Hediye Eroğlu
Mersin’in Mezitli İlçe Doğlu Mahallesi’nde bulunan Cennet Vadisi Piknik ve Mesire alanı ağaç katliamı iddiası ile gündeme geldi. 1300 ve 2 bin 300 metrekarelik 2 alandan oluşan mesire alanının mülk sahibi Hacı Mehmet Güneri, cezai ehliyeti olmayan tapu sahibi eşine imzalatılan kontrat ile işletilen mesire alanında 40’a yakın ağaçtan bazılarının kesildiğini bazılarının ise kabuklarının soyularak kurumaya terk edildiğini öne sürdü.
2019 yılında E.T isimli şahsın cezai ehliyeti olmayan eşi Gülüsüm Güneri’ye hukuki geçerliliği olmayan kira kontratı imzalatarak söz konusu alanı işletmeye başladığını ifade eden Hacı Mehmet Güneri, “Bedelinden düşük bir kira yazarak 2 buçuk yıl mesire alanını işletti. Düşük bedel olduğu halde kiranın yarısını alamadık. E.T., 3 Kasım 2021 yılında intihar sonucu hayatını kaybetti. Kontratı biz kendi üzerine yaptı sanıyorduk ancak kız arkadaşı üzerine doldurmuş. İntihar ettikten sonra kız arkadaşı mülkü bize ait olan yerimizi işletmeye başladı. Karşılıklı irade ile bir kontrat imzalatılmadığı, zihinsel engelli eşime kontrat imzalattıkları için ben eşim adına mahkemeden vasi kararı aldım. Cenazenin üzerinden 3 gün geçtikten sonra kız arkadaşını kontratın geçerliliği yok diye uyardım. Erkek arkadaşın gibi yapmayacaksan, geçmiş borçlarını ödeyeceksen ve yeni bir kontrat yapalım dedim. Yılbaşında zaten eski kontratta bitiyordu. Cenaze işlerini bitirelim gel dedi” şeklinde konuştu.
AĞAÇLARI KESMEKLE TEHDİT ETTİ İDDİASI
Daha sonra mesire alanına giderek orada bulunan C.D isimli kadının erkek kardeşi ile görüştüğünü ve vasi kararını vererek yeni kontrat yapma önerisinde bulunduğunu belirten Mehmet Güneri, “Şahıs ise biz buradan çıkacak olursan buradaki bütün ağaçları keseriz, ağaçları, elektrik tesisatlarını sökeriz, buradaki malzemeler zarar görür. Bu ahşap binayı köşkü dereye kürürüz. Taş binayı sökeriz, çatıyı sökeriz gibi tehditlerde bulundu. Bizde yanımdaki arkadaşımla çıktık geldik. O zaman ağaçlarımız ve gövdelerimiz sağlamdı. Gezdirdiğim arkadaşlarda gördü sağlam olduğunu” diye konuştu.
BAZI AĞAÇLAR KEŞİFTE YAZILMADI MI?
Bundan 5-10 gün önce ağaç motoru ile bazı ağaçların kesildiğini görerek tehdit edildiği için alana girmeyerek jandarma ekiplerini aradığını öne süren Güneri, “İçeride başka parsellerim var oralara dahi giremedim. Bahçemin birinin köşesine kamera takmışlar. Bahçemde çalışamıyorum. Çalışsam belki üzerime saldıracaklar. Jandarmaya şikayette bulundum. Jandarma ile geldik. Jandarma birkaç ağaçın fotoğrafını çekti. Bana sen fotoğraf çek dediler. Adamlar ortalıkta gezerken ben nasıl fotoğraf çekeyim. Ben yinede çekebildiğimi çektim. İlçe Tarımdan zarar tespiti için keşif istendi. Bana haber vermeden keşif yapmışlar. Jandarma keşif yapıldıktan sonra beni aradı. Keşif esnasında değil de keşiften sonra haber verdikleri için tepki gösterdim. Olay yerine geldim. Zarar gören bazı ağaçları yazmışlar bazılarını yazmamışlar. Bu ağaçlar kuruyacak dedim. Biz meyve ağaçlarını yazıyoruz dediler. Bazı ağaçları yazmamışlar niye yazmadınız dedik unutmuşuz dediler. Tekrar yazdılar.
İşletenlere ağaçlara niye zarar verdiniz diye tepki gösterdim. Bizim yaptığımıza dair şahidin var mı diyerek üzerime yürüdüler. Bunlar yargılanması gerekirken haksız bir şekilde yerimizi işgal ediyorlar. Burada her şeye zarar veriyorlar. Orada birkaç ağaç kalacak onu da kurutacaklar diye korkuyorum” şeklinde konuştu.
Olayla ilgili şikayetçi olduğunu, jandarmanın soruşturma açtığını ancak dosyanın jandarmada bekletildiğini öne süren Güneri, “40’a yakın ağaca zarar vermişler. Kurusun diye ağaçların gövdesinin kabuklarını sıyırmışlar. 10-15 ağacı kesmişler. Buradaki ağaçlar bir süre sonra kuruyacak. Jandarma ve Savcılık tarafından önleyici tedbir uygulanmasını istiyorum” diye konuştu.