HEDİYE EROĞLU

Rusya’nın askeri harekat başlatmasının ardından dünya gözünü Ukrayna’ya çevirdi. Ukrayna Devlet Sınır Muhafız Servisi, bu sabaha karşı Rusya'nın Belarus ve Kırım'dan Ukrayna'ya saldırı başlattığını duyurdu. Başkent Kiev'in yanı sıra Harkov, Kramatorsk, Mariupol, Mykolaiv ve Odesa kentlerinde art arda patlamalar yaşandı. Bazı siviller kenti terk etmeye çalışırken bazıları da metro istasyonları ve evlerinin bodrumlarına sığındı. Vatandaşlar para çekmek için ATM'lerin önünde sıra oluşturdu.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, dünya liderlerini Putin'e karşı yaptırım uygulamaya davet etti.

Ukrayna’nın Ankara büyükelçisi Vasyl Bodnar, Türkiye’den Rusya’ya karşı yaptırım uygulamasını istedi ve Rus gemilerine Boğazlar’dan geçişin kapatılması çağrısı yaptı. Büyükelçi, “Nükleer silah sahibi bir devlet ilk kez açık savaş başlattı” diyen Bodnar, Ukrayna’ya yardım edilmesini istiyoruz, savunma kaynaklı askeri yardım istiyoruz. Mali yardım istiyoruz” dedi.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'nın Doğu bölgelerindeki son gelişmelerin ardından Türk vatandaşlarına seyahat ve güvenlik uyarısında bulundu.

“NÜKLEER SANTRAL TÜRKİYE İÇİN GÜVENLİK SORUNU”

Tüm bu yaşanan sıcak gelişmeler aynı zamanda gözlerin Rusya’nın Türkiye’de sürdürdüğü Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesine de çevrilmesine neden oldu.

Türkiye’nin olası bir Rusya-Ukrayna savaşında oynayacağı rol ve nükleer santral projesinin akıbeti tartışma konusu olurken, tesisin savaşta ilk hedefler arasında gösterilmesi endişe yarattı. Özellikle nükleer karşıtları bir kez daha nükleerin santralin Türkiye için güvenlik sorunu iddiasını dile getirerek, projeden vazgeçilmesi için çağrı yaptı.

#SAVAŞAHAYIR , #NÜKLEERSANTRALİSTEMİYORUZ

Mersin’de nükleer karşıtı mücadelenin önemli isimlerinden olan Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Derneği (ÇEKSAM) Başkanı avukat Semra Kabasakal , “Akkuyu'da ki nükleer santral Türkiye için bir güvenlik sorunu olmaktadır” diyerek, “#SavaşaHayır , #NükleerSantralİstemiyoruz” paylaşımları yaptı.

“TEHLİKENİN NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNUN FARKINDA MIYIZ?”

Yine nükleer karşıtı mücadelede uzun yıllar önemli görevler üstlenen aktivist doktor Ful Uğurhan da, “Akkuyu hep dikkat çektiğimiz gibi bir enerji santralı değil bir milli güvenlik sorunudur. Bir NATO ülkesi olan Türkiye, savaşa girdiği bir ülkeye topraklarında içinde nükleer yakıt bulunduran tesis inşa ettiriyor. Tehlikenin ne kadar büyük olduğunun farkında mıyız?” paylaşımı ile endişelerini paylaştı.

“AKKUYU NGS’NİN GÜVENLİK TEHDİDİ OLDUĞU GERÇEĞİ BİR KEZ DAHA GÖRÜLDÜ”

Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Dönem Sözcüsü Uğur Tulay da konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunarak, tehlikenin boyutlarına dikkat çekti.

“Bu yaşanan olaylar ile hep söylediğimiz Akkuyu NGS’nin güvenlik tehdidi olduğu gerçeği bir kez daha görüldü” diyen Tulay, “Nükleer tehlike sorununa Rusya Devlet Başkanı Putin de değindi. Nükleer reaktörlerde oluşacak bir sorunun hem Ukrayna, hem ülkesi hem de yakın komşu nükleer için bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Yani savaş halinde nükleer tehdit hepimiz için sorun” dedi.

