HEDİYE EROĞLU
Bünyesinde 17 meslek odası bulunan Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Mersin İl Koordinasyon Kurulu, Gezi tutuklularının 200. gününde arkadaşlarının serbest bırakılması için çağrı yaptı.
Mimarlar Odası Mersin şubesi önünde yapılan basın açıklamasını TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri ve Makine Mühendisleri Odası (MMO) Mersin Şube Başkanı İbrahim Yücesoy okudu.
“GEZİ’YE SAHİP ÇIKMAYI KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
Gezi Davası’nın karar duruşması üzerinden 200 gün geçtiğini anımsatan Yücesoy, aralarında TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın da bulunduğu 7 arkadaşlarının 200 gündür cezaevinde olduğunu hatırlattı.
Tutuklama kararlarının verildiği günden itibaren başlattıkları ve Adalet Nöbetleri’nin sürdüğünü aktaran Yücesoy, “Bir kez daha kararlılıkla belirtiyoruz: TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz, arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olan Gezi’ye sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.
“ÜLKEMİZİN GELECEĞİNİN KARANLIĞA GÖMÜLMESİNİ GÜNDEMİMİZE ALARAK MÜCADELE ETTİK”
Halka ait olan her şeyi korumak ve kamu yararını savunmak mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevleri arasındadır. İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi’nin park olarak kalması için mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğiydi. 2013 Haziran’ında, sadece kamusal alanlarımızı değil iktidarın baskı politikalarını, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını, ülkemizin geleceğinin karanlığa gömülmesini de gündemimize alarak mücadele ettik” dedi.
“GEZİ, CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ DİRENİŞLERİNDEN BİRİSİ”
TMMOB’nin, ülke sorunlarını meslektaşlarının yaşadığı sorunlardan bağımsız görmeyen bir anlayışla hareket ettiğinin altını çizen İbrahim Yücesoy, mühendis, mimar ve şehir plancılarının da bu anlayışla toplumun ortak değerlerinin yok edilmesine karşı, kadına, farklı cinsel yönelimlere, sanata, kültüre yönelik gerici saldırılara karşı omuz omuza mücadele ettiğini vurguladı.
Gezi direnişinin, toplum olmanın doğal bir sonucu olarak ülkenin dört bir yanında vücut bulmuş, Cumhuriyet tarihinin en önemli direnişlerinden birisi olduğunu belirten Yücesoy, “Toplumsal direnişimiz defalarca yargılanmaya, karalanmaya çalışılmış, Gezi’nin düşmanlaştırması amaçlanmıştır. Uzun süren hukuksuzluk zinciri sürecinde bir yargı mensubu üzerinden arkadaşlarımız nezdinde Gezi’yi tutsak etme, yalnızlaştırma hedeflenmiştir.
“MİLYONLARIN TALEBİ HAPSEDİLMEK İSTENDİ”
Arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlülüğünü, milyonların talebi hapsedilmek istenmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen Gezi Direnişinin toplum vicdanında ve bilincinde lekelemeyi başaramamışlardır. Gezi Davasında verilen cezaların siyasi cezalar olduğu, hukuk sınırları içerisinde olmadığı tüm toplumun bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir. Gezi Davasında verilen cezaların gecikmeksizin iptal edilmesi gerekmektedir.
Tutukluluğun 200. gününde bir kez daha sesleniyoruz: Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Gezi’den ve arkadaşlarımızdan elinizi çekin! Karanlığa teslim olmayacağız, biz kazanacağız, Gezi kazanacak!” diye konuştu.