HEDİYE EROĞLU/ BARIŞ ÇOBAN
Yeni dönem yol haritasın kapsamında kentteki doğa katliamı girişimlerine karşı eylemselliğini arttırma kararı alan Mersin Çevre Platformu, bu kapsamda ilk olarak Mersin Limanı’nın Atatürk Parkına doğru genişletmesi projesine karşı sokağa indi.
Platform paydaşları, yüzde 90'ı yabancıların elinde olan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ’nin (MIP) genişleme projesine karşı topladıkları 10 bini aşkın imzayı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde yaptıkları basın açıklamasının ardından yetkililere teslim etti.
LİMANDA ÇALIŞMALAR KENTE RAĞMEN ISRARLA SÜRÜYOR
Platform paydaşlarının geniş katılım sağlayamadığı etkinlikte “Atatürk Parkında liman istemiyoruz” pankartı açan çevreciler, ‘Havama, suyuma, denizime, toprağıma dokunma’ sloganları attı.
Burada yapılan açıklamayı okuyan TEMA Vakfı Mersin İl Temsilcisi Perihan Saydan Pazarbaşı, MIP tarafından Mersin Limanı genişletme çalışmalarının kentin ve kentte yaşayanların değerlerine zarar verecek şekilde (ısrarla) sürdürüldüğüne dikkat çekti.
DÜŞÜK MALİYET İÇİN ATATÜRK PARKI İSTENİYOR
“Ülkemizin en önemli ticari alanlarından ve uluslararası bir öneme sahip olan Mersin Limanı, ne yazık ki kent sakinlerinin yaşantılarını olumsuz yönde etkileyecek, ilimizin doğal ve kültürel değerlerine zarar verecek şekilde ısrarla genişletilmeye çalışılıyor” diyen Pazarbaşı, “Karayolu ve demiryolu bağlantıları, yeni bölgesel havaalanı, mevcut serbest bölge ve sahip olduğu liman ile birlikte, 6 Şubat'ta yaşanan deprem sonrası İskenderun Limanı'nın devre dışı kalmasıyla yükü daha da artan, Türkiye'nin en önemli ticari alanlarından biri olan Mersin'de, 2013 yılında onaylanan Mersin-Adana Çevre Düzeni Planı ile Mersin Liman sahasının genişleyeceği alanlar planlanmıştı. Ancak genişleme sahalarının ve kıyıda yer alan açık yeşil alan kullanımlarının birlikte ele alındığı planda, öngörülen sınırların dışında; liman işletici firmaya daha az mali yük getireceği gerekçesiyle mevcut liman sahasının Atatürk Parkı önlerine denk gelen denizel alanda genişletilmesi gündeme geldi.
KÖYLER DELİK DEŞİK EDİLİP, LİMAN DOLDURULACAK
Söz konusu plana göre Atatürk Parkı'nın işlevsel ve estetik açıdan değersizleşeceği ve toplumun ihtiyaçlarını karşılayamayacağı açıktır. Bunun yanı sıra deniz olgusu elde etmek amacıyla birbirine çok yakın ve birinci sınıf tarım toprağına sahip, hali hazırda narenciye bahçeleriyle ülkemize önemli katkı sağlayan Turunçlu’da 1, Değirmençay’da 1, Hamzabeyli’de 2 adet açılması planlanan toplamda 4 adet taş ocağının da o alanlarda başta tarımın ve sulak alanların bitmesi olmak üzere, çevre ve hava kirliliğine neden olacak, çıkan taşların nakliyesi sırasında da zaten çok yoğun olan kent trafiğini daha da içinden çıkılmaz hale getirecektir. Büyük bir öneme sahip olan Mersin Limanı'nda yapılması istenen genişletme çalışmalarının ülkesel ve bölgesel ölçekte planlanarak geliştirilmesi gereklidir.
KARAR VERİCİLERE ‘SAHİP ÇIKIN ÇAĞRISI’
Aynı zamanda ekonomik açıdan bu denli önemli yatırım kararları geliştirilirken ilin doğal ve kültürel değerlerine ve kentlilerin gündelik yaşantılarına saygılı bir mekânsal gelişimin kurgulanması çok önemlidir. Her geçen gün etkilerini daha çok hissettiğimiz iklim krizi ve çevresel kirlenmenin getireceği olumsuzlukları bertaraf edebilmemiz için havamızı ve yeşil alanlarımızı korumamız, dahası genişletmemiz gerekmektedir. Buna karşın, Mersin Limanı, bugün kentlilerin yaşantılarını olumsuz yönde etkileyecek şekilde geliştirilmeye çalışılmaktadır. Mersin halkının ve bilim insanlarının itirazlarına rağmen sürdürülen bu çalışmalardan bir an önce vazgeçilmesini talep ediyor, karar vericileri Atatürk Parkı'na sahip çıkmaya davet ediyoruz.
“ATATÜRK PARKI MERSİN'İN SİMGELERİNDEN BİRİDİR”
Yoğun bir yapılaşmanın ve alınan göçün olduğu kent merkezi içinde halka nefes aldıran, içinde çok sayıda bitki türü barındıran Atatürk Parkı, kentin önemli simgelerinden biridir. Kentsel gelişim alanlarının, var olan doğal değerleri yok edecek, kullanımını engelleyecek, simgeselliğini etkileyecek şekilde geliştirilmemesi gerekmektedir. Mersin'de planlanan liman gelişimi, kıyı hattı boyunca uzanan ve halkın yoğun olarak kullandığı kamusal yeşil alanlarla birlikte düşünülerek tasarlanmalıdır. Liman ve rekreasyon kullanımlarına birlikte çözüm geliştirecek plan ve projelere ihtiyaç vardır. Atatürk Parkı'nın, işlevinin ve estetik değerlerinin liman aktiviteleriyle engellenmeyecek şekilde, toplumun aktif yaşantısı içinde tutulması halk sağlığı açısından da oldukça önemlidir” diye konuştu.