen kesimler de sağlık hizmeti bekleyen vatandaşlara çok daha ciddi sıkıntılarla karşılaşacaklardır” uyarısı yaptı.
“KAMUSAL BİR SAĞLIK SİSTEMİ İNŞA EDİLMELİ”
Çözüm önerilerini de sıralayan Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, şunları söyledi: “Doğal olarak düzenin değişmesi dışında bir çözüm yolu yoktur. Tek adam rejimi bir an önce sonlandırılmalıdır. Hukuk baştan yaratılmalıdır. Çok acil demokratik adımlar atılmalıdır. Savaştan rant sağlayan sistem değil, barışı inşa eden bir sistem yaratılmalıdır. Sağlık açısından dışa bağımlı, özelleştirmeci, piyasaya açılmış bir sağlık sistemi yerine, kamusal bir sağlık sistemi inşa edilmelidir. İlaç ve tıbbı cihaz üretimine bir an önce geçilmelidir. Sağlık çalışanları kadrolu ve iş güvenceli çalışmalı, emekliliği ne yansıyan, insanca yaşayabilecekleri temel ücret almalı ve performans sistemi tamamen ortadan kalkmalıdır. Herkese eşit, ücretsiz, nitelikli bir sağlık sistemi inşa edilmelidir.
GÜÇLÜ MÜCADELE İÇİN ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
Bizler, gerek vatandaşlar olarak, gerek sağlık çalışanları olarak ve gerekse de sendikalar, meslek örgütleri olarak haklarımızın bilincinde bir yaşam ve mücadele sürdürmeliyiz.
Bizler yukarıda saydığım talepleri istemezsek, bunun için örgütlenmezsek iktidarın bu taleplerimizi yerine getirmesi asla mümkün olmayacaktır. Bunun için bütün meslektaşlarımızı TTB'de örgütlenmeye ve bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyorum”.