İBRAHİM YÜNCÜLER
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu Sen), Mersin’de “Türk Yüzyılı’na Biz De Varız” temalı bölge istişare toplantısı düzenledi.
Adana, Osmaniye ve Niğde illerini kapsayan toplantıya; Konfederasyon Genel Başkanı Önder Kahveci, yönetim, şube başkanları, il temsilcileri, teşkilat yöneticileri, üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Toplantıda 7. dönem toplu sözleşme görüşmeleri, çalışma hayatı ve sendikal faaliyetlere ilişkin değerlendirmeler de bulunuldu.
“KONFEDERASYONUMUZUN BAYRAĞINI BÖLGEMİZDE GURURLA DALGALANDIRIYORUZ”
Toplantının açılışında konuşan Mersin İl Temsilci Vekili Ayhan Güngör, Mersin'de Türk memurunun umudu olan Türkiye Kamu-Sen bayrağını şeref ve onurla dalgalandırdıklarını kaydetti. Güngör, "Memurlarımızın yaşadıkları problemleri en aza indirgemek adına gece gündüz onlarlayız. Amacımız bölgemizde ve ülke genelinde yetkiyi almak, masaya Türkiye Kamu-Sen’in mührünü vurmaktır” dedi.
“KAMU GÖREVLİLERİMİZ TÜRKİYE KAMU-SEN’E OMUZ VERMELİDİR”
Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu da yaptığı konuşmada, “Türkiye Kamu-Sen bütün hizmet kollarında teşkilatları ile birlikte alanda mücadele ediyor. Hedefimiz bellidir, hedefimiz yetkidir ve Allah’ın izniyle bunu da başaracağız. Bu teşkilatın her bir ferdi kurulduğu günden beri gece gündüz, yağmur çamur, yaz kış demeden Türk memurunun hak mücadelesinde en ön safta yer almaktadır. Kamu görevlileri artık kendini masada bırakacak değil haklarını söküp alacak konfederasyon olan Türkiye Kamu-Sen'e omuz vermelidir" dedi.
“MASADA VE HAKEM HEYETİNDE TALEPLERİMİZDEN TAVİZ VERMEDİK”
Mersin bölge İstişare toplantı çerçevesinde, Türkiye Kamu-Sen Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney, Ağustos ayında gerçekleştirilen 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, Hakem Heyeti süreci ve detaylarını kapsamlı bir sunum ve değerlendirme ile katılımcılarla paylaştı.
Güney, “1 Ağustos 2023 tarihinde başlayan 7. Dönem toplu sözleşme süreci, 22 Ağustos 2023 günü hizmet kollarında uzlaşma, genel talepler yönünden ise uzlaşmazlıkla sonuçlandı. Uzlaşmazlıkla sonuçlanan genel talepler, hakem heyetine taşındı. Hakem heyeti 26 Ağustos tarihinde başladığı süreci, kanuni süre olan 31 Ağustos’ta tamamlandı.
Türk Yüzyılı hedefi, Covid-19 ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerin ülkemize ve çalışanlara yansımaları, alım gücündeki düşüşler, işçi ve memur maaşlarında yaşanan gelişmeler gibi başlıklar bu toplu sözleşmeyi bizler için çok önemli kıldı.
Derdimiz, masada memurlarımızın sorunları müzakere edilsin, sorunlara çözüm bulunsun; eğer masada bir başarı olursa, o da yetkili sendikanın olsun, onları alkışlayalım, yeter ki masada müzakere edilebildiğini ve hakların alınabildiğini herkese gösterebilelim.
Ancak 1 Ağustos’un ardından aradan 14 gün geçti. Ne kamu işvereninden, ne de yetkili sendikadan masaya yeni bir davet gelmedi. 14 Ağustos günü Hükümetin yapacağı ilk zam açıklaması için yapılan davete icap eden Genel Başkanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıkladığı zam oranlarının, hedeflenen enflasyon oranının altında kaldığını, kabul edilemez olduğunu, ifade ettikten sonra diğer hususların müzakere edilip, edilmediğini bu konularda diğer konfederasyonlara ve kamuoyuna açıklama yapılmadığını belirtmiş, ancak ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereninden bir cevap alamamıştır. Tekrar bir çağrıda bulunmuş, kalan 8 günün iyi kullanılması adına Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmiştir.
