“CEZAEVLERİNDE İŞKENCE KÖTÜ MUAMELE SON BULSUN”


 

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve sorunlarla ilgili açıklamada yapan İHD Mersin Şubesi, işkence ve kötü muamele uygulamalarının son bulması için yetkilileri göreve çağırdı.

Hasan Küçük

 

Mersin’de İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından Tarsus, Aksaray, Ereğli cezaevlerinde

meydana gelen hak ihlalleri ve sorunlara ilişkin hazırlanan rapor düzenlenen basın açıklaması ile kamuoyuna açıklandı. İHD Mersin Şube yöneticileri ile tutuklu ve hükümlü ailelerininde katıldığı basın açıklamasını İHD Mersin Şube Sekreteri ve Hapishane Komisyon Sözcüsü Battal Gazi İnci yaptı.

Heyet olarak tutulan raporda özellikle; 5275 Sayılı İnfaz Yasası, İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasal hükümler çerçevesinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekildiğini anlatan İnci, “İşkence ve kötü muamele ile ilgili; Özellikle Aksaray Hapishanesinde, gardiyanların mahpuslara karşı tutumlarının çok sıkıntılı olduğu, sürekli kendilerini kışkırtacak şeyler söyledikleri, kendilerine tehdit ve tahkir içeren söylemlerde bulundukları, mahpusların bu konu ile ilgili defalarca hapishane idaresi ile görüşmesine rağmen bu eylemlerin devam ettiği öğrenilmiştir. Hapishane idaresince mahpsulara keyfi disiplin cezası verildiği ve verilen haksız disiplin cezalarının mahpusların infaz süresinin uzatılmasına gerekçe gösterildiği, mahpusların sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerinin ceza tehdidi ile engellendiği öğrenilmiştur. Sonuç olarak İnfaz Yasasının mahpusları sindirmek için keyfi bir araç olarak kullanıldığı kanaati oluşmuştur” dedi.

 

“HEKİMLERİN TUTUMLARI ENDİYE VERİCİ”

Sağlık, beslenme ve hijyen ile ilgili; özellikle son yıllarda raporlarına yansıdığı gibi hekimlerin mahpuslara yönelik tavır ve davranışları, tedavi yöntemleri ya da keyfi tutumla tedaviden kaçınmaları vahim ve endişe verici boyuta ulaşmıştır. Hiçbir tehlike şüphesi bulunmamasına rağmen mahpuslara kelepçeli muayene dayatılması, muayene sırasında olumsuz tavır ve davranışlar sergilenmesi, mahpusları tedavi olmaktan kaçınacak noktaya getirdiğini anlatan İnci, “Meslek etiği ve onuru ile bağdaşmayan bu durumun insan hakları konusunda ağır bir ihlal doğurduğu söylenmelidir” şeklinde konuştu.

 

“HASTA MAHPUSLARIN TALEBİ REDDEDİLİYOR”

Cezaevlerindeki hasta mahpusların durumları hakkında da bilgi veren İnci, “Mahpuslardan Suphi Aydın ve İbrahim Oruç ağır hastadır. Aydın’ın böbrekleri yüzde 84 iflas etmiştir. Kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, damar tıkanıklığı, prostat hastalıklarının olduğu, en son 11 Şubat 2022’de Mersin Şehir Hastanesindeki tedavisinde doktorların kalp yetmezliği sebebiyle anjiyo olması gerektiğini söylediği ancak bunun riskli olduğu, ameliyat sonrası böbreklerinin tamamen iflas edebileceği, hapishane koşullarında bu riskleri alamadığından ameliyat olmak istemediği, öncelikle böbrek nakli olması gerektiği, ilgili kurumlardan böbrek nakli sürecinin başlatılmasını talep ettiği, hastalıkları sebebi ile ağır ilaçlar kullandığı, ayrıca dişlerindeki çürükler sebebiyle çok ciddi ağrılar çekmektedir.

İbrahim Oruç’un 2013 yılında çocuk yaşta aldığı darbeler sebebiyle kafatasına platin takıldığı, psikolojik sorunlarının olduğu, cezaevine girmeden önce psikolojik tedavi gördüğü, 18 yaşını dolduğu anda kendisine hapis cezası ve tutuklama kararı verildiği, kendisi ile ilgili İstanbul Adli Tıp kurumu tarafından ceza evinde kalamaz raporu varken Savcılık talebiyle Elazığ Adli Tıp Kurumu tarafından yeniden ceza evinde kalabilir şeklinde rapor alındığı, psikolojik destek ve tedavi alması gerektiği halde bu talebinin reddedildiği, öğrenilmiştir” diye konuştu.

