HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Anamur ilçesinde Aytep Madencilik Şirketine arkeolojik sit alanına mermer ocağı ruhsatı verilmesine karşı açılan davada, mahkemenin keşif kararı vermesi bölge halkını sevindirdi! Anamur Çevre Platformunca; mermer ocağının bulunduğu sahada, 15 Aralık 2022 tarihinde saat 13.00’den itibaren yapılacak keşfe katılım ve bölgeyi savunma çağrısı yaptı.
100 HEKTARLIK ORMANA MERMER OCAĞI RUHSATI
Mersin’in Anamur ilçesine bağlı Anıtlı köyünde yaklaşık 100 hektarlık orman arazisinde mermer ocağı ruhsatı verildi. Tarım ve orman alanlarıyla yeraltı su kaynaklarını da tehdit eden mermer ocağı projesi için Mersin Valiliği tarafından Ekim 2018’de ÇED Gerekli Değildir kararı verilmişti. Ancak ilk etapta 23 hektarlık kısmında mermer ocağı işletmek için girişim başlatılan ruhsat sahasının içinde 1. Derece arkeolojik sit alanı bulunduğu ortaya çıktı. Maden yolu açmak için ağaç kesimine başlanmasının ardından projenin iptali için dava açıldı. ÇED sürecinde görüşü sorulan Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararında, mermer ocağı için verilen ruhsat sahasındaki Asarkaya Tepesi 1. Derece Arkeolojik Sit Alanının ruhsat sahası dışına çıkarılması koşuluyla alanda madencilik faaliyetinde bulunulmasında bir sakınca olmadığı görüşünü bildirdi.
TARIMSAL ÜRETİME MERMER OCAĞI TEHDİDİ
Mersin-Antalya sınırında eski adı Kaledran olan tarihi yerleşim yerinin doğu kesiminde yer alan Anıtlı köyü, Türkiye’nin açık alanda muz üretiminin yapıldığı önemli üretim merkezlerinden biri olurken, Toroslar’ın Akdeniz’e bakan sarp yamaçlarına yayılan Anıtlı’nın iklimi ayrıca çeşitli tropik meyvelerin yetişmesine de olanak sağlıyor. Sınırlı sulama olanaklarına karşın zeytinden yerfıstığına, sebzeden narenciye türlerine farklı ürünlerin de yetiştirildiği Anıtlı’daki tarımsal üretim son yıllarda mermer ve taş ocaklarının tehdidi altında.
ORMAN ARAZİSİNDE MADEN YOLU İÇİN AĞAÇ KESİMİ BAŞLADI
Farklı madencilik firmalarına verilen mermer ocağı ruhsatları Anıtlı’da zor koşullarda üretim yaparak geçimini sağlamaya çalışan üreticilerin kâbusu oldu. Daha önce 2019’da köylerinde açılmak istenen mermer ocağına karşı eylem yapan köylüler, yeni bir proje için orman arazisinden ağaç kesilmeye başlandığını öğrenince projeyi yargıya taşıdı.
ZİRAAT ODASI VE TARIM KOOPERATİFLERİ PROJEYE DAVA AÇTI
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED), Anamur Ziraat Odası, S.S Anıtlı Köyü Toprak Sulama Kooperatifi ve S.S Çamlıpınar Köyü ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile vatandaşlar projeye karşı dava açtı. Mersin 1. İdare Mahkemesi’nde açılan davada, tarım alanlarına ve su kaynaklarına zarar vereceği öne sürülen mermer ocağı projesi için verilen ÇED Gerekli Değildir kararının hukuka aykırı olduğu kaydedilerek iptali istendi.
TARIMSAL FAALİYETLER VE İNSAN YAŞAMI ETKİLENECEK
Proje için verilen ÇED Gerekli Değildir kararının hukuka ve ilgili yönetmeliklere aykırı olduğu savunulan dava dilekçesinde, “2018 yılında alınan ÇED Gerekli Değildir kararından sonra süresi içinde faaliyete geçirilmeyen mermer ocağı için usulsüz biçimde verilen izinler gereğince, ruhsat sahası ile yaklaşık 25 hektarlık ÇED sahası, mermer ocağı işletecek firmaya teslim edilmiştir. Hatta yol ve işletme sahası açılmak üzere ruhsat sahası dışındaki ormanlık alanda bulunan ağaçların da kesimine başlanmıştır. Hali hazırda, ruhsat sahasında ve sahaya giden yolun açılması için iş makinaları ile hızlı bir şekilde çalışma yapılmaktadır. Mermer ocağının açılması halinde, ilk etapta yaklaşık 25, sonrasında yaklaşık 100 hektarlık ormanlık alandaki, su depolamada, yağmur suyunu tutmada ve ormanın sağlıklı gelişiminde büyük önem arz eden makilik alanların yanı sıra, ÇED raporunda yok sayılan delice zeytin ağaçları ile yüzlerce/binlerce ağaç daha kesilecektir. Bu durum ise doğada çok büyük tahribat yaratacak, su kaynaklarını yok edecek/kirletecek, bölgedeki tarımsal faaliyet ile insan yaşamını olumsuz biçimde etkileyecektir” ifadelerine yer verildi.