22 gün toplu sözleşme masasında müzakere etmek akıllarına gelmeyen yetkili sendika, son gün apar topar gece yarısına kadar müzakere etme ihtiyacı duymuş olmalı ki, son gün gece yarısından sonra 6. dönemde alınan kararlar kopyala yapıştır yapıldı.
Hizmet kollarında anlaşma sağlandı, algısına sığınmış genel konulardaki 55 maddeyi hakem heyetine, 40 maddeyi toplu sözleşmenin konusu değil diyerek taca atıldı.
Hakem heyetine sevk ettikleri 55 maddeyi, hakem heyetinde dahi savunamamış, bu maddeleri hakkıyla savunan Türkiye Kamu-Sen’in arkasına saklanmışlardır.
Hakem heyetinde Türkiye Kamu-Senin verdiği mücadelenin, onda biri toplu sözleşme masasında verilseydi, sonuç çok farklı olurdu.
Masaya oturduğu 7 toplu sözleşmenin, üçünü yapısını bildiği halde, yapısı itibari ile kamu işverenin teklifinin üzerinde bir teklif onaylamayacak olan hakem kuruluna bırakan, sevk eden yetkili sendikanın memuru temsil edecek bilgisi, gücü, azmi ve niyeti yoktur, kalmamıştır.
Memurlarımız Türkiye Kamu-Sen’i, yetkili konfederasyon yaptığında, memurun hakkı hukuku masada nasıl aranır, dostta görecektir, düşman da…” dedi.
“2024-2025 YILI İÇİN YAPILACAK ARTIŞLAR KAMU ÇALIŞANLARININ SORUNLARINI DAHA DA DERİNLEŞTİRECEKTİR”
Bölge İstişare Toplantıda kürsüye çıkan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise, çalışma hayatı ve toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Hükümetin teklifi ve devamında hakem heyetinden çıkan zam oranlarının memurun ekonomik çöküşünü daha da hızlandıracağının altını çizen Önder Kahveci, bir kez daha enflasyon kadar artışın sıfır zam demek olduğunu ve memurlara refah payı uygulamasının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekliliğinin altını çizdi.
“ÇÖZÜM BEKLEYEN BİRÇOK BAŞLIĞIN SONUCA BAĞLANMADIĞI BİR TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİNE İMZA ATILDI”
Genel Başkan Önder Kahveci; “Sizlerin de yakından takip ettiği gibi 7. Dönem Toplu sözleşme geride kaldı. Türkiye Kamu-Sen olarak masada Türk memurunun kazanım elde edebilmesi adına elimizden gelen çabayı gösterdik.
Ancak yetkili konfederasyon iş bilmezliği ile çözüm bekleyen birçok başlığın sonuca bağlanmadığı bir toplu sözleşme sürecine imza atıldı.
Sorunların görüşülmediği bu toplu sözleşmenin 3. oturumuna katılmayarak tepkimizi ortaya koyduk.
Aileleriyle birlikte 25 milyona ulaşan bir kitlenin önümüzdeki iki yıllık ekonomik geleceğinin belirleneceği bu pazarlıkların ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu gayet iyi bilerek, bu toplu sözleşmede, kamu görevlileri ve emeklerimizin mali ve özlük haklarının piyasa gerçekleri ile örtüşecek biçimde ilerletilmesi gerektiğini ısrarla vurguladık.
Ancak gerek kamu işveren heyeti gerekse yetkili konfederasyon ve sendikalar sorunları masaya getirip tartışmaktan ziyade çözüm bekleyen konuların üzerine örtmeyi tercih ettiler.
Hükümet, 2024 yılı için %15+10 2025 yılı için ise %6+5'lik bir oran ile masaya teklifini sundu ve devamında hakem heyetine giden görüşmelerde aynı şekilde bu rakam kabul edildi.
Enflasyon tahminin bile altında yapılması planlanan bu artışların kamu çalışanlarının ekonomik sorunlarını çözmekten öteye daha da derinleştireceği açıktır.
