Hediye Eroğlu
Mersin’in Silifke İlçesi’ndeki kuş cenneti sınırlarında yer alan Kurtuluş, Sökün, Ulugöz ve Gülümpaşalı köylüleri yıllardır ekip biçtikleri tapulu tarlalarını sit alanı olduğu gerekçesiyle bundan ekemeyecek olmanın şaşkınlığını yaşıyor. Jandarma ekiplerinin sit alanı içinde kalan söz konusu arazileri kimin ektiğini belirlemek istemesi nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri ile beraber köye gelerek tutanak tutması vatandaşları tedirgin ediyor. Babalarından kalan tapulu tarlalarını ektikleri için devletle mahkemelik olan köylüler sorunlarına çözüm bulunmasını istiyor.
“400 NÜFUSLU KÖYÜMÜZÜN 300’Ü MAHKEMELİK”
Köylerinde yaşanan sıkıntıları gazetemize anlatan Kurtuluş Mahallesi Muhtarı Hüseyin Aktan, köylülerinin 10 bin dönümü tapulu yaklaşık 10 bin dönümü de hazine arazisi olan atalarından kalan arazileri yıllarca ekip biçtiğini söyledi. Yıllardır ekip biçtikleri tarlalarının bulunduğu alanların kuş cenneti sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle sit alanı denilerek koruma altına alındığını öğrendiklerini ifade eden Aktan, “Büne kadar ekiyorduk ama bugünden sonra sorun olacak gibi. Sit alanı olduğu için Çevre Koruma gerekçesiyle köylülerimizi sıkıştırıyorlar. Köyümüzde 400 hane var ise bunların 300 tanesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile mahkemelik. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Mahkemeyi bekleyeceğiz” dedi.
“TAPULU ARAZİLERİMİZİ EKTİRMEK İSTEMİYORLAR”
Sorunlarını anlatmak için Kaymakamlığa çıktığını anlatan Aktan, “Tapulu arazilerimizi bize ektirmiyorlarsa ya yer göstermelerini ya da ecri mislini vermelerini istiyoruz. Ne yapacağımızı bildiğimiz yok. Bize bir yer göstermedikleri gibi araziyi ekmekte yasak diyorlar” şeklinde konuştu.
Koruma altına alındığı söylenen alanın düz bir ova olduğunu vurgulayan Aktan, “Söz konusu alana “Hem kuş cenneti, hem sit alanı diyorlar. Sit alanı diyorlar ama ne tarihi eser var ne taş. Burası düz bir ova. Vatandaş kendi arazisini sit alanı olduğu için ekemeyecek. Bu alanlarda bizim seramız var, çileğimiz var, limon bahçemiz var, nar bahçelerimiz var. Buralar verimli tarlalar. Şimdi ekilmiş vaziyette ama ilerde nasıl olacak bilmiyoruz” diye konuştu.
“KÖYLÜLERİMİZ NE İLE GEÇİNECEK”
Yıllardan beri ektikleri tarlalarına neden ekmeyin denildiğini bir türlü anlayamadıklarını ifade eden Aktan, “Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile mahkemelik olduk. Köylülerimiz tarım ve hayvancılık ile geçiniyor. Biz yıllardır buralarda hayvanları otlattık şimdi yasak diye hayvanlarımızı bırakmıyorlar. Hayvanlarızı salamıyoruz. Mahallemizde 300’e yakın büyükbaş hayvan vardı. Araziye bırakmadıkları için hayvancılık bitti ve geriye 20 büyükbaş kaldı” dedi.
“4 KÖYDE DE AYNI SORUN VAR”
Kendi köyleri kadar çok arazi olmasa da Sökün, Ulugöz ve Gülümpaşalı köylerinde de aynı sorunun yaşandığını vurgulayan Aktan, “Ekipler köyümüze geliyor ve sürekli tutanak tutuyor. Şu ana kadar 50-60 kişiye tutanak tuttular aralıklarla bu sürüyor. Köylülerimiz hem rahatsız oluyor hem tedirgin oluyor. Jandarma ekiplerimiz işlerini yapmak istiyor ama köylülerimizde imza atmak istemiyor. Her tarafa başvurduk ama çözüm bulamadık. Köyde her evden bir kişi nerede ise mahkemelik. Biz yedi kardeşiz hepimiz mahkemeliğiz” dedi.
SÖKÜN MUHTARI: “SIKINTI YAŞIYORUZ”
Sökün Mahallesi Muhtarı Süleyman Güleç, sit alanları nedeniyle köylerinde büyük sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Hazine arazilerinin yanında artık tapulu arazilerininde sıkıntı olmaya başladığını anlatan Güleç, “Jandarma ekipleri geliyor kimin ektiği ile ilgili ifade alıp tutanak tutuyor. Tapulu tapusuz bütün ekenlerden ifade aldı. Şu ana kadar tapulu yerlere değil ama hazine arazisini ektiği gerekçesiyle Kurtuluş Mahallesi’nde bazı kişilere ceza geldiğini duydum” şeklinde konuştu.
KÖYLÜLER TEDİRGİN
Köylerinde sit alanı denilen yer içinde kalan 1000 dönümün yanında bir o kadarda yıllarca ekilip biçilen hazine arazisinin bulunduğunu anlatan Güleç, “Tapulu alanlarımızda sit alanına girmiş. Bunun neden kaynaklandığını öğrenmeye çalışıyoruz ama devlet kurumları bizimle alakası yok diyor. Burası düz arazi. Denize yakın yerler sit alanına girmiş. Bu araziler 1964’te bizim babalarımıza dağıtılmış. Biz buralara yıllardır buğday, pirinç, mısır ekerek geçimimizi sağladık. Sit alanını ektikleri gerekçesiyle jandarma ekipleri 450 nüfuslu köyümüzdeki 60 köylünün ifadesini aldı. Yaşananlardan dolayı köylülerimiz jandarma ekiplerini gördüğü zaman ister istemez tedirgin oluyor” şeklinde konuştu.