HEDİYE EROĞLU
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Avrupa Birliği (AB) desteklerini dolandırıcılık yöntemiyle hesaplarına geçiren çete devleti milyonlarca lira zarara uğratırken, bakanlıktan ‘bürokrasi suçsuz’ savunması geldi!
Mersin Bölge Sulama Kooperatifler Birliği’ndeki 300 milyon TL’lik dolandırıcılık vurgununda il genelinde 70 bine yakın çiftçinin bağlı bulunduğu Mersin Sulama Birliği Başkanı Ersin Akdoğan’ın birlikte hareket ettiği çete ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteği yanı sıra milyonlarca avroluk Avrupa Birliği desteklerini de aldıklarını tespit edildi.
MİT ELEMANI MI?
Konuyu Haziran ayında TBMM’ye taşıyan Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, “Mersin Bölge Sulama Kooperatifler Birliği geçtiğimiz hafta dolandırıcılık skandalı ile gündeme geldi. Silifke ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi başkanı E. A. 250 müteahhit firmayı, 300 milyon TL dolandırdığı gerekçesi ile tutuklandı.
Silifke ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, söz konusu firmalar ile sulama projeleri imzalayarak para toplamış fakat projeler uygulanmamıştır. E.A'nın içinde bulunduğu çete. Tarım ve Orman Bakanlığının desteği ile Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma desteği ile milyonlarca Euro aldığını söylemiştir. Söz konusu çetenin içinde eski MİT elemanın da olduğu iddia edilmektedir.
“SUYUN PARAYLA SATILMASI SUÇTUR”
Türkiye'nin içinde bulunduğu tarımsal üretim krizine paralel olarak çiftçilerin üretim yapamadığı koşullarda kamunun kullanımında olan suyun para karşılığında satılması suçtur. Silifke ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üzerinden suyun satılması ve kırsal kalkınma desteklerinin dağıtılması skandal bir uygulamadır. Tarım ve Orman Bakanlığı, Silifke ve Çevresi Tanmsal Kalkınma Kooperatifi üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık olayını bütün boyutları ile soruşturmak ve kamuoyu ile paylaşmalıdır.
BÜROKRATLARIN ROLÜ VAR MI?
Bu bağlamda; Silifke ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üzerinden gerçekleştirilen
dolandırıcılık olayında Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı bürokratların rolü var mıdır?
Eğer var ise bu bürokratlar kimlerdir?
Sulama Birliklerinin kişi veya şirketlerden para toplayarak su dağıtımı uygulaması var
mıdır?
IPARD gibi tarımsal kırsal kalkınmayı destekleyen Avrupa Birliği destekleri kapsamında Mersin Bölge Sulama Kooperatifler Birliği ve Silifke ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifine destek sağlanmış mıdır? Eğer sağlanmış ise ne kadar destek sağlanmıştır?
Türkiye'de sulama birliklerinin kişilere ayrıcalık göstererek kamuya ait suyu satmasına
ilişkin Bakanlığınız tarafından hangi önlemler alınmaktadır?” sorularına yanıt istedi.
“BÜROKRATLARIN BİR ROLÜ TESPİT EDİLMEDİ VE HERHANGİ BİR PERSONEL HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMADI”
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ilginç bir yanıt geldi. Bakanlık, soruşturmada bürokratlarının bir rolünün tespit edilmediğini ve herhangi bir personel hakkında suç duyurusunda bulunulmadığını bildirdi.
Bakanlıktan gelen yanıtta; “S.S. Mersin Bölgesi Sulama Kooperatifleri Birliği, Başkontrolörler tarafından denetlenmiştir. Denetim neticesinde soruşturma raporu düzenlenmiş ve tespit edilen hususlara ilişkin gerekli iş ve işlemler tesis edilmek üzere, soruşturma Raporu ve Ekleri Silifke Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmiştir. Soruşturma raporu kapsamında konu hakkında bakanlığımıza bağlı bürokratların bir rolü tespit edilmemiş ve herhangi bir personel hakkında suç duyurusunda bulunulmamıştır.
SULAMA BİRLİKLERİ, DSİ’NİN SU KULLANICI TEŞKİLATI
Mersin Bölge Sulama Kooperatifler Birliği ve Silifke ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi adlarına, IPARD Programın kapsamında verilen hibe desteklerinden yararlanmak üzere bugüne kadar Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'na teslim edilmiş herhangi bir proje başvurusu bulunmamaktadır. Sulama Kooperatifleri Birliğinin görevleri arasında; DSİ tarafından tahsis edilen tarımsal sulama suyuna, enerji, personel, bakım ve onarım giderleri gibi masrafları ekleyip, ortaklarından tahsil etmek suretiyle kullanımlarına sunmak da yer almaktadır.
Sulama Birlikleri, bağımsız tüzel kişilikleri olup, DSİ'nin işletmeye açtığı sulama tesislerinin
işletme, bakım, onarım ve yönetim sorumluluğunun devredilebildiği su kullanıcı teşkilatlardan birisidir. Faaliyetlerini 6172 sayılı Kanun çerçevesinde yürütmektedirler. DSİ'nin sulama birlikleri ile olan ilişkisi Kanun hükümleriyle kendisine verilen izleme, kontrol ve denetim sorumluluğu ve devir sözleşmesinin yükümlülüklerinden ibarettir.
BİRLİKLER, KAR MAKSADI GÜDEMEZ
Bu çerçevede; Sulama Birliklerine, devraldıkları tesisin işletme, bakım ve onarım süreci için devletten herhangi bir mali kaynak aktarılmamaktadır. Bütçelerinde gelir ve gider denkliğinin
sağlanması esastır. Bu sebeple, sulama birliği kaynaktan tarla başına kadar suyun iletilmesi ve
dağıtılması için yapılan tüm masrafları su kullanım hizmet bedeli geliri ile karşılar, kar maksadı güdemez.
6172 sayılı Kanun'un 2'nci Maddesi 1 fıkra (j) bendi ile 9'uncu Maddesi 3. fıkra, (c) bendinde
de belirtildiği üzere, sulama birlikleri gerçek maliyetleri karşılayabilecek bir su kullanım hizmet bedeli tarifesi hazırlamak, yılı bütçe taslağı ile birlikte sorumluluk sahasında bulunduğu Bölge Müdürünün Onayına sunmak ve uygulamakla yükümlü olup, belirlenen bu su kullanım hizmet bedelleri, eşik ücret tarifesindeki bedellerden daha düşük olamaz” denildi.