Hediye Eroğlu
Emek ve demokrasi güçleri, "Geçinemiyoruz" diyerek düzenledikleri eylemlerle hükümeti istifaya çağırmaya devam ediyor.
Son olarak Mersin Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, “Artık yeter, geçinemiyoruz” sloganıyla eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu önünde miting düzenledi. Günlerdir çeşitli etkinliklerle miting daveti yapan platformun çağrısına yaklaşık 5 bin kişi destek verdi. Alanı dolduranlar çeşitli pankart ve afişlerle zamları ve hayat pahalılığını protesto ederken, Rusya-Ukrayna savaşı da tepki çekti.
Etkinlikte platform adına hazırlanan metni BES Şube Başkanı Murat Doğan ve Halkevi Yöneticisi Elmas Kara okudular.
“Savaş tam tamlarının çaldığı, siyasilerin, silah tüccarlarının ve analistlerin kar zarar hesabını yaparak sunduğu savaş haberleri arasında mitingimizi gerçekleştiriyoruz” denilen açıklamada.
Savaşın; yıkım, yok etmek, zam, emekçilerin ekmeğinin küçülmesi demek olduğu bildirildi.
“FAHİŞ ZAMLARA KARŞI MERSİNDEN GÜR BİR ÇIĞLIK YÜKSELİYOR”
Açıklamada iktidara seslenen emek ve demokrasi güçleri temsilcileri; “Bugün ülke genelinde yoksulluğumuzun sembolü haline gelen elektrik ve doğalgaz faturaları ile temel gıda ve motorine gelen fahiş zamlara karşı Mersin’den gür bir çığlık yükseliyor. Mersin’den, bu meydandan bir kez daha uyarıyoruz. Yok, bizdeki krediniz çoktan tükendi, artık daha fazla fedakârlık yapmayacağız, ülke kaynaklarını kime peşkeş çektiyseniz, kiminle birlikte her geçen gün daha fazla, daha fazla zenginleştiyseniz, artık fedakârlık yapma sırası siz ve birlikte zenginleştiklerinizdedir. Artık bilesiniz ki, bu ülkenin kamu emekçileri, işçileri, yoksulları, geleceğinden umudunu kesmiş gençleri ve tezgâhını kapatmak zorunda kalan küçük esnafı, size ve beşli çetenize daha fazla tahammül etmeyecek, etmeyeceğiz.
MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR
Uygulanan ekonomik politikalar, işsizlik, yoksulluk, sefalet ve zam olarak halkın üzerine yağmur gibi yağarken, kamu kaynakları özelleştirme adı altında yandaşlara peşkeş çekiliyor. TÜİK’in bütün gizleme çabasına rağmen artık ‘mızrak çuvala sığmıyor’. Yılbaşı akşamı elektriğe yüzde 50 ile yüzde 125 arasında zam yapanlar, Kış koşullarını fırsata çevirip doğalgaza yüzde25 zam yapanlar, akaryakıta zam üstüne zam yapanlar Market raflarını, Pazar tezgâhlarını Kamu Emekçilerine, İşçilere, öğrencilere kısacası toplunun kahır ağırlığının kâbusu haline getirenler bilsinler ki, bizler onlarla aynı gemide hiç olmadık, bundan sonarda olmayacağız. Bildiğimiz bir gerçeği bir kez daha, bu meydandan yüksek sesle haykırıyoruz. Onlar saraylarında sefa sürerken, milyonlar artan gıda fiyatları yüzünden yeterince beslenemediği gibi, ödeyemediği kira, elektrik ve doğalgaz faturaları yüzünden sert geçen kışı, yaşadığı en kötü karakış olarak yaşamaktadır” ifadelerine yer verdi.
YALANDAN, DOLANDAN, TALANDAN BIKTIK!
