Hasan Küçük
Mersin'de belediye şirketlerinde çalışan işçiler kadro verilmesini istedi. İşçiler taleplerini dile getirmek için DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası Mersin Şubesi'nden Özgür Çocuk Parkına kadar yürüyüş yaptı. "Belediye şirket işçileri kamu işçisidir, kadro istiyoruz" pankartı açan işçiler 'kadro' sloganları attı. DİSK'i bağlı Genel İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy burada yaptığı açıklamada, "DİSK/Genel-İş, belediye işçilerinin hakları için inatla ve yılmadan mücadele etmeye, ülkemiz ve geleceğimiz için emek ve demokrasi talebini ısrarla ve kararlılıkla sürdürmeye, işçi sınıfının hakları ve özgürlükleri için örgütlenmeye ve güçlenmeye devam ediyor" dedi.
"BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİ DE KAMU İŞÇİSİDİR; KADRO İSTİYORUZ"
Gelir eşitsizliği, yüksek enflasyon, fahiş faturalar, açlık sınırı altındaki ücretler, işçilerin geçinmesi ve insanca yaşamasını olanaksız hale getiren ağır koşullar yarattığını ifade eden Göksoy, "Bu koşullar altında ayrımcılık, güvencesizlik ve eşitsizlik yayılmaya devam ediyor. Belediye şirket işçileri de uzun zamandan beri büyük bir eşitsizlik ve ayrımcılığa maruz bırakılıyor. İşçiler için bu ayrımcılığın, eşitsizliğin ve adaletsizliğin adı kadro aldatmacasıdır. Sendikamız söz konusu ayrımcılık ve adaletsizliğe karşı 'belediye işçileri de kamu işçisidir' diyerek eylemler basın açıklamaları yaptı. Her eylemimizde ve açıklamamızda; 'gerçek kadro istiyoruz, belediye işçileri kamu işçisidir. Ayrımcılık son bulsun haklarımız verilsin' dedik" şeklinde konuştu.
"BELEDİYE İŞÇİSİ KAMU İŞÇİSİDİR"
Belediye işçilerinin birçok açıdan ayrımcılıkla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Göksoy şöyle devam etti: "Siyasal iktidar tarafından çalışanlara yönelik yapılan ya da yapılması planlanan kısmi düzenlemelerde belediye işçilerinin adı bile ne yazık ki geçmiyor. Kamu işçileri ve kamu çalışanlarına yönelik yapılan düzenlemelerden belediye işçileri yararlanamıyor ve düzenlemelerin dışında tutuluyor. Kamu hizmetleri bir bütün olup merkezi ya da yerel ayrımı olmaksızın kamu çalışanları (işçi/memur) eliyle yürütülür. Kamu çalışanlarının -işçi ya da memur ayrımı yapmaksızın-, merkezi ya da yerel hakları iyileşecekse toplu olarak iyileştirilmelidir. Bu durumdan hem Hükümet hem de belediye işverenleri sorumludur."
"BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİNE İLAVE TEDİYE HAKKI DERHAL TANINMALI"
Belediye şirket işçilerine kadro ve ilave tediye hakkı verilmesi gerektiğini anlatan Göksoy, "696 sayılı KHK ile beraber kamuda çalışan taşeron işçilerden merkezi idarede bulunanlar doğrudan kadroya geçerken; belediyelerde çalışan işçiler ise ne yazık ki kadro yerine belediye şirketlerine geçiş yapmıştır. Bu durum 450 bine yakın belediye işçisinin ayrımcılığa uğramasına ve hak mağduriyetine neden olmuştur. Bunun en somut örneği, kamu işçilerinin yararlandığı 52 günlük ilave tediye hakkından belediye şirketlerinde çalışan işçilerin yararlanamamasıdır. KİT’lerde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı bulunurken belediye şirketlerinde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı olmaması da ayrıca hukuksuzdur. Bu mağduriyet bir an önce sona erdirilmeli ve belediye şirketlerinde çalışan işçiler de diğer işçiler gibi kadroya geçirilmelidir. İlave tediye hakkı ise derhal verilmeli" ifadelerini kullandı.
"BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİNİN ZORUNLU EMEKLİ EDİLMESİNE SON VERİLMELİDİR"
Zorunlu emeklilik uygulamasının kaldırılması gerektiğini belirten Göksoy şunları söyledi: "696 sayılı KHK ile geçişi yapılan işçiler Anayasa’ya aykırı bir uygulamaya maruz bırakılıyor. Bu kapsamdaki tüm işçiler emeklilik aylığına hak kazanmalarının ardından çalıştıkları kurumdan zorunlu olarak emekli ediliyor. Yıllarca kadroya geçme hayali kuran binlerce taşeron işçi kadroya geçtikten hemen sonra emekli olmak zorunda bırakılıyor. Hâlâ yüz binlerce işçi benzer sorunlarla karşı karşıyadır. Bu durum Anayasa tarafından güvence altına alınmış çalışma hakkına ve eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Yıllarca taşeronlarda asgari ücretle çalışan işçilerin bugün zorla emekli edilmek istenmesi, bu işçilerin asgari ücretin yarısı kadar bir emekli ücreti ile yaşamaya mahkûm edilmesidir. Bu ayrımcı uygulama bir an önce sona erdirilmeli ve gerekli yasal düzenleme bir an evvel yapılmalı, bu süreçte zorla emekli edilen binlerce işçiye yeniden işe geri dönüş imkânı sağlanmalıdır."
"SESİMİZE KULAK VERİN"
Belediye işçilerinin sesi olan DİSK/Genel-İş olarak ilan ettiği taleplerinin bundan sonra yurdun dört bir yanına daha güçlü taşımaya kararlı olduklarını belirten Göksoy şunları söyledi: "Gelin bu mücadeleyi hep birlikte büyütelim. Gelin sesimizi hep birlikte yükseltelim. Hükümet ve belediye işverenleri belediye işçilerinin bu sesine kulak vermelidir. Belediye şirket işçilerine kadro ve ilave tediye hakkı istiyoruz. Taşerondan kadroya geçen işçilerin zorunlu olarak emekli edilmesini kabul etmiyoruz."