HEDİYE EROĞLU
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nce; “İl Afet Eylem Planı” hazırlanmasıyla, kentin doğal afetlere hazırlıklı olabilmesi adına bir süre önce çalışmalarını başlattığı ‘Mersin Afet Yönetimi Bilim ve Danışma Kurulu Toplantısı’ gerçekleştirildi.
Toplantıya çok sayıda uzman katıldı.
Toplantıda; jeoloji, jeofizik, hidrojeoloji, şehir planlaması, hukuk, halk sağlığı, gıda güvenliği, çevre, afet lojistiği, ziraat mühendisliği, kimya mühendisliği, peyzaj, mimarlık ve inşaat mühendisliği alanında uzman akademisyenler ve uzman isimler yer aldı. 2 oturumda gerçekleşen toplantının ilk oturumunda Mersin’in coğrafi yapısı, risk kategorileri, nüfus artışı, sıvılaşma riskinin olduğu bölgeler, yağış haritası, hazırlanacak olan Afet Eylem Planı’nın kapsamı ve yöntemi ile olası senaryolar konuşuldu. 5 başlık altında gerçekleştirilen ikinci oturumda ise deprem, kuraklık, sel, yangın gibi olası afet konu başlıklarında; altyapının geliştirilmesi, önlemler, öneriler, yapılması gereken yatırımlar ve planlamalar konuşuldu.
5 başlık altında uzmanlar görüşlerini dile getirdi.
MERSİN’DE RİSK ÜSTÜNE RİSK VAR!
Mersin Büyükşehir Belediyesi Afet Yönetim Planı’nın hazırlık komisyonunda görevli MEÜ’den Doç. Dr. Fikret Zorlu, 2 oturumda gerçekleşen toplantının ilk oturumunu değerlendirdi. Ayrıca Zorlu, “Mersin İli Afet Riskleri ve Eylem Çalışma Kapsamı” isimli bir sunum gerçekleştirdi. Yapılacak çalışma için 2 kez daha bir araya geleceklerini ve bir eylem planı oluşturacaklarını ifade eden Zorlu, “Haziran ayı içerisinde yerel katılımcıların, odaların, belediyelerin, uygulamadaki uzmanların katılımıyla, yerelin problemlerinin tartışıldığı bir çalıştay planlamaktayız. Esas prensip bunun bir afete dönüşmesini engelleyici mekanizma ne olmalı? Altyapı ne olmalı? Tabii ki Mersin’de deprem dışında heyelan ve su baskınları var. Kuraklık riski, yangın, patlama, kimyasal kaza riskleri var. Çünkü burası bir sanayi bölgesi ve bir petrol depolama ile dağıtım bölgesi. Nükleer Santral inşaatının sürdüğü bir kent. Dolayısıyla diğer riskleri de göz ardı etmeyen bir çalışma planlamaktayız” dedi.
“MERSİN'İN BİR AFET MASTER PLANI’NIN OLMASI GEREKİYOR”
Jeoloji Mühendisi Profesör Doktor Selim İnan, yararlı bir toplantı gerçekleştiğini belirtti. İnan, “Mersin'in bir Afet Master Planı’nın olması gerekiyor. Dolayısıyla da afetlerle ilgili bir birimin olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İnan, Mersin’e geldiği 2000 yılından, emekli olduğu 2020 yılına kadar çeşitli zamanlarda hem belediyede, hem çeşitli kurumlarda, hem de üniversitede ve okullarda bu konuda konferanslar verdiğini, fakat kimsenin bir adım atmadığını söyledi. İnan, “Bugüne kadar adım atılmadı. Bugün bir adım atılması benim için çok sevindirici bir olay. O yüzden de böyle bir toplantıya çağrıldığım için de çok memnun kaldım” dedi.
SEÇER’DEN TEPKİ ÇEKEN ÇIKIŞLAR
Ancak kentin bugünlere gelmesinin en büyük sorumlularından biri olan CHP’li yöneticilere dair bir öz eleştiri yapmadan kentin yaşanmaz hale getirilmesini eleştiren Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, çıkışları ile eleştiri konusu oldu.
Mersin’in deprem bölgesinde olmadığını ancak coğrafi özellikleri dolayısıyla farklı afetlerle karşı karşıya kalabileceğine dikkat çeken Seçer, "Kentimiz; deprem afetinin yansımaları, Mersin’in yüzde 52’sinin orman olduğunu düşünürseniz orman yangınları, Mersin’in coğrafyasını düşündüğünüz zaman ani yağışlardaki taşkınları, sahilde olmasından kaynaklı denizde meydana gelebilecek kuvvetli sarsıntıların tusunami olarak kente yansıması gibi birçok afetle de karşı karşıya kalabilir" dedi.
Mersin’in göçlerle büyüyen ve gelişen bir kent olduğunu ifade eden Seçer, şehrin, çevre il ve ülkelerde olan gelişmelerden etkilendiğini kaydetti. Mersin nüfusunun depremin ardından artış gösterdiği bilgisini yineleyen Başkan Seçer, "Ben rakamları size verirken reel referanslar üzerinden veriyorum. Hükümet yetkilileri ile bürokrasi ile bu konuda anlaşmazlığa da düşüyoruz. Ben depremde ‘400 bin insan geldi’ diyorum, onlar ‘Bu kadar gelmedi’ diyor" diye konuştu.
"KENTİMİZDEKİ YAPISI STOKU, SARSINTILARA DAYANABİLECEK TEKNİKLERLE YAPILMIŞ DEĞİL"
Mersin’de 2.6 milyon insanın yaşadığını vurgulayarak, imar mevzuatlarına, yönetmeliklere ve yasalara uygun olmayan sorunlu yapı stokuna dikkat çeken Başkan Seçer, "6 Şubat depremi bir tık daha şiddetli ve süresi biraz daha uzun olsaydı, burada da yıkımların olacağına kesin gözle bakabilirdik. Biz bir hizmet binamızı afet riski taşıyor diye boşaltmak zorunda kaldık. Eminim ki gerçek anlamda tespitler yapılsa birçok binanın boşaltılması gerektiği gerçeği ile karşı karşıya kalırız" şeklinde konuştu. Kentte genelde imar kirliliğinin hakim olduğu bölgelerin eski Mersin ve sahil şeridi olduğunu da ifade eden Seçer, "Uzun bir sahil şeridimiz var. Düşünün ki zemin emniyeti olmayan, sıvılaşma olabilen, kum üzerine, taban suyu yüksek bölgelere, 20-22 katlı deniz kumuyla harcı karılarak binalar yapılmış. Bunun emniyeti ne olabilir? Sahil bu binalarla dolu" dedi.