Açıklamada Murat Doğan ve Elmas Kara, iktidara seslenerek, “Bize yedi gün/yirmi dört saat akıl verenlere bir kez daha sesleniyoruz. Bizlerin, sizin kıt akılınız ile ürettiği saçma sapan, ipe sapa gelmez önerilerinize hiç ihtiyacımız olmadı, bundan sonrada olmayacak. Bunu böyle bilin istiyoruz.
Yaşadığımız bu yoksullukta bize bütün bu saçmalığı yaşatanlar bilsinler ki, tüm bu yaşananların ağır bir faturası da elbette olacaktır ve bu fatura ilk seçimlerde siyasi iktidara kesilecek, çünkü bizler artık yalandan, dolandan, talandan bıktık!
Elektriğe, doğalgaza, akaryakıta gelen yüksek zamlarla beraber ödediğimiz vergilerde katmerlenerek artıyor. Bir taraftan elektrik dağıtım şirketleri soyuyor, diğer taraftan devlet. Artık çifte soygundan bıktık.
“ARTIK YETER”
Bugün buradan bir kez daha artık yeter diyoruz! A’dan Z’ye her şeye gelen ve gelecek olan zamların işaret fişeği olan enerji ve akaryakıt zamlarının geri çekilmesini enerji dağıtım şirketlerinin kamulaştırılmasını istiyoruz!
Elektrik, su, doğalgaza gelen zamların daha fazla gecikmeden geri alınmasını istiyoruz!
Ulaşım, su gibi Temel Kamu hizmetler üzerindeki ağır maliyetleri oluşturan Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt üzerindeki ÖTV ve KDV Sıfırlansın!
Temel Tüketim Maddelerindeki KDV Tamamen kaldırılsın!
Artık topluma ağır bir yük haline gelen Kamu Özel İş Birliği Projeleri, Döviz Garantili İhaleler sonlandırılsın!
Kamu emekçilerinin kayıpları giderilsin, biz kamu emekçilerine yoksulluğu dayatan göstermelik toplu sözleşme yerine, grev hakkımızı içeren gerçek bir toplu iş sözleşmesi için toplu sözleşme masasının zaman kaybetmeden yeniden kurulmasının önü açılsın!
Tüm emeklilere asgari ücretin üzerinde insanca yaşayacağı bir ücret ödenmesini istiyoruz! EYT sorunu seçim malzemesi yapılmadan bir an önce çözülsün istiyoruz!
3600 ve 7200 ek gösterge bütün kamu emekçilerine ayırımsız verilsin istiyoruz! Kamuda kadrolu istihdam istiyoruz! Sözleşmeli kamu emekçilerinin derhal kadroya geçirilmesini istiyoruz! Parasız, kamusal eğitim ve sağlık istiyoruz! Hayatın her alanında adalet istiyoruz!
Sağlıkta şiddetin son bulmasını ve Covid 19’un herhangi bir kıstasa bağlanmadan meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz!
Mülakat değil, liyakat istiyoruz!
Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için İstanbul sözleşmesinin etkin bir şekilde hayata geçirilmesini istiyoruz! Nafaka hakkına dokunulmamasını istiyoruz!
Eşitlik, özgürlük, laiklik, adalet ve barış istiyoruz!
Emekçiler ve yoksul halk susmuyor artık, susmayacak. Birbirinden ve dayanışmasından güç alan emekçiler ve geniş halk kesimleri, baharın müjdecisi olan direnişleriyle işçi havzalarında yan yana gelenler, umudu yeniden yeşerten mücadeleleriyle yarınlarımıza olan umudumuzu çoğaltmaktadırlar. Umudumuzu çoğaltanları, buradan bu meydandan seslerine ses kattıklarımıza selam olsun.
Zamların geri alınması, krizi yaratanların, yarattıkları krizin bedelini ödemesi için herkesi bu meydandan yükselen sese ortak olmaya ve yükselen mücadeleye omuz vermek için yan yana gelmeye davet ediyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” dedi.