HEDİYE EROĞLU
Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı Şubat Ayı Birinci Birleşimi yapıldı. Toplantıya son 5 günde deprem bölgesinden yüzbinlerce insanın geldiği Mersin’de bundan sonra yapılması gerekenler ile ilgili belediye başkanlarının ortak görüşü damga vurdu.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile deprem bölgesine yönelik düzenlediği geziye katılması nedeniyle toplantıya CHP’li Ünzile Kuru başkanlık etti.
“DERS ÇIKARMALIYIZ AMA ÇIKARMIYORUZ”
Toplantıda ilk olarak söz alan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, depremden herkesin belediyelerinde siyasilerinde çok önemli dersler çıkarması gerektiğini söyledi. “Bunu çok daha önce 1999 depreminden çıkarmak gerekirdi ama bunlardan gerekli dersi tam olarak çıkarmadığımız da anlaşılıyor” diyen Tarhan, “Deprem bölgelerine klasik yardımın ötesinde spesifik talepler öne çıkmaya başladı. Giyecek, yiyecek yardım yapılmamalı daha özel talepler var çünkü bunları yerine getirmek gerekiyor. Vatandaşlar yardım için bizlerle diyalog kurarsa daha iyi olur” dedi.
YÜZBİNLER GELECEK
Ayrıca deprem bölgesinden Mersin’e gelebileceklerin sayısının yüzbini geçebileceğinin düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Tarhan, “Hızla bölgemize deprem bölgelerinden gelen inanlarımız var. Buna karşın çok acil planlar yapılması gerekiyor. Hemen bugün ve uzun vadede yapılacaklar var. Bugün için bu vatandaşların talepleri nedir? Merkezi idarenin öngörüsü nedir? Belediyeler bunun neresinde yer alacak? Bu üçünü bir şekilde birleştirmek gerekiyor. Üçünün de fedakarlıklar yapması gereken hususlar söz konusu. Hiç kimse ne merkezi idare, ne belediye ne de vatandaşın ‘ben böyle isterim, olmazsa olmaz’ deme lüksünün olmaması gerekir. Veya ‘ben yaptım, böyle istiyorum’ mantığı da doğru değil.
DEPREMZEDELER KIRSALDA EV ARAYIŞINDA
İlk gün yurtlar gibi mahsus yerleştirmeler oldu. Ama bunlar bitti. Valilik şuanda depremzedelerin yerleştirmeleri için Gülnar ilçesi Yeşilovacık bölgesini uygun buldu ve taşıma için de bizden destek istedi. Ancak bazı depremzedeler buralara gitmek istemediler. Bu bir gerçeklik. Demek ki buraya gelenler Mersin dışına çok da fazla rağbet etmeyecekler.
Ayrıca yine gelenlerden görüyoruz ki travmayı henüz atlatamadıkları için apartmanlarda veya yüksek katlı yerlerde oturmayı da tercih etmiyorlar. Eskiden köy statüsü olan kırsal bölgelerde çok sayıda depremzede ev arayışında. Böyle bir korku var.
GELENLER İSYAN ETTİRİLMEMELİ
Kentteki birinci sorun mekan. Ama çadır buna çözüm olmuyor çünkü ısıtma sorunu gündeme geliyor. Uzun vadede kalabilecekleri mekanlar yaratılmalı.
Bunun ardından yemek talebi geliyor. Kimileri hemşerilerinin evinde kalıyor kimi belediyelerin belirlediği yerlerde kalıyor. Ama farklı noktalardan yemek talepleri gündeme geliyor. Bu şekilde olmaz.
Valilik, belediyelerle bu vatandaşların Mersin’de oldukları sürece şikayetlerine yol açmamamız gerekiyor. Bu insanlar zaten gerginler, psikolojileri çok bozuk, isyan etmeye çok hazırlar. Bu insanların isyan etmesine yol açacak yanlış bir hareket yamamız gerekiyor. ‘ben burayı öngördüm gidiyorsan git, gitmiyorsan ne yaparsan’ denilmemeli” diye konuştu.
“BARINMA İÇİN MEKANLAR RASYONEL DEĞERLENDİRİLMİYOR”
Deprem nedeniyle Mersin’e gelenler için acilen yapılması gereken mekanlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Neşe-t Tarhan, “Ama bu mekanların çok rasyonel bir şekilde değerlendirildiğini zannetmiyorum. Yüksek katlıdır talep olmayacaktır belki ama gökdelende 800 yataklı bir otel boş duruyorsa Yeşilovacık’a göndermektense buraya gönderilebilirler. Boş duran bir çok tesis var. İçişleri Bakanlığı tesislerini yeniden gündeme getirdik. Ya da boş alanları köy şekline getirelim, barınma tesisleri yapalım. Depremzedeleri ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanması için toplu halde bir yerde tutmamız önemli.
Daha somut, kimsenin üzülmeyeceği sağlıklı çözümler bulunması gerekiyor. Bir afet köyü düşünebiliriz. Hazineye ait yerler biraz daha rasyonel, mantıklı ve halkın isteklerine uygun kullanılsın. Hazine arazilerini versinler gerekirse biz belediyeler ile ortak da yaparız.
“AKILLI ÇÖZÜMLERE İHTİYAÇ VAR”
Akıllı çözümler üretmemizin en uygun yolu ortak akılla ve belediyelerin ortak çalışması ve merkezi idarenin desteğiyle çalışmaktan geçiyor. Bugünden yarına bunu yapabiliriz. Çok sayıda insanın geleceğini unutmamalıyız.
Bizde ders çıkarmalı ve öz eleştiri yapmalıyız. Kentlerin acil eylem planı olması gerekir. Biz yaptık mı, toplanma yerleri konusunda başarılıyız ama bu bile fayda sağladı. Olası sel ve depremlere karşı belediyelerin acil eylem planı konusunda bir an önce çalışma yapmalıyız. Fiziki yapısı, üst ve altyapısı ile insanı öne çıkartarak hep beraber siyaset ötesi çözümler üretmemiz gerekiyor” diye konuştu.
MERSİN’DE KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ VAR
Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak da, kentsel dönüşümün önemine dikkat çekerek, “Mersin’de belediye başkanlarının ilk planlayacağı iş kaçak yapı stokunu nasıl tüketeceğiz? Çünkü bu Yenişehir’de de, Toroslar’da var. Kaçak yapı stokunu nasıl eriteceğimizi ortaya koymalıyız. Kentsel dönüşüm adına kağıt üzerinde her şey güzel yapılmış durumda ama uygulamada yok. Biz kısmen bunu yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Ağlamak üzülmek istemiyorsak elimizdeki stokları revize etmemiz gerekiyor. Ağrı kesici ile bu iş olmaz, cerrahi müdahaleye, radikal çözümlere ihtiyaç var” dedi.
YENİŞEHİR’DE KAÇAK YAPI GİRİŞİMLERİ VAR
Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit de, tarihin en büyük felaketlerinden birinin yaşandığını söyleyerek, “Aslında bunlar bilimsel olarak ortaya koyulmuş ve tehlikeye işaret edilmişti. Aslında tehlike hala bitmedi, büyük nüfusların bitmediği yerlerde tehlike sürüyor. 1999 depreminden sonra da ‘ders alınmalı’ cümlesi kurulmuştur ama alınmamıştır.
İmar affı gelecek diye yapılan kaçağa göz yummamak gerekiyor. Bazı bölgelerimizde kaçık yapı girişimleri olduğunu görüyoruz. Yıkım kararı alarak uygulamasını gerçekleştireceğiz.
KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ VAR
Kentsel dönüşüm noktasında adam akıllı tedbirler almamız gerekiyor. Kentimizde buna ihtiyaç duyan çok bölgemiz olduğunu biliyoruz. Özellikle GMK’nin güneyinde bulanan binaların çok da sağlıklı olmadığını, inşaat teknolojisinin yapıldığı yıllarda çok uygun olmadığını, deniz kumunun kullanıldığını bildiğimizden buralara yönelik sağlıklı, kalıcı tedbirler ortaya koymamız gerekiyor. Şuanda bölgemizde çok sayıda binanı sağlamlığına dair tespit çalışması için aranmaktayız. Bir çok ekip oluşturduk ve sahada bu çalışmaları yapıyoruz. Yapılan çalışmalarda vatandaşların sıva çatlağı bir inşaatın riskli durumda olduğunu işaret etmez. Kolonlar ile alakalı tespitlerde bize ulaşabilirler. Şuana kadar 5 hasarlı bina olduğunu gördük bölgemizde ve gerekli işlemler yapıldı.
NÜFUSUMUZ YÜZDE 50 ARTABİLİR
Deprem bölgenin hemen sonrasındaki il olmamız ve deprem kuşağının dışında görülmemiz nedeniyle büyük bir göç olacaktır. Nüfusumuzun yüzde 50 artması gibi bir durumla dahi karşılaşabiliriz. Bizim aldığımız tedbirler gelen vatandaşların ihtiyaçlarına yetişmeye yönelik. İlk günler evlerine girmeye endişe eden vatandaşlarımıza tesislerimizi açtık. Daha sonra deprem bölgelerine yardımlar gönderdik.
Mersin Büyükşehir Belediyesinin olağanüstü bir gündemle toplanıp depremi, ne yapılması gerektiğini konuşması gerekiyor. Afeti konuşması gerekiyor. Yerel yönetim meclisleri bu sorumluluktan asla kaçamazlar. Kendi payımıza düşenle yüzleşmek zorundayız. Deprem master planlarını yapıp, hayata geçirmemiz lazım. Deprem bu bölgenin bir gerçeği” şeklinde konuştu.