Haber Merkezi

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi 2022 – 2023 Eğitim Öğretim Yılı mezuniyet töreni büyük bir coşku, gurur ve heyecanla gerçekleştirildi.

Akdeniz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törene Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Kaya, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmiye Canacankatan, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Ayşe Yüce, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taşkıner Ketenci, Üniversite Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Usta, daire başkanları, öğretim üyeleri, mezunları ve yakınları katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törende ilk olarak mezunlar coşkulu alkışlarla sahnedeki yerini aldı. Daha sonrasında ise Üniversite Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri Doç. Çiğdem Sığırcı ve Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özkanoğlu tarafından bir müzik dinletisi gerçekleştirildi. Müzik dinletisi sonrasında Tıp Fakültesi Dekan Prof. Dr. Ali Kaya tarafından öğretim üyelerine teşekkür belgesi takdim edildi. Aynı zamanda mezuniyet törenine sunduğu katkılardan dolayı Prof. Dr. Şakir Necat Yılmaz’a da Dekan Prof. Dr. Ali Kaya tarafından belge takdimi gerçekleştirildi. 

Mezuniyet töreni, açış konuşmaları ile devam etti.

“HEDEFİMİZİN GERÇEKLEŞTİĞİNİ GÖRMEK BİZLERİ GURURLANDIRIYOR”

Mezunlara seslenen Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, “Bu aşamaya gelene kadar birçok zorlu yoldan geçtiniz. Bugün ise işte bu zorlu günlerin karşılığını alıyorsunuz ve üniversitemizden birer hekim olarak ayrılıyorsunuz. Sizlerle gurur duyuyoruz. Bizler, üniversitemizde aldığınız eğitimle birlikte; yaşadığınız topluma duyarlı, bilginin ve analitik düşüncenin önemini kavramış, araştıran, teknolojiyi tanı ve tedavide kullanabilen, merhametli ve vicdanlı, hasta ve yakınlarıyla iyi iletişim kurabilen, etik değerleri özümsemiş nitelikli birer hekim olmanızı hedefledik. Bugün de bu hedefimizin gerçekleştiğini görmek bizleri gururlandırıyor. Sizlere hayatlarınızda ve meslek yaşamınızda başarılar diliyorum.” dedi.

Mezunların velilerine de hitap eden Prof. Erol Yaşar, “Duyduğunuz güven doğrultusunda evlatlarınızı bizlere emanet ettiniz. Gözbebeğiniz olan evlatlarınız bugün mezun oluyorlar ve genç bir hekim olarak yaşamlarına başlayacaklar. Onlarla ne kadar gurur duysanız azdır. Bu güzel tablo, aslında sizlerin birer eseri. Tıp eğitimi gibi maddi ve manevi birçok zorluğu içerisinde barındıran bu süreçte, çocuklarınızın yanında olduğunuz ve onları desteklediğiniz için sizlere de ayrıca teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Sözlerini mezunları yetiştiren ve onların gelişimlerine katkıda bulunan Tıp Fakültesi öğretim elemanlarına teşekkür ederek devam ettiren Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, tüm mezunlara bundan sonraki yaşamlarında sağlık, mutluluk ve başarılar diledi.

“ALDIĞINIZ EĞİTİMLE FAKÜLTEMİZİ SADECE ÜLKEMİZDE DEĞİL TÜM DÜNYADA BAŞARI İLE TEMSİL EDEBİLECEĞİNİZE İNANIYORUM”

1998 yılında kurulan Üniversite Tıp Fakültesi’nin bu yıl da dahil olmak üzere toplamda 2290 mezun verdiğini ve sağlık ordusuna çok önemli bir katkı sundukları için gururlu olduklarını ifade eden MEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Kaya, “Fakültemiz, nispeten genç bir fakülte olmasına rağmen kurulduğu günden bu yana gerek altyapı gerekse eğitici kadrosu açısından hızlı bir gelişme göstermiş ve bugün ülkemizin önde gelen tıp fakülteleri arasına girmiştir. Fakültemizin amacı üst düzeyde bilgi ve beceri ile donanmış, mesleğini etik ve deontolojik kuralları gözeterek uygulayan, yaşam boyu öğrenmeyi amaçlayan, ülkesinin sağlık sorunlarını bilen ve onunla ilgilenen, çağdaş, araştırmacı ve sorgulayıcı hekimler yetiştirmektir.” ifadelerini kullandı.

