HEDİYE EROĞLU
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Mersin İl Örgütü düzenlediği Halk Buluşmasında Parti Genel Başkanı Erkan Baş ve Parti Sözcüsü Sera Kadigil, Mersinlilerle buluştu.
Mezitli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve TİP Parti Meclis üyesi Bülent Ufuk Ateş
ve Mersin İl Örgütü Başkanı Uğurcan Esiroğlu’nun da katıldığı etkinliğe Mersinlilerin ilgisi yoğun oldu.
“MECLİSTE DÜŞMANA KARŞI SESİNİZİN GÜÇLÜ ÇIKMASI GEREKİYOR”
Erkan Baş burada yaptığı konuşmada, “Gezi Direnişinden sonra bir sürü iş ters giderken Türkiye’de sosyalist hareketi nasıl ayağa kaldıracağız diye düşünüp tartışıyorduk. Mersin’e geldik o ara ama oturup konuşabileceğimiz bir yerimiz bile yoktu, bir arkadaşımızın evinde buluştuk ve ‘ne yapabiliriz’ diye konuştuk. Ve bugünlere geldik. Doğal olarak pek çok arkadaşımızla yeni tanışıyoruz. Gittiğim pek çok yerde salonu dolduranların yüzde 99’u ile ilk defa orada yüz yüze gelmiş oluyorum. Bizi nerede görmüş televizyonda, meclisteki kavgalarda bağırıp çağırırken. İnsanlar sanıyor ki bizim normal insanlar gibi konuşma yeteneğimiz yok, hep bağırıp çağırıyoruz. Sakin sakin konuşunca da ‘ne oldu bu başkan hasta mı, yorgun mu?’ diye düşünüyorlar. Normalde bağırıp çağırmıyorum, böyle sakin konuşuyorum. Mecliste düşmana karşı sesinizin güçlü çıkması gerekiyor, o zaman bağırıp çağırıyorum” dedi.
“RAHATLAMAYA GELMEDİK, RAHATSIZ ETMEYE GELDİK”
Bugüne kadar 300’ü aşkın toplantı yaptıklarını aktaran Baş, “Berbat, yaşanmaz bir ülke olduğumuzu konuşuyorduk. Ama bu toplantı içimizi dökmek rahatlamak için değil. Bizim hep birlikte yapmamız gereken bir şeyler var. Belki rahatsız olmaya geldik.
Halka yoksulluğu anlatmanın bir anlamı yok, bunu zaten yaşıyorlar. ‘Buradan nasıl çıkacağız, ne yapmalıyız’ bunları konuşmaya çalışacağız” diye konuştu.
“ERDOĞAN’IN ADAY OLMASINI İSTİYORUZ”
Son günlerde yaşanan Erdoğan’ın aday olup olamayacağına ilişkin tartışmalar yaşandığına dikkat çeken Erkan Baş, “Bu tartışmalar ilk başladığında TİP çok net bir tutum aldı; ‘bu tarihte seçim yapılamaz, yapılırsa Erdoğan aday olamaz’ dedi. O tarihte muhalefet arasında bile tartışma vardı şimdi durum daha iyi” dedi.
Konuyla ilgili Sera Kadıgil de söz alarak, “Neden aday olamaz, kıskançlığımızdandır. Çekemiyoruz kendisini… AKP rejiminin ne kadar yalancı, hukuk tanımaz ve üstüne üstlük ne kadar yüzsüz olduğunu cevabı gibi bu soru. Erdoğan bu seçimde aday olamaz diyen birisi yok. Erdoğan kendi kendine kafasına göre canı çektiği gibi bir karar alarak 3’üncü kez aday olamaz. Erdoğan zinhar aday olamaz demiyoruz. Bunu da bu ülkenin anayasası söylüyor. Erdoğan iki defa cumhurbaşkanı olarak seçildi. Şimdi yeniden seçilebilmesi için TBMM’nin kapısın çalıp, ‘erken seçim kararı alalım, ben de aday olalım’ diyecekler. Buna engel olacak kimse yok. Ben Recep Tayip Erdoğan aday olsun çok istiyorum. Çünkü seçimle geldi bu milletin başına çöreklendi, seçimle de tıpış tıpış o sandığın dibine gömelim istiyorum. Aday olmasını istiyoruz.
