İki yıl önce oğlunun önerisi ile memleketi Hatay’dan ayrılarak Mersin’in Erdemli ilçesine yerleşen 5 çocuk babası Mustafa Akdoğan, herkesin hayalini kurduğu örnek bir bahçe oluşturdu. Türkiye’de ve yurtdışında çeşitli gezilere katılan kimya mühendisi oğlunun önerisi ile 12 dönüm taşlık yer alıp baştan sona işleyerek tarım arazisine çeviren baba Akdoğan, çeşit çeşit sebzenin yanı sıra bir birinden farklı tropikal meyveler yetiştirmeye başladı. Yine oğlunun önerisi ile hem bahçesini sulamak hem de kurduğu evi için kışın rüzgar, yazın ise güneşten faydalanarak kendi elektriğini üretip kullanarak maliyetlerini de düşürdü. Bahçesinin gübresini de beslediği tavuklardan doğal olarak karşılayan Akdoğan, diktiği fidanların diplerine de koyunların yünlerini yerleştirerek uzun süreli nemli kalmasını sağlayıp sudan da tasarruf etmesi dikkat çekti.
Kısa sürede örtü altında diktiği ejder meyvelerini büyütüp satan Akdoğan, aşk meyvesi olarak bilinen Türkiye'deki ismi çarkıfelek olan Pasiflora başta olmak üzere avokado ve mango gibi çeşit çeşit ürünlerde yetiştirmeye başladı. İsteyene çarkıfelek meyvesinin fidelerini de hazırlayıp gönderen Akdoğan aynı zamanda bahçesinde 20'den fazla sebze ve meyve yetiştirdiğini aktardı.
HER ŞEY DOĞAL
Hatay'dan Mersin'e geldiğini anımsatan Mustafa Akdoğan, "Yer alıp buralara geldik. 12 dönüm yerimiz var, egzotik meyveler yetiştiriyoruz. Egzotik meyve deyince ejder meyvesi, avokado, çarkıfelek pasiflora bir de mango. Geçen yıl ejder meyvesinden bir ton ürün aldık. Bunun yanı sıra sebze ürünlerimiz var. Domatesinden tut biber, patlıcan, kabak gibi ürün yetiştiriyoruz. Enerjisinden, suyundan her şeyi doğal olarak kendimiz üretip kendimiz kullanıyoruz" dedi.
Enerjiyi güneş panelleri ve rüzgar gülünden ürettiklerini aktaran Akdoğan, "Yeteri kadar suyumuz da var. Oğlumun bilgileriyle buraya geldik, kendi çiftliğimizi kendimiz kurduk. Hiç bir yerden destek almadan yaptık. Enerjisinden suyuna kadar ve gübresine kadar kendi kendine yeten bir çiftlik kurduk. Kendi kendini idare ediyor. Tavukların gübresinden, koyunların yününden, ağaçların diplerine serip su verip faydalanıyoruz, gübre olarak kullanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Babasıyla birlikte çiftçilik yapan Ahmet Akdoğan da "Ailemle birlikte burada çiftçilik yapıyoruz. Elektriğinden, suyundan her şeyini kendimiz üretiyoruz. Her şey doğal, doğal yollarla ilacımızı, gübremizi yapıyoruz. Her şey organik. Gübresi tavuk gübresi toprakla karıştırıp eliyoruz, damlama sulama yapıyoruz. Domates, biber, patlıcan, nohut, avokado, çarkıfelek, ejder meyvesi, bu ürünleri yetiştiriyoruz. Limonunuz var, zeytinlerimiz var, her şey doğal seyrinde üretiliyor. Enerjileri güneş paneli ile, 30 tane güneş paneli var, 12 tanede evin güneş paneli var. Gündüz güneşle, gece aküye toplama sistemi yapıyor, gece akü ile dağıtımı veriyor. Güneş olmadığı zaman rüzgardan da elektrik üretiliyor, verimli oluyor" diye konuştu. (İha)