HEDİYE EROĞLU

Birçok davaya konu olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatı yarı süreci, pandemi ve savaşa rağmen hız kesmezken, gözler bir kez daha olayın teknik boyutundaki hukuksuzluk iddialarına çevrildi.

Akkuyu Nükleer Santrali’nin geçerli bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu ve geçerli bir üretim lisansı olmadığı gerekçesiyle yeni bir ÇED raporu alınmasına dair açılan davada, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin “ret” kararının ardından kararın istinaf edildiği Adana Bölge İdare Mahkemesi de 1'e karşı 2 oyla “ret” kararı verdi.

ÇED raporu hukuka aykırı olmasına rağmen inşaatın devam ettiğini belirten Avukat İsmail Hakkı Atal, halkın nükleer belasından kurtulabilmesi için “ret” kararını temyiz ettiklerini duyurdu.

“3 BİN SAYFALIK ÇED USULSÜZLÜKLERLE DOLU”

Yaklaşık 3 bin sayfalık ÇED Raporu’nu bizzat inceleyen ve birçok teknik usulsüzlüklere, altyapısına itirazlarda bulunan MERÇED Başkanı Sabahat Aslan da, ÇED ile ilgili hukuksuzlukları ortaya koymalarına rağmen açtıkları davaların reddedildiğini anımsattı.

Aslan, “Ön lisans izninin önceden verilmesi gerekirken sonradan verilmesi nedeniyle ÇED raporunun iptal edilmesi gerekiyordu ama edilmedi. Bu yüzden Danıştay’a ÇED raporunun iptali için başvuru yapıldı. Süreç devam ediyor. Ancak inşaat hukuka aykırı olmayan bir şekilde devam ediyor. Başka ülkede olsa bu inşaat durdurulur!” dedi.

“ÇED SÜRECİ İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İKİLİ ANLAŞMA İLE AŞILDI”

Nükleer Karşıt Platform (NKP) Mersin Dönem Sözcüsü Uğur Tulay da, devletlerarası anlaşma ile ÇED Rapor olmadan projenin hayata geçirildiğini söyleyerek, “ÇED süreci iki ülke arasındaki ikili anlaşma ile aşıldı. Devletlerarası anlaşma yapılsa da ÇED raporu hazırlanmadı ve konu birçok defa hukuka konu oldu ancak sonuç alınamadı. ÇED raporuyla çevreye verilecek zararların ortaya konması lazımdı ama yapılmadı. Örneğin projenin deprem riskini, radyoaktif etkileri, doğaya ve ekolojiye etkileri, zararları bilmiyoruz. Çünkü ortada ÇED raporu yok. Zeminde oluşan çatlakların betonla kapatılmasından sonra reaktörlerin yükle buranın ne olacağını bilmiyoruz. Zamanında zemin etütleri yapılmış ama bunların hiç biri kamuoyuna açık değil” diye konuştu.