 

“SAĞLIK TAHKİKATI BAŞLATILMALI”

Suphi Aydın ve İbrahim Oruç hakkında gerekli sağlık tahkikatının başlatılarak hapishanede kalmasının hayatları için kesin bir tehlike teşkil etmesi durumunda cezalarının infazının geri bırakılarak gerekli tedavinin yapılması gerektiğini anlatan İnci şöyle devam etti: “Raporumuza yansıdığı kadarıyla hapishane şartlarının kötü olması sebebiyle mahpuslarda ekseriyetle; hipertansiyon, kalp rahatsızlığı, akciğer rahatsızlığı, böbrek ve sair iç organ rahatsızlıkları, fıtık, eklem rahatsızlıkları, diş ve göz rahatsızlıkları, olduğu gözlemlenmiştir. Kötü hapishane koşullarının ve yaşanan hak ihlallerinin hasta mahpusların yaşamını çekilmez duruma getirdiği, özellikle ağır kronik rahatsızlığı olan mahpuslara makul yaşam ve tedavi koşullarının sunulmadığı, sağlık haklarının ihlal edildiği gözlemlenmiştir. Mahpusların yemeklerinin çok az geldiği, yemeklerin yenilmeyecek durumda olduğu, besin ihtiyaçlarının giderilmediği, kantin fiyatlarının pahalı oldu sair ihlaller gözlemlenmiştir.”

 

“KİTAP DERGİ VE GAZETE HAKKINDAN MAHRUM BIRAKILDILAR”

Raporlarda, haberleşme ve sosyal imkanları ile ilgili; mahpuslara havalandırmaya çıkma, spor yapma ve sosyalleşme imkanları tanınmadığı, tecrit koşullarının dayatıldığı, koğuş değiştirme taleplerinin yerine getirilmediği, eğitsel ve kültürel faaliyetlerin neredeyse tamamen durduğu, Kürtçe yazılan mektupların verilmediği ve sair ihlaller gözlemlendiğini belirten İnci şunları şöyle devam etti: “Mahpusların ailelerine yakın yerlere nakil taleplerinin yerine getirilmeyerek aile hayatına saygı haklarının ihlal edildiği gözlemlenmiştir. Kitap, dergi, gazete ve sair imkanları ile dilekçe hakkı ile ilgili; mahpuslara bazı gazeteler ve bakanlık onaylı Kürtçe ya da Kürt tarihi ile ilgili kitapların verilmediği, kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanmadığı, keyfi şekilde kitap kotasının uygulandığı, kurum ve kuruluşlara yazılan dilekçelerin gönderilmediği ve sair ihlaller gözlemlenmiştir. Mahpusların idare ile iletişime geçemediği, görüşme taleplerinin dikkate alınmadığı, hukuki taleplerin yerine getirilmediği bu noktada idarenin yükümlülüklerini ihmal ettiği ve sair durumlar gözlemlenmiştir.

 

“HAK İHLALLERİ İDARİ BİR SİSTEME DÖNÜŞMÜŞTÜR”

Hapishaneler kişilerin dış dünya ile bağlarının önemli ölçüde koptuğu ve kamu gücü ile birçok haklarından mahrum bırakıldığı yerdir. Fakat hapishanelerde dahi bireyler, yaşam hakkına, sağlık hakkına, kişiliğini ve manevi bütünlüğünü koruma ve geliştirme hakkına ve kanunla sınırlandırılmamış diğer bütün haklara sahiptir. Son yıllarda Türkiye hapishanelerinde mahpusların anılan hakları ağır ihlallere maruz kalmış hala da maruz kalmaya devam etmektedir. Mütemadiyen raporlarımıza yansıyan; işkence ve kötü muamele, onur kırıcı uygulamalar (çıplak arama, ağız içi arama v.b.), tecrit uygulamaları, keyfi disiplin cezaları, mahpusların tedavi ve sağlık haklarının engellenmesi, ağır hasta mahpusların taraflı ATK raporları ile hapishanede tutulmaya devam etmesi, mahpusların keyfi İdari Gözlem Kurulu Kararları ile koşullu salıverilme hükümlerinden faydalandırılmaması, mahpusların haberleşme, haber alma ve sosyal haklarından faydalandırılmaması, temizlik ve hijyen ihtiyaçlarının karşılanmaması hapishanelerdeki hak ihlallerinin idari bir sisteme dönüştüğü izlenimi doğurmaktadır. Son zamanlarda yaşanan mahpus şüpheli ölümleri ve intiharlarının ciddi derecede artması hak ihlalleri seyrinin daha da ağırlaştığını göstermektedir.

 

“YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ”

Bizler hak savunucuları olarak gözlem ve tespit edilen hak ihlallerinin, işkence ve kötü muamele uygulamalarının son bulması için; TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Adalet Bakanlığı, Valilik İnsan Hakları Birimi, Hapishane İzleme Kurulu, Adli Birimler, Siyasi Partiler, İnsan Hakları Örgütleri ve sair ilgili/görevli birimlerden gereğinin yapılmasını talep ediyor, onurlu ve insani bir yaşamın tesisi adına sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA