HEDİYE EROĞLU

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Mersin İl Örgütü düzenlediği Halk Buluşmasında Parti Genel Başkanı Erkan Baş, gazetecilerin sorunlarını yanıtlayarak önemli açıklamalar yaptı. Türkiye’de 15 Mayıs sabahı nasıl bir ülkeye uyanılacağına dair soruya Baş, “Ne yaparsak o olacak” diyerek bundan sonra sözün tümüyle halkta olduğunu kaydetti.

“TÜRKİYE’NİN 2. YÜZYILINA GELECEK 100 GÜNDE HEP BERABER KARAR VERECEĞİZ”

Baş, “Tayip Erdoğan’dan kurtulmamız gerekiyor, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine son verecek bir iradenin şekillenmesi gerekiyor ki bunun içinde parlamentoda muhalefetin mümkün olduğunca güçlü olması gerekiyor. Sadece cumhurbaşkanını yenmek yetmez. Esas önemli olan parlamentoda AKP – MHP bloğunu en küçük alana sıkıştırabilmek. Bu ikinci yüzyıla giriş diye tarif ettiğimiz seçimlerin en önemli sorusu; Türkiye’nin ikinci yüzyılının nasıl şekilleneceğine önümüzdeki 100 günde hep beraber karar vereceğiz. Öyle her hangi bir seçime gitmiyoruz.

TİP olarak özel olarak yoğunlaştığımız konu şu; Saray rejiminden kurtuluş mücadelesi veriyoruz. Bununla iç içe geçmiş bir yeniden kuruluş mücadelesi veriyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ayaklar altına aldığı, yıktığı cumhuriyeti, laikliği, bağımsızlığı yeniden kazanmamız gereken bir döneme gireceğiz. Bunların ancak eşitlik, özgürlük temelinde, barışın hüküm sürdüğü bir ülkede AKP iktidarı ile öğrenmiş olduk, acı bir deneyim oldu bizim için. Ama bir ülkede özgürlük, eşitlik, barış yoksa yoksulların sesi bastırılıyorsa AKP gibi partiler iktidar oluyor. Önümüzdeki 100 yıl boyunca bir daha böyle partilerin göreve gelmemesi için bu memlekette solu güçlendirmemiz en önemli görev, sorumluluk. Tüm vatandaşları bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyorum” dedi.

“BİZİM ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREV HALKI SEÇENEKSİZ BIRAKMAMAK”

HDP’nin kendi adayını çıkarması halinde ne yapacaklarına dair soruya ise şu yanıtı verdi; “Biz bunu ittifak toplantılarında da konuştuk. Her siyasi partinin kendi adayını çıkartma hakkı var. Ama bizce her siyasetçi parti bu hakkı kullanırken ülkenin tümüne ilişkin sorumluluğunu düşünerek hareket etmek durumunda. Biz HDP’nin de böyle bir yaklaşım içinde olduğunu görüyor, biliyoruz. Biz ortak aday fikrine asla kapıyı kapatmamakla birlikte, buna açık olmakla birlikte maalesef seçimlere çok az bir zaman kalmış durumdayken ve maalesef daha önceki seçimlerde biz örneğin Ekmelletin İhsanoğlu gibi son dakika sürprizleri yaşamış bir ülke olmanın verdiği sorumlulukla hareket ediyoruz. Ortak aday fikrine sonuna kadar açığız. Ama muhataplarımız ortak aday fikrine açık değilse ve Türkiye’nin geleceğini yine sağdan yana kurma iradesi gelişiyorsa, Tayip Erdoğan rejiminin bütünlüklü olarak sorgulanacağı bir süreç yerine bir koltuk değişimi olarak görüyorlar ise bizim üzerimize düşen görev halkı seçeneksiz bırakmamaktır. Yani biz en kötüsüne hazır durumdayız. Biz sistemi değiştirecek, sorgulatacak bir çıkış yapmak gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda ortaklaşmaya açığız, hazırız. Ama son dakika halkın seçeneksiz kalmaması için Emek ve Özgürlük ittifakı da kendi aday seçeneğini masaya yatırdı, tartışıyor, değerlendiriyor. Gerekirse adayımızı çıkarmaya hazırız” dedi.

“SADECE 6 KİŞİNİN KARAR VERMESİNİ DE KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”

Erkan Baş, “Kemal Kılıçdaroğlu tartışılıyor mu?” sorusuna ise “Biz hiçbir isim tartışması yapmadık. Biz karşımızdaki muhataplarımızın yani 6’lı masanın hangi ismi önümüze koyacağına bakmıyoruz, hangi fikirleri ortaya koyacaklar, Türkiye’nin geleceğine dair ne öneriyorlar, çizdikleri çerçeve ne? Bir de daha önce bir yerde kullanmıştım; aday Tayip Erdoğan’a ne kadar uzak olursa bize o kadar yakın olur. Tayip Erdoğan’a ne kadar az benzerse bizim için o kadar kıymetli olur. Bunun aynı zamanda pratiğe, davranışlara da yansıması lazım. Biz nasıl Türkiye’yi tek adamın yönetmesine karşı çıkıyorsak, sadece 6 kişinin karar vermesini de kabul etmemiz mümkün değil. Burada yapılması gereken şey; tüm toplumsal muhalefet kesimleri ile ortaklaşma arayışının herkesin sorumluluğunda olduğunu belirtmektir. Biz bu çağrıyı defalarca kere yineledik zaten hala bu konuda umutlarımızı korumak istiyoruz” yanıtı verdi.