Bir dizi toplantıya katılmak üzere Mersin'e gelene DEMBİR-DER Genel Başkanı Mehmet Metiner, basın mensuplarıyla buluştu. Suphi Öner Öğretmenevinde gerçekleşen buluşmada konuşan Mehmet Metiner, kendileri için demokrasi ve birliğin vazgeçilmez olduğunu söyledi. Herkes için demokrasi isteyen dernek olduklarını belirten Metiner, "Birliği demokrasi içerisinde, bir arada barış içerisinde yaşayarak gören bir derneğiz. Demokrasiyi derinleştirmeye çalışan, birliği gerçekleştirmeye çalışan bir anlayışın temsilcileriyiz. Birimiz eksiksek hiçbirimiz tam değiliz diyen bir anlayışın temsilcileriyiz. Hedef kitlemiz Kürtler ama biz sadece Kürt değiliz. Biz aynı zamanda Türk'üz, lazız, Çerkez'iz, Arap'ız, Zaza'yız. Biz birlikte Türkiye'yiz. Ancak farklılıklarımızla birlikte Türkiye'yiz. Farklılıkları inkar eden değil, farklılıkları kabul eden anlayışlarla ancak birliğimizin sağlanabileceğine inanıyoruz. Devletimizin bekasını çok önemsiyoruz ama devletimizin bekasının ancak ve yalnızca demokratik temellerde kurulabileceğine inanıyoruz. Ülkemizin ve milletimizin birliğini çok önemsiyoruz ama bu birliğin ancak farklılıkların kabulüyle mümkün olabileceğini var sayıyoruz. Biz birbirimizin eşitiyiz. Hiç kimse hiç bir aidiyetinden dolayı değerli veya değersiz değildir" diye konuştu.
“HDP-PKK KÜRT TEMSİLİ ÜZERİNDEN TEKÇİLİK İDDİASINDA BULUNMASINLAR”
Ülkede yaşayan herkesin aynı zamanda bu ülkenin sahibi olduğunu kaydeden Metiner, "Kardeşliği ve birlikteliği çok önemsiyoruz. Demokratik devletin ayrıcalıklı vatandaşları olmaz. Demokratik devletin imtiyazlı vatandaşları olmaz. Bütün vatandaşlar birbirinin eşitidirler. O yüzden derneğimizi kurarken bu anlayışla, kadim Türk-Kürt kardeşliğini birleştirmek ve Kürtler üzerinden oynanan bir tuzağı boşa çıkarmak için yola çıktık. Hem Kürt hem de Türk kardeşlerimize hatırlatmak istediğimiz açıktır. Sizi birbirinize düşürmek isteyenlerin oyununa gelmeyin. Siz birbirinizle didişirseniz devletimizin gücü elden gider. Bu devlet hepimizin devleti. Türk kardeşlerimiz PKK-HDP'ye bakarak Kürtlerin bunlardan ibaret olduğunu zannetmesinler. HDP-PKK Kürt temsili üzerinden tekçilik iddiasında bulunmasınlar. Kürtler tek tip değildirler. Kürtler kendi içerisinde çeşitlidirler. Biz İslam akidesini çok önemseyen, devletin bekasını çok önemseyen, ülkemizin ve milletimizin birliğini çok önemseyen Kürtleriz. Biz bu ülkenin Kürtleriyiz. Biz bölmeye, ayrıştırmaya değil bütünleştirmeye çalışan Kürtleriz. Şiddetin, terörün her türüne karşıyız" şeklinde konuştu.
“KÜRT SORUNUNU RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÇÖZDÜ”
Kürtler ile Türkler arasında hiçbir sorunun olmadığını vurgulayan Metiner, "Bizim hedef kitlemizin Kürtler olması önemli. Çünkü Kürtler bu ülkede yıllarca varlığı inkar edilen bir halktır. Ancak gün geldi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır meydanında söz verdi ve Kürt sorununu çözdü. Artık bu ülkede Kürtleri inkar eden, Kürtlerin dilini yasaklayan, Kürtler üzerinde acımasız baskı politikası uygulayan bir devletimiz yok. Artık bu ülkede Kürtçe, tıpkı Türkçemiz gibi kamusal alanın bir parçası oldu. Artık devletimizin Kürkçe kanalı da var. Ülke bölündü mü? Hayır bölünmedi. Başörtüsü ideolojik simge olarak yıllarca kabul ettiler. Başörtüsünün kamusal alana dahil edilmesiyle laikliğin elden gideceği söylendi. Başörtüsü kamusal alana dahil oldu, laiklik mi gitti, şeriat mı geldi? Bunların hiçbiri olmadı. Başı açık ile başı kapalı bacımız arasında ayrım gözetenler demokratik, laiklik anlayışını tahrip ediyorlar. Laiklik imtiyazlı vatandaşların rejimi değildir. Bugün kamusal alanda herkes bir arada barış içerisinde yaşıyor. Bugün devletimiz artık eski noktada değil. Kürtleri bir halk olarak kabul eden bir siyasal iktidarımız var. Bu yüzden biz dernek olarak şunu söylüyoruz. Türkiye Kürtlerin ülkesidir, Kürtlerin devletidir, Kürtlerin vatanıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da herkesten önce ve herkesten daha çok Kürtlerin destek vermesi gereken bir liderdir. Çünkü hiç kimsenin konuşmaya cesaret edemediği, herkesin sus pus olduğu bir dönemde Diyarbakır meydanında bu kardeşliği tesis eden, Kürtler üzerindeki her türlü baskıyı ortadan kaldıran Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu ülkenin Kürtleri olarak biz Türkiye'yi ne kadar kendi devletimiz, ne kadar anavatanımız olarak görüyorsak Recep Tayyip Erdoğan'ı da liderimiz olarak kabul ediyor ve selamlıyoruz" ifadelerini kullandı. (İha)