“ENFLASYON KADAR ARTIŞ ‘SIFIR’ ZAM DEMEKTİR, REFAH PAYI UYGULAMASI HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”
Kahveci, enflasyon kadar bir artışın sıfır zam anlamına geldiğini ifade ederek, “Enflasyonun üzerinde bir maaş zammı ve refah payı uygulaması hayata geçirilmelidir” dedi. Kahveci, “Dönem sonlarında verilecek olan enflasyon farkı sıfır zam anlamına gelmektedir. Bu da memurların maaşlarını artırmak değil enflasyona endekslemek anlamını taşımaktadır. Memurlarımızın ekonomik sorunlarının çözümü, enflasyonun üzerinde bir maaş zammı, geçmiş dönem zararlarının telafisi ve alım güçlerini artıracak olan refah payı uygulamasından geçmektedir. Yıllardır dile getirdiğimiz üzere refah payı Türkiye Kamu-Sen’in olmazsa olmazıdır, kırmızı çizgisidir” dedi.
“YAŞANAN TÜM SORUNLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Toplu Sözleşme masasında masaya taşınan bütün sorunların takipçisi olacaklarının altını çizen Genel Başkan Önder Kahveci, “Daha önce de daha önce de kamuoyuyla paylaştığımız 8 bin 77 TL'lik ek ödemenin taban aylığa yansıtılması ve emekli maaşlarına da eklenmesi, yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının genel idari hizmetler sınıfına alınması, verilen sözler gereğince birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltilmesi, başta kira yardımı olmak üzere ülkemizdeki sosyo-ekonomik yapıya uygun yeni yardım kalemlerinin belirlenmesi, mevcut sosyal yardımların yükseltilerek kamu çalışanlarının ve aile bireylerinin durumlarına uygun sosyal yardımlardan etkin bir biçimde faydalanmalarının sağlanması, bayram ikramiyesi mühendis, avukat, akademisyen, şef, tekniker, teknisyen, araştırmacılar ve benzer meslek grubu çalışanlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi, gelir vergisi oranlarının %15'e sabitlenmesi konularındaki taleplerimizi asla gündemden düşürmeyeceğiz. Sonuç alıncaya kadar bu yoldaki mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
“BİZ DAİMA DEĞERLERİMİZİ MENFAATLERİN ÖNÜNDE TUTTUK”
“Türkiye Kamu-Sen, 31 yıldır ortaya koyduğu erdemleri ve ilkeleri ile ciddi bir duruş sergilemektedir” diyen Genel Başkan Kahveci; “Türkiye Kamu-Sen kurulduğu günden bugüne, çalışma hayatında her türlü ayrımcılığın yok edilmesi ve hakkaniyetli bir yapının kurulması için mücadele eden tek sivil toplum kuruluşudur. Kamu görevlilerinin haklarının geriletilmesinin önüne geçmek için mücadele eden tek konfederasyon biziz. Biliyoruz ki, başka sendikalara üye de olsa bütün memurlar bizden medet umuyor, bizi destekliyor.
Türkiye Kamu-Sen, 31 yıldır ortaya koyduğu erdemleri ve ilkeleri ile ciddi bir duruş sergilemektedir. Konfederasyonumuzun, değerleri menfaatlerden önde tutan bu tavrı, memurlarımızın sendikamıza her geçen yıl gösterdiği teveccühle taçlanmaktadır. Memurlarımız tercihlerini sendikalarımızdan yana kullanırken, Allah’a çok şükür bu yıl da rakiplerimiz arasında en fazla üye artışı sağlayan konfederasyon olmayı başardık ve sayımız 600 bine dayandı.
Türkiye Kamu-Sen, Türk milletinin değerleriyle asla ters düşmeyen duruşu, kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerinin korunması noktasındaki kararlılığı, eylem ve söylem birlikteliği ile geleceğe emin adımlarla yürüyor, sendikacılığın kutup yıldızı olmayı sürdürüyor ve sürdürmeye devam edecek.
Bu vesileyle Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı olarak, kuruluşundan bugüne kadar, başta Kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar olmak üzere, Türkiye Kamu-Sen camiası içinde yer almış, yönetim kademesinde görev yapmış, üye olmuş, destek vermiş herkese tek tek teşekkür ediyor; ailemize kattıkları değerden dolayı minnetlerimi ifade ediyorum. Hayatta olmayan tüm dava arkadaşlarıma da Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Sözlerime son verirken, kamu çalışanları yetkiyi emin ellere teslim etmedikçe bu sorunların çözümü noktasında ciddi adımların atılmayacağı görülmüştür. Dolayısıyla Türkiye Kamu-Sen yetkiyi alarak önümüzdeki toplu sözleşmelere yetkili konfederasyon olarak katılacak ve kamu çalışanlarının yüzünü güldürecektir” diye konuştu.