“KABADAYILIĞI KABUL ETMİYORUZ, HERKES ANAYASAYA UYACAK”
Neden TBMM’nin kapısını çalmıyor? Meclisin kapısını çalarlar ise meclis yasanın gereğini yapması gerekiyor. AKP bunu istemediği için anayasayı ayaklar altına almayı seçiyor. Biz buna ‘dur’ diyoruz. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Tayyip canının istediği her şeyi yapıyor’ diyebilir miyiz? Böyle bir şey olmaz. Bu ülke hiç kimsenin anasının babasının malı değil. Bu ülkenin anayasası var ve herkes buna uymak zorunda. Biz bu ülkenin çoğunluğuyuz, bu kabadayılığı kabul etmiyoruz. Biz bu öğrenilmiş çaresizliğe, hukuksuzluğa alışmayacağız. BU ülkede bir anayasa var ise Recep Tayip Erdoğan da tüm vatandaşlarda buna uyacak. Umutsuzluğa alışmayın ve alıştırmayın” şeklinde konuştu.
“SIRADAN İNSANLAR DİYE KÜÇÜMSENEN İNSANLARIN SİYASET YAPMASINI İSTİYORUZ”
Sorularla süren etkinlikte Erkan Baş, partinin farklılıklığa değinerek, şöyle konuştu: “Biz devrimciyiz. Türkiye’deki hakim siyasetçi anlayışını reddediyoruz. Siyasetin profesyonel meslek olarak algılanmasına karşıyız. Asil olan kim millet. Millet size 4-5 yıllığına vekalet veriyor. Ama aldığınız vekalet sizi milletin üstüne çıkarıyor. Bunu reddetmemiz lazım. Gerçek asil, önemli olan halktır. Biz siyasetin öznesinin, gerçek söz sahibinin emekçiler, halk olması gerektiğini, sıradan insanlar diye küçümsenen insanların siyaset yapmasını istiyoruz. Elimizde bir sihirli değnek olsa, ‘bu değişsin’ desek toplumda var olan siyaset anlayışını değiştirmek isterim. Bunu değiştiremediğimiz sürece Türkiye’de hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Siyaset, siyasetçilere bırakılmayacak kadar önemlidir, hepimiz buna katılmalıyız. Biz partiyi tüm emekçiler için kurduk ama diyelim ki kafanıza yatmıyor gidin başka bir partiye ama kaderinizin başkaları tarafından belirlenmesine izin vermeyin.”
“BU DÜZEN DEĞİŞMEZ’ DİYENLER, MECLİSE ÇÖREKLENEN YAŞLI, ERKEK ZENGİNLER KULÜBÜ”
Sera Kadıgil, CHP’nin ilk evi olduğunu söyleyerek, TİP denildiğinde akla hep kol gücüyle çalışanların geldiğini belirterek, şunları söyledi: “Benim derdim sosyal demokrasi ile. Sağcı olmak o kadar kolay ki Türk müsün ‘evet’, ‘tamam gel kardeşim’. AKP’de öyle. Dünyanın salak düzenini var. Milyonlarca insanı şuna ikna etmişler, ‘bu düzen değişmez.’ Bunu diyen meclise çöreklenen yaşlı, erkek zenginler kulübü. Ben bu düzende yaşamayı kabul etmiyorum çünkü bana çok aptalca geliyor. Pazar artıkları bu ülkede artık parayla satılıyor. Devletin bebek maması fabrikası neden yok? Bu düzenin devam etmesini savunan bir kişi çıksın bunu anlatsın. Derelerimizden ürettikleri elektriği bize parayla satıyorlar, bundan daha aptalca bir şey olabilir mi? Biz bu düzeni ortadan kaldırmadan ne kadınlar, ne çalışanlar ne de emeğiyle bir şeyler yapmaya çalışan özetle bizler bu ülkenin gerçek sahipleri ipleri eline alana kadar hiçbir şey değişmeyecek işte ben bu yüzden TİP’te siyaset yapmayı seçtim.”