“NATO ÜLKESİ TÜRKİYE’NİN, RUSYA’YA ÜS GİBİ YER TAHSİS ETMESİ CİDDİ BİR SORUN”

Akkuyu’daki durumun ise başlı başına bir güvenlik sorunu olduğunu dile getiren Tulay, “Yerin Rusya’ya tahsis edilmesi başlı başına bir sorun. NATO ülkesi olan Türkiye’nin, Rusya’ya yer tahsisinin gelecekte nasıl bir tehdit oluşturacağını bize şuan ki Ukrayna savaşı açıkça gösteriyor. Çünkü orada bir üs gibi nükleer reaktör kuruluyor. Nükleer enerji faaliyetlerine son verilerek, bu anlaşmanın derhal iptal edilmesini talep ediyoruz” diye konuştu

“AKKUYU’DA 20 BİN KİŞİ VAR, SAVAŞ HALİ OLUMSUZ ETKİ YARATABİLİR”

Akkuyu çalışanlarının sayısı 20 bine ulaştığının açıklandığına da dikkat çeken Tulay, ancak savaş koşullarının oluşması ile bunun da toplumsal huzur ve barış için endişe verici bir durum yarattığını dile getirdi.

Tulay, “Savaş hali nedeniyle biz Ukrayna’daki vatandaşlarımız için nasıl endişe ediyorsak, buradaki Rus vatandaşları da bu savaş halinden olumsuz etkilenecek. Öte yandan bu savaş sadece nükleer karşıtı bir durumdan ziyade dünyayı ilgilendiren bir savaşa dönüyor. Ama bizim için en temel sorun güvenliğimiz tehdit etmesi. Bunun en kısa zamanda çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Batılı ülkeler veya Rusya’nın savaş çığırtkanlığı yaparak çözülebilecek bir konu değil bu sorun. Ciddi zıtlaşmalarla oldukça büyük bir tehlikeye gidiyor durum. Rusya-Ukrayna savaşı değil bu savaş, dünyanın çeşitli ülkelerinin dahil olduğu bir durum var ortada. Daha aklı selim, sağduyu çağrılara ihtiyaç var. Öncelikle güvenliği tehdit eden tüm unsurların ortadan kaldırılmasına ihtiyaç var.

“SİBER SAVAŞ NÜKLERE NEDENİYLE SONUMUZ OLABİLİR”

Dünyada şuanda aynı anda siber savaş yapılıyor. Deprem, bomba veya fiziki bir saldırı değil artık bir siber saldırı ile de nükleer felaket yaşanabilir. Uzaktan bir tuşla bir reaktörün içine girilebiliyor ve müdahale edilebiliyor. Dijital ortamda yönetilen nükleer santrallerde olabilecek bir siber saldırı anında radyoaktif tehlikeler ortaya çıkabilir ki bu felaketin boyutlarını çok daha büyük boyutlara çıkarabilir.

Bu ürkütücü tarafı da görmek, bilmek gerekiyor. Artık en büyük savaşlar siber alanda yaşanıyor ki bu da çok tehlikeli. Siber savaş nükleer nedeniyle sonumuz olabilir.

“TEHLİKENİN BÜYÜKLÜĞÜNÜN FARKINDANIYIZ”

Şu anki Rusya - Ukrayna savaşı için akılcı politikalar üretmeyen ülkeler hem içeride hem dışarıda milli güvenlik tehdidi altında kalıyor. Olası tehlikeleri göz önünde bulundurmadan yapılan protokol ve çalışmalar dış tehdide de uygun ortam yaratmaktadır. Olası yaşanabilecek nükleer tehdide nükleer silahlanmaya karşı Rusya ile yapılan antlaşma derhal iptal edilmelidir. Akkuyu hep dikkat çektiğimiz gibi bir enerji santralı değil bir milli güvenlik sorunudur. Bir NATO ülkesi olan Türkiye, savaşa girdiği bir ülkeye topraklarında içinde nükleer yakıt bulunduran tesis inşa ettiriyor” diye konuştu.