İBRAHİM YÜNCÜLER
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, TBMM’de genelde ülke, özelde Mersin’in sorunlarını gündeme getirerek, gündemde tutarak iktidarın dikkatini çekmeye, çözüm konusunda takipçi olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda seçim bölgesi Mersin’de yaptığı bir dizi ziyarette Silifke’ye giden Kocamaz’a, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ilgili büyük sıkıntılar yaşadıklarını aktaran Silifke’nin Kurtuluş ve Sökün mahallesindeki vatandaşlar, tapulu arazilerinde yaptıkları tarımla alakalı sit bölgesi uygulaması yüzünden ceza aldıklarını ve çözüm üretilmediğini söyleyip, yardım istediler.
Kocamaz da, Mersin’in Silifke İlçesi Kurtuluş ve Sökün mahalleleri olmak üzere Çevre Koruma Kurulu’nun uygulamaları yüzünden mağdur olan vatandaşların sıkıntısını TBMM’ye taşıdı. Genel kurulda söz alan Kocamaz, bakanlığa çözüm için seslendi.
BAKANLIK SİLİFKE’DE İNSANLARI EKMEĞİNDEN EDİYOR
Ancak konuyu gündemde tutmakta ısrara eden Kocamaz son olarak yanlış uygulamalarla ortaya çıkan mağduriyetle ilgili yazılı soru önergesi verdi.
Sorularının Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını isteyen Burhanettin Kocamaz, “Çevre Koruma Kurulu Silifke'de insanların ekmeği ile oynuyor. Kuş Cenneti civarındaki köylüler perişan haldedir. Sökün ve Kurtuluş mahallelerinin büyük bir kısmı kendi mülklerindeki arazilerinde ekim-dikim yapamıyor. 400 nüfuslu köyün 300'ü mahkemelik olmuştur. İşin enteresan tarafı bu arkadaşlara devlet destek veriyor, üretim yaptıkları için Ziraat Bankası kredi de veriyor. Devletin kurumları birbirinden habersiz! Devletin kurumlarının bir kısmı üretimi desteklerken, Çevre Kurulu üretim yapan insanları mahkemeye veriyor, gariban üreticileri mahkemeye verip hapse atıyor. Buradaki mahallelerimizde arazi sahibi olan, üretim yapan insanlar, arazilerine ekim, dikim yapamaz ise ne yiyip ne içecekler?
BU İNSANLARIN SUÇU NE?
Bu bilgiler ışığında; Silifke'nin Sökün ve Kurtuluş mahallelerinde kendilerine ait arazilerde ekim dikim yapan köylülerin Çevre Koruma Kurulu tarafından mahkemeye verilmesini ve hapse atılmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu insanların kendi arazilerinde ekim dikim yapmaktan başka ne suçları olabilir?
Buradaki mahallelerimizde arazi sahibi olan, üretim yapan insanlar, arazilerine ekim, dikim yapamaz ise ne yiyip ne içecekler? Bu bölgede 20 yıllık narenciye ağaçları bulunmaktadır. Bu köylülerimiz ekim dikim yapamayacaklar ise bunların zarar ve ziyanları hangi kurum tarafından ve nasıl karşılamayı planlıyorsunuz?
Bu araziler sit alanı ilan edilmiş ise kamulaştırma yapılarak köylülerin arazilerinin ücretinin kendilerine ödenmesi gerekmez mi? Köylülerimizin mağduriyetini gidermeyi düşünüyor musunuz? Bu konuda bir çalışmanız var mıdır?” dedi.