RUHSAT SAHASININ İÇİNDE ARKEOLOJİK SİT ALANI ÇIKTI
Mermer ocağı için verilen ruhsat sahasının içinde 1. Derece arkeolojik sit alanı bulunduğuna da işaret edilen dava dilekçesinde, ÇED sahasına yalnızca 300 metre mesafede bulunan arkeolojik kalıntıların projeden zarar göreceği belirtilerek, “ÇED sahası içinde bulunması kuvvetle muhtemel olan arkeolojik kalıntılar da zarar görecektir” denildi.
BÖLGEDEKİ GEN KORUMA ALANI DA TEHDİT ALTINDA
Mermer ocağı için seçilen arazinin kızılçam ve meşe ağaçlarının yanı sıra, bölge halkının geçim ve beslenme kaynağı olan harnup, yabani armut, alıç, üvez, mersin gibi ağaçlarıyla kaplı olduğu kaydedilen dava dilekçesinde, “Bunun yanı sıra bölgenin iklimi itibariyle, ejder ve çikolata meyvesi, papaya, guava gibi tropikal meyveler de yetiştirilmekte ve halk bunların üretiminden gelir elde etmektedir. Tarımsal açıdan çok önemli olan bu bölgede, yenmeyen, ancak birilerinin cebine girecek paranın kaynağı olan mermeri çıkarabilmek için binlerce ağacın kesilmesi ve binlerce yılda oluşmuş verimli toprağın yüzeyden sıyrılması, korkunç bir doğa katliamı yaratacak, su kaynaklarına zarar verecektir. Ruhsat sahası çok dik bir yamaç olmakla, ocağın faaliyete geçmesi durumunda, yer kabuğunda çatlamalar ve heyelanlar gerçekleşebilecektir. Mermer ocağı işletilmeye başlayınca ortaya çıkacak toz nedeniyle tarım, arıcılık, hayvancılık gibi faaliyetlerin yanı sıra, ruhsat sahasına oldukça yakın olan biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla ayrılan Anıtlı’daki Gen Koruma Alanı da büyük zarar görecektir. Çıkartılması planlanan mermeri taşımak için bölgeye ulaşımı sağlayan mevcut köy yollarının yanı sıra yeni bir yol daha açılıyor olması da çevresel tahribatı ve yıkımı arttırıcı niteliktedir” ifadelerine yer verildi.
YAMAÇ ARAZİDE YILDA 120 BİN METREKÜP ATIK MALZEME ÇIKACAK
Alanya merkezli Aytap Madencilik İnşaat Enerji Tic. Ve San. A.Ş. tarafından açılmak istenen mermer ocağı işletmesinde 99,94 hektarlık ruhsat sahasının ilk etapta 23,89 hektarlık (238 dekar) kısmında yılda 200 bin metreküp üretim yapılması planlanıyor. Projeyle ilgili ÇED raporunda yer verilen bilgilere göre gerçekleştirilmesi planlanan üretimin yüzde 15’i blok mermer, yüzde 25’i parça mermer, geriye kalan yüzde 60’lık kısmının ise (yılda 120 bin metreküp) pasa (moloz) olarak ayrılacağı belirtiliyor. Dik yamaçta yer alan proje alanında yılda 540 bin ton kazı yapılması planlanırken, alandaki çalışmanın 10’ar yıllık izin sürelerinin uzatılarak toplamda 34 yılı bulması öngörülüyor.
KORUMA KURULU, SİT’İN RUHSAT SAHASI DIŞINDA BIRAKILMASINI İSTEDİ
Yargıya taşınan mermer ocağı projesiyle ilgili görüş sorulan Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 1 Şubat 2018 tarihli kararında, mülkiyeti hazineye ait olan mermer ocağı ruhsat sahasının içinde, ÇED sahasının (işletmeye ilk başlanacak alan) ise yaklaşık 300 metre uzağındaki Asarkaya Tepesi 1. Derece arkeolojik sit alanının ruhsat sahası dışında bırakılması kaydıyla madencilik faaliyetinde sakınca olmadığını bildirdi.
BÖLGE HALKINA KEŞFE KATILIM ÇAĞRISI
Ancak açılan dava kapsamında alınan son karar bölge halkına umut verdi. Dava kapsamında Mersin 1. İdare Mahkemesi’nce bölgede keşif kararı alındı. Anamur Çevre Platformunca; mermer ocağının bulunduğu sahada, 15 Aralık 2022 tarihinde saat 13.00’den itibaren yapılacak keşfe katılım ve bölgeyi savunma çağrısı yaptı.
Platform; “Hali hazırda faaliyete başlamış ve ormanlık alanda ciddi tahribat yaratmış olan mermer ocağının bulunduğu sahada, 15.12.2022 tarihinde saat 13.00’den itibaren yapılacak keşfe, Anıtlı, Çamlıpınar ve Yakacık halkı başta olmak üzere, çevreye ve doğaya duyarlı tüm halkımızın katılımını bekliyoruz” çağrısı yaptı.