BARIŞ ÇOBAN
Çukurova Göç ve Mülteci Araştırma İzleme Derneği (GÖÇ- DER), 14- 21 Haziran Göç Haftası kapsamında, Göç Araştırmaları Platformu’nun, deprem bölgelerinde yapmış olduğu gözlem ve araştırma sonucunda ortaya çıkan “Saha Gözlem Raporu”nu kamuoyuyla paylaştı.
Özgür Çocuk Parkında bir basın açıklaması yapan GÖÇ - DER Şube Eş Başkanı Besime Gülhan Yağ Demir, savaş, çatışma, doğal afet, ekonomik buhran, toplumsal kargaşa gibi sebeplerden dolayı asırlardır göç hareketliliğinin yaşandığının bir gerçek olduğunu söyledi.
“Özellikle Ortadoğu coğrafyasında emperyalist odaklarca yürütülen yıkıcı müdahalelerin yarattığı kaos, tüm dünyaya yayılan yeni bir göç hareketine yol açmıştır” diyen Gülhan Yağ Demir, “Son yıllarda yaşanan büyük göç hareketi aynı zamanda büyük bir trajediyi de içeriyor. Yunanistan’ın geri itme politikası ve tüm dünyanın buna göz yumması, dün yaşanan tekne faciasında olduğu gibi bu katliamı gözler önüne sermektedir” dedi.
“RESMİ RAPORLARA GÖRE 3,3 MİLYON İNSAN DEPREM BÖLGESİNDE AYRILIP DİĞER İLLERE GÖÇ ETTİ”
6 Şubat 2023’de yaşanan Maraş merkezli depremde ise 11 ilde, resmi rakamlarla 50 binin üzerinde, fakat resmi olmayan rakamlarla tahmini olarak 100 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiğini savunan Demir, “Uluslararası düzeyde son yüzyılın en büyük depremi olarak kabul edilen, ağır hasarını ve yasını yaşadığımız bu depremde; kentlerinden milyonlarca insan çıkmak zorunda kalırken, bu illerin çevresinde bulunan pek çok kent de milyonlarca göç almıştır. Resmi raporlara göre 3,3 milyon insan deprem bölgesinde ayrılıp diğer illere göç etmiştir.
400 BİN İLE EN ÇOK GÖÇÜ MERSİN ALDI
Mersin ili, geçmişte yaşanan çatışmalı süreçte olduğu gibi, yaşanan büyük deprem felaketinden dolayı da en çok göç alan kent olmuştur. Tahmini rakamlar kentimize 400 bin insanın göç ettiği yönündedir. Çukurova Göç ve Mülteci Araştırma İzleme Derneği, kentteki diğer paydaşlarla birlikte acil insani yardım ve geçici barınma alanlarına yönlendirme çalışmaları yürütmüştür. Yaklaşık olarak 4 bin kişi geçici barınma alanlarına yerleştirilmiştir. Bu çalışmalar sırasında özellikle geçici sığınma statüsüne sahip bireylerin ve mültecilerin çeşitli ayrımcılıklara maruz kaldığını, insani yardıma ve barınma olanaklarına ulaşmada güçlük çektikleri gözlenmiştir.
Depremden doğrudan etkilenen bölgelerde, depremin yarattığı tahribatın gözlemlenmesi ve geride kalanların aktarımları ile depremin ikinci ayına dair bir çalışmayı sizlerle paylaşıyoruz. Üyesi olduğumuz Göç Araştırmaları Platformu’nun, deprem bölgelerinde yapmış olduğu gözlem ve araştırma sonucunda ortaya çıkan ‘Saha Gözlem Raporunu’ Mersin ve Türkiye Kamuoyuna iletilmek üzere siz değeli basın emekçileri ile paylaşıyoruz” diye konuştu.