Hediye Eroğlu
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Mersin Şubesi (SES) Mersin Tabip Odası ve Genel Sağlık İş Mersin Şubesi tarafından zamlara, yoksulluğa ve savaşa karşı,1 Mayıs birlik, mücadeleye, dayanışmaya! İnsanca çalışma koşulları ve insanca yaşamamıza yetecek temel ücret için Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Ses Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Sevgi Başkavak burada yaptığı açıklamada,açıklamaya gelenlerin
içlerindeki umudu daha da büyüttüğünü ifade ederek “Farklı sendikalara üye farklı statülerde çalışan işçi emekçiler olarak sadece Mersin üniversitesi hastanesinde değil, ülkenin ve dünyanın her tarafında aynı duygularla alanlardayız. Birleşe birleşe kazanacağız, iyi ki varsınız, iyi ki bir aradayız. Göğü yararcasına dikilen binalar bizim eserimiz. Penceresindeki ve mutfağındaki cam bizim eserimiz. Denizde yüzen gemi, binlerce metre yüksekte ucan uçak, yapılan yol, yürüyen otobüs ve otomobil bizim eserimiz. Sofradaki ekmek, tabaktaki yemek, bardaktaki çay bizim eserimiz. Ağrı sızı ve iniltiler eşliğinde girilen hastaneden gülümseme ile çıkan yüz bizim eserimiz” dedi.
“HAKKINIZ ÖDENMEZ DEDİLER ÖDEMEDİLER”
Emek veren, alın teri dökenin kendileri olduğunu anlatan Beşkavak, “Bizler, emeğimizin ve kamusal varlıklarımızın sermaye kesimlerine peşkeş çekilmesine karşı çıkıyoruz. İçinde bulunduğumuz karanlıklardan bizlere mutlu bir geleceğin kapılarını açacak tek anahtar, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizdir. Tüm dünyayla birlikte maruz kaldığımız pandemi krizi, ekonomik krizle birleşti ve etkilerini daha derinden hisseder olduk. Ülkemizde bugüne kadar 100 bin kişinin hayatını kaybettiği pandemi ile mücadelede 445 sağlık emekçisi arkadaşımızı da kaybettik. Pandemi ile mücadelede hayatını kaybeden tüm sağlık emekçisi arkadaşlarımızı saygı ile anıyoruz” ifadelerini kullandı.
Uzun zamana yayılan ekonomik krizin ağır yükünü her gün gelen zamlar nedeniyle daha da ağır yaşadıklarını vurgulayan Beşkavak şöyle devam etti: “TL'nin değer kaybı alım gücümüzü düşürürken temel gıda maddelerine bile ulaşamaz duruma geldik. Maaşlarımıza yapılan zamlar daha ilk ayında eridi. Sağlık çalışanları olarak gece gündüz demeden halkımızın sağlığı için yoğun emek harcamakta ve fedakârca hizmet vermekteyiz. Pandemi dönemin de insan insandan kaçarken bizler artan iş yükü, ağır çalışma koşullarına rağmen sahada umut olduk, şifa olduk. Hakkınız ödenmez dediler, ödemediler. Sorunlarımızı görmezden geldiler taleplerimizi ertelediler verdikleri sözleri tutmadılar.
“PANDEMİ FARK ÖDEMELERİ HALA YATIRILMADI”
Geçen yıl bu zamanlarda YÖK tarafından 4 ay süre ile ödemesi resmileştirilen pandemi fark ödemeleri ne yazık ki hala yapılmadı. Cumhurbaşkanı tarafından müjde olarak duyurulan ve ek ödemelerin temel ücretlere yansıtılarak tek bordroyla ödeme sözü de, ne yazık ki sözde kalmış ve hala ücretlerimizi emekliliğe yansımayan parçalar halinde almaktayız. Nöbet usulü çalışılan birimlerde fazla mesai yapmayan sağlık çalışanı neredeyse yoktur, çalışma saatleri haftalık 56 saati bulurken çalışılan fazla mesainin gerçek karşılığı da alamamaktadır. Sağlık hizmetinin kesintisiz yürütülmesi için yetersiz personel nedeniyle fazla mesai zorunlu hale gelirken ücret ise çok düşüktür. Sağlık çalışanlarına icap nöbeti parası ödenmemektedir.”
“İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET İSTİYORUZ”
Beşkavak 1 Mayıs’a giderken taleplerini şöyle sıraladı; “Ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, insanca çalışma koşulları ve insanca yaşayacak ücret istiyoruz. Artan enflasyon karşısında eriyen ücretlerimiz nedeniyle ücretlerimize ek zam istiyoruz. Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, demokratik, liyakati esas alan bir çalışma yaşamı istiyoruz. Ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin. Performans yada ek ödeme değil, yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyacak temel ücret istiyoruz. Maaşlarımızın-ücretlerimizin insanca yaşamaya yetecek bir seviye yükseltilmesini, herkese güvenceli istihdam sağlanmasını, tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmesini istiyoruz. Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili sağlıkta şiddet yasası çıkarılsın, mobbing ve baskılar son bulsun istiyoruz. 4B’li, 4D’li, kadrolu ayrımına son verilip bir an önce tüm sözleşmeliler kadroya geçirilmesini istiyoruz.
“OYALAMA DEĞİL 3600-7200 EK GÖSTERGE İSTİYORUZ”
Oyalama değil 3600-7200 ek göstergenin hemen verilmesini istiyoruz. 5 yıla 1 yıl yıpranma payı istiyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun emperyalistlerin çıkarları adına sürdürülen savaşlara hayır diyoruz. Barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir memleket ve dünya istiyoruz. Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasını, İstanbul Sözleşmesinin feshinin iptal edilip 190 sayılı ILO sözleşmesinin imzalanmasını istiyoruz. Elektrik, Doğalgaz, İnternet’e yapılan zamların geri alınmasını, tüm tüketim maddelerine yapılan zamların durdurulmasını istiyoruz. Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, zenginlere servet vergisi getirilmesini istiyoruz. Bizler sağlık emekçileri olarak her koşulda görevimizi yerine getirdik, getiriyoruz, getireceğiz! Hakkımızı teslim edecek olanlarda görevini yerine getirsinler!! Bizler, bilimin aydınlığı altında, insanca bir yaşam ve hakça bir düzen istiyoruz. Ve dileriz ki bu 1 Mayıs gelecek güzel günlerin müjdecisi olsun. İnsanca bir yaşam, güvenceli bir iş, güvenli gelecek için 1 Mayıs’ta omuz omuza olmaya çağırıyoruz.”