AKREDİTE TIP EĞİTİMİ PROGRAMINDAN BİRİ MERSİN’DE

ltesi’nin Tıp Eğitimi Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği’nin (TEPDAD) alt birimi olan Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu (UTEAK) tarafından 2025 yılına kadar akredite edildiğini belirten Prof. Dr. Kaya, “Fakültemizin bu açıdan ülke geneline göre durumuna baktığımızda tablo şöyle: Ülkemizde 85’i devlet, 32’si vakıf olmak üzere toplam 117 tıp fakültesinde 142 tıp eğitimi programı mevcut iken bu programların 44’ü akreditedir. Fakültemizin de aralarında bulunduğu ikinci kez akreditasyon belgesi alan program sayısı ise 29’dur. Tüm bunları bizlere emanet ettiğiniz evlatlarınızın emin ellerde eğitim aldığını söylemek için sizlere aktarıyorum.” şeklinde konuştu.

Mezunlara acı tatlı birçok anı ile geçen en az altı yıllık bir eğitim-öğretim sürecinin sonunda mutlu bir sona ulaştıklarını belirten Prof. Dr. Ali Kaya, “Aldığınız eğitimle fakültemizi sadece ülkemizde değil tüm dünyada başarı ile temsil edebileceğinize inanıyorum. Ama öncelikle ülkemizde temsil etmenizi istediğimi belirtmek isterim. Kutsal bir meslek edindiniz. Hocalarınızın rehberliğinde bir yandan mesleki bilgi-beceri ile donanırken diğer yandan hekimlik andına bağlı, meslek onurunu koruma ve yüceltme kaygısı olan hekimler olarak yetiştiniz. Sevgili genç meslektaşlarım sizler, sadece iyi bir meslek sahibi olarak değil iyi yetişmiş, toplumun aydınlık yüzleri olarak ülkemiz için çok önemli değerlersiniz. Her yönü ile topluma örnek olmak gibi de bir misyonunuz var. Neyse ki bu misyonunuzu yerine getirmekte zorlanacağınızı düşünmüyorum.” diyerek tüm mezunlarımıza mutluluk ve başarılar diledi.

“BURADA HEM BÜYÜDÜK HEM YAVAŞ YAVAŞ BİRER HEKİM OLDUK. BİR İNSANIN HAYATINA DOKUNMANIN NE DEMEK OLDUĞUYLA TANIŞTIK”

Büyük hayaller ve ideallerle Tıp Fakültesi’ne başladığını belirten fakülte birincisi Dr. Ecenur Taş, “Bizler üç yılı klinik öncesi, üç yılı da klinik olmak üzere en az altı yıllık zorlu bir eğitimden geçerek buraya geldik. Burada hem büyüdük hem yavaş yavaş birer hekim olduk. Bir insanın hayatına dokunmanın ne demek olduğuyla tanıştık. Bir taraftan yeni doğmuş bir bebeğin ilk anlarına şahitlik ederken diğer taraftan hayatının sonuna gelmiş hastalarımızın son yolculuklarına eşlik ettik. Hayat ve ölüm arasındaki ince çizginin etrafında dolanıp durduk. Hastalara uzatılan küçücük bir elin dahi kimilerinin hayatına nasıl etki ettiğini gördük. Güldük, ağladık, hayatın ne denli zıt kutupları içinde barındırdığını anladık.” dedi.

Konuşmasını öğretim üyeleri ve ailesine teşekkürlerini ileterek devam ettiren Dr. Ecenur Taş, “Artık hepimizi yeni ve daha zorlu bir yol bekliyor. Her zaman Ata’mızın izinde, onun açtığı yolda, onun gösterdiği hedefe doğru gitmek için daha çok çalışacağız. Onun kurduğu bu Cumhuriyet bizim, bize ait. Cumhuriyetimizi bizler yücelteceğiz. O bize inanıp bizlere daha iyi bir gelecek vermek için hayatını vermişken bizler bir nebze olsun O’na layık olmaya çalışacağız.” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından mezunlara sembolik son ders ve hekimlik andını yaptırmak için Üniversite Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Oya Ögenler sahneye davet edildi ve mezunlar yeminleri etti.

Fakülte birincisi Dr. Ecenur Taş tarafından yaş kütüğe plaket çakılmasından sonra mezuniyet töreni, dereceye giren mezunlara plaket ve hediye takdimi ile devam etti.

Fakülte birincisi Dr. Ecenur Taş’a plaketini ve temsili diplomasını Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar takdim ederken; Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar tarafından fakülte birincisine özel bir hediye de ayrıca takdim edildi. Fakülte ikincisi Yusuf Can Narcı’ya temsili diploması ve plaketi Dekan Prof. Dr. Ali Kaya, fakülte üçüncüsü Dr. Gizem Uysal’a ise temsili diploması ve plaketi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk tarafından takdim edildi.

Dereceye giren mezunların ardından diğer mezunlara da temsili diplomaları Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ellerinden aldılar.

Daha sonrasında mezunlar hep birlikte 10. Yıl Marşı eşlinde keplerini atarak mezun olmanın gurur ve mutluluğunu  arkadaşları ve aileleriyle birlikte yaşadılar.