Hediye Eroğlu
Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Gözne, Şahinpınarı, Musalı ve Darısekisi köyleri civarında faaliyet gösteren krom madeninin atık havuzu geçtiğimiz günlerde meydana gelen şiddetli yağmur sonrası göçerek binlerce ton atık Deliçay’a oradan da Akdeniz’e karışmıştı. Atık havuzunun göçmesi çevre felaketinin yanında Şahinpınarı Köylüleri için ulaşım sorununu beraberinde getirdi. Havuzun göçmesi ile köylülerin Mersin’e ulaştıkları yol 7 kilometreden 24 kilometreye çıktı. Şahinpınarı Muhtarı Ferhat gazetemize yaptığı açıklamada bölgelerinde korkunç bir çevre felaketi yaşandığını söyledi. Krom atıklarının bulunduğu 2 havuzundaki atıklar tamamen Deliçay’a, Deliçay’dan da Akdeniz’e karıştığını ifade eden Turan, “Bunun şusu busu Şahinpınarı, Musalısı yok. Burada bizim çocuklarımıza kalacak bir doğa katlediliyor. Bağıra bağıra bu iş geldi. Daha bunun devamı da gelecek” şeklinde konuştu.
“YOLUMUZ 3 KAT UZADI”
Göçen havuzların çevre felaketinin yanında köylüleri için ulaşım sorununu beraberinde getirdiğini anlatan Turan, atık havuzlarının yola göçmesinin köylerinin Mersin’e olan bağlantısını 3 kat uzattığını söyledi. Köylülerinin krom madeninin bulunduğu yolu kullandıkları zaman 7 kilometrelik bir mesafe sonrası şehre ulaşabildiğini anlatan Turan, “Burası bizim şehre bağlantımızı sağlayan yoldu. Havuzlar göçünce yol kapandı. Başka yollar kullanarak şehre ulaşmak zorundayız. Buda aradaki mesafeyi 24 kilometreye çıkarıyor. Düz yol yerine rampalardan şehre ulaşmak zorunda kalıyoruz” dedi.
“ŞİRKET UMURSAMIYOR”
Yoldaki hafriyatın kaldırılması ve yolun açılması için Büyükşehir’den talepte bulunduklarını anlatan Turan, “Büyükşehir’den bir yetkili aradı. ‘Burayı maden şirketine açtırın, biz yapamayız’ diyor. Mağduruz. Şirket umursamıyor, belediye ben yapmam diyor. Şirket sessiz soluksuz yol bozuyor. Geleni gideni oradan uzaklaştırmanın derdine düşmüş. Binlerce ton krom artığı denize aktı. Burada biz mağdur oluyoruz” şeklinde konuştu.
KÖYLÜLER BAHÇELERİNE ULAŞMAKTA ZORLUK YAŞIYOR
Musalı Muhtarı Hüseyin Tek ise köylülerinin o bölgede bahçeleri bulunduğunu ifade ederek yolun kapalı olması nedeniyle bahçelere ulaşmakta zorluk yaşandığını kaydetti.
Cumartesi günü HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan ile birlikte bölgede incelemelerde bulunan CHP Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Abdurrahman Yıldız ise yaptıkları incelemelerde madenciliğin bilimsel metotlarla değil, yağmalama yöntemiyle yapıldığını gördüklerini kaydetti. Maden alanını kiralayan şirket kendini bölge insanına, ormanına, tarımına karşı sorumlu görmediğini ifade eden Yıldız, “Kiraladığı orman alanını azami sömürmenin planlarını yapıyor. Hiçbir önlem almıyor, hiçbir koruma tedbiri için para harcamıyor. Varsa yoksa azami kar. İnsanlar, çevre, doğa bundan olumsuz etkilenirmiş, tedavisi olmayan hastalıklar artarmış, insanların yaş ortalaması bile azalırmış hiç umurlarında değil. Varsa yoksa para” ifadelerini kullandı.
“VERİLEN ZARARLARI ŞİRKETE ÖDETTİRİLMELİ”
Yaşanana felaketle ilgili Şehircilik Çevre ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nün acil tedbir alarak madenin faaliyetini durdurması gerektiğini belirten Yıldız şunları söyledi: “Maden firmasına ödetilmek koşuluyla yıllardır bu bölgeye verdiği zararlar düzelttirilmelidir. Öncelikle yıllardır ormana hiçbir önlem almadan yığmış olduğu binlerce ton kanserojen bazlı atığı bilimsel metotlarla yok etmesi sağlanmalıdır. Çünkü bu atık yığını burada kaldığı müddetçe her yağmurda göçükler oluşturarak insan ve hayvan yaşamını doğrudan tehlikeye sokacak, çünkü kaçak depolama sahasının dört bir yanı köyler arası yol ağlarıyla örülü her gün onlarca araç yüzlerce insan bu yolları kullanıyor. Öte yandan bu binlerce tonluk yığın burada kaldığı sürece havaya, suya, ormana ve tarım alanlarına dağılmaya devam edecek.”
“ZAMANA YAYIP UNUTTURACAKLAR”
Yaptığı görüşmelerde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerinin bölgeye gittiğini ancak bir şey yapmadığını öne süren Yıldız, “Anladığım kadar zamana yayıp unutturmaya çalışıyorlar. Belediye yada şirkete yolları temizleyin diyecekler ve üstünü örtmeye çalışacaklar. Oradaki sırta binlerce ton maden atığı yığılmış sürekli aşağı kayıyor. Orayı komple temizlemezlerse yeni bir yer yapmazlarsa orayı durduramazlar. Orası insanların başına bela olur. Altında insan hayvan kalabilir. Sıkıntı olur” şeklinde konuştu.