Hasan Küçük
Mersin’in Erdemli İlçesi Tırtar Mahallesi’nde kıyı kenar çizgisinde yer alması nedeniyle kamusal alan olması gereken 2 ayrı bölgeki toplam 74 dönüm arazi, tarım arazisi iken günübirlik turizm tesis alanına çevrildi. Bölgede 7 aile yaşamasına ve satılmaması için tepki göstermesine rağmen söz konusu arazilerin Ankara’da yapılan ihale ile geçtiğimiz günlerde satışı gerçekleştirildi. Satış sonrası yıllardır dedelerinden kalan topraklarda yaşayan 7 aile karga tulumba evlerinden çıkarıldı. Kendilerine yer göstermediğini söyleyen ve gidecek yerleri olmadığını belirten aileler komşularını sığındıklarını belirtti.
“YAKA PAÇA ATTILAR”
Söz konusu yerin dedelerinden kaldığını belirten Mustafa Cerit, “Hayatımızı verdiğimiz evlerimizden geriye moloz yığınları kaldı. Yaka paça tuttuklarını attılar. Eşyalarımızı bile kurtaramadık çoğu gitti” sözleriyle özetledi. Gözaltına alınmadıklarını ancak 1, 1.5 saat minibüse bekletildiklerini ifade eden Cerit, “Bölgede ikişer katlı 3 bina vardı. Bu binalarda 7 aile yaşıyorduk. Şu anda komşularımızın yanına sığındık. Bize bir yer göstermediler. Kocaman belediye bak. Mülki amirlere bakın.
“OSMANLI TAPUSU VARDI, KAYBOLDU”
Buradaki 720 dönüm arazi ile ilgili dedemizde Osmanlı tapusu vardı. Miras paylaşım davalarında bu tapuyu kaybetmişler. Oturduğumuz bu alan 3. derece sit alanı denilen yer, önce tarım alanına dönüştü. Biz içinde tarım yapıyorduk. Geçtiğimiz yıllarda ise satılmak için turizm bölgesine çevrildi” diye konuştu.
“ATTIĞIMIZ İMZA İLE DAVAMIZDAN DA FERAGAT ETTİRMİŞLER”
Bu konu ile ilgili açtıkları davanın Danıştay’da devam ettiğini anlatan Cerit, “Bizi Ramazan ayında çıkaracaklardı. Ramazan ayında burayı alan adamlarla bize protokol yaptırdılar. Biz protokolü bir ay içinde boşaltacağız diye yaptık. Öğrendik ki bizi davamızdan da feragat ettirmişler. Bizde bunun üzerine imzamızı geri çekmek için dava açtık. Ayın 30’unda süre bitince 31’inde geldiler. Bir gün süre verdiler. 2 Haziran’da ise yıkıp geçtiler. Devletimizde mağduriyetimizi gidermesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
BAŞKAN TOLLU’YA TEPKİ
Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu’nun kendilerine sahip çıkmadığını öne süren Cerit, “Son olarak Erdemli Belediye Başkanına ulaşmaya çalıştık, ulaşamadık. Belediye başkan yardımcılarına ulaştık onlarda bizim yapacağımız bir şey yok diyerek bizleri geçiştirdiler. 7 hane olarak komşuları sığındık. Ne bize bir yer gösterdiler ne kira yardımı yaptılar. Güzden beri belediye başkanının yanına gidiyoruz, bizi azarlıyor. Ben adamımı aradım yapacak bir şey yok diyor” ifadelerini kullandı.
SATIŞ ANKARA’DA OLDU
Tırtar Muhtarı Kadir Önlü ise söz konusu yerin satışının 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ihaleye çıkarılarak Ankara’da yapıldığını söyledi. Satıldıktan sonra belediyeye tahliye kararı geldiğini anlatan Önlü, “Tahliye, Erdemli Belediye Başkanının müsait olmaması, Ramazan ayı olması gibi nedenlerle birkaç kez ertelendi ancak en sonunda Valilik kararı ile yıkıldı. İçinde 7 aile vardı, bunlar çıkarıldı. Söz konusu yerler tamamen boşaltıldı” şeklinde konuştu.
Karar sonrası vatandaşın çaresiz kaldığını anlatan Önlü, “İnsanların mağduriyetinin giderilmesi lazım. Buraya ömür vermişler bedel ödemişler. 60-70 senedir oradalar” ifadelerini kullandı.
Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu’nun da vatandaşlara yıkımın kendileri ile bir ilgisinin olmadığını izah ettiğini anlatan Önlü şunları söyledi: “Benimde olduğum bir ortamda ‘mağduriyet giderilsin diye uğraşıyoruz’ dedi. Bunlar anlaşmayı kabul etmediler. Rıza ile tahliye etmeleri için 125’er bin TL para teklif etmişler. Buradaki insanlar kabul etmemiş. Burası devletin yeri tamam ama içindeki insanların mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor.”
ERDEMLİ BELEDİYESİ: “BİZİMLE ALAASI YOK”
Erdemli Belediyesi yetkilileri ise gazetemize yaptığı açıklamada, yıkım kararının Valilik tarafından alınmış bir karar olduğu ve kendileri ile ilgili bir ilgisinin olmadığını belirtti.
Belediyeden yapılan açıklamada şu ifadelere verildi: “Burası hazine arazisidir. Ankara’dan yapılan ihale ile satılmıştır. Burasının tahliyesi için Valilikten yazı gelmiştir. Bunun üzerine Mersin Büyükşehir Belediyesi, jandarma ve devletin tüm kurumları ile birlikte ekiplerimiz de gitmiştir. Ramazan ayında yıkılacaktı. Ramazan ayının uygun olmayacağı için gidilmemiştir. Daha sonra tüm resmi kurum ekiplerine 775 sayılı gecekondu kanununun 18. Madde kapsamında resmi talimat verilmiştir. O talimat gereği gidilmiştir. Bu karar Erdemli Belediyesi’nin almış olduğu bir yıkım kararı değildir. Devletin tüm birimleri orada idi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, jandarma, büyükşehir, itfaiye gibi ekipler nasıl orada bulunmak zorunda ise bizim belediye ekiplerimizde bulunmak zorunda idi.”