Hediye Eroğlu
Mersin’de Ruslar tarafından yapılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşaatı devam ederken yıllardır dile getirilen, “Akkuyu, Rus Askeri Üssü mü olacak?” iddiasını bu kez gazeteci Deniz Zeyrek köşesine taşıdı.
Sözcü Gazetesi köşe yazarı gazeteci Deniz Zeyrek, konuyla ilgilki köşesinde şu ifadeler eyer verdi, “Bugün Rusya’nın kendi toprakları dışındaki ilk nükleer enerji santralı Mersin Akkuyu’yla ilgili bazı bilgileri gündeminize getirmek istiyorum.
Malumunuz, santral tamamen Rusya sermayesiyle inşa ediliyor.
Yani santralın sahibi Rusya.
Türkiye de 69 yıl boyunca Rusya’dan elektrik satın alacak. İlk 15 yıl belirlenen fiyatla (13 dolar cent / kwh), sonraki yıllarda ise piyasa fiyatıyla ödeme yapacağız.
Bu arada ilginç bir bilgi: Rus şirketi, Akkuyu Nükleer Santrali’nin ikizini Mısır’da inşa ediyor.
Mısır’daki santralin sahibi Mısır olacak ve Rusya santral için Mısır’a kolay geri ödemeli kredi sağlayacak.
İki farklı finansman yöntemi Mısır’daki santralin Akkuyu’daki santralden milyarlarca lira daha ucuza mal olmasını sağlayacak
Mevzu ekim ayında TBMM’de kısmen tartışılmıştı.
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır Rusların Akkuyu’ya güvenlik radarı kurmasını gündeme getirmiş, TBMM’nin araştırmasını istemişti.
Ancak CHP’nin talebi her zamanki gibi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmişti.
Akkuyu’dan önemli bir kaynağım dün ilginç bilgiler paylaştı.
Akkuyu’da sadece radar yapılmıyormuş.
Santralın iki yanına büyük askeri gemilerin yanaşabileceği limanlar inşa ediliyormuş.
Bununla da yetinmeyip, Akkuyu yakınlarındaki bazı küçük koylara da küçük askeri gemilerin yanaşabileceği iskeleler kuruluyormuş.
Ali Mahir Başarır’ın TBMM’de gündeme getirdiği ve kaynağımdan dinleyip büyük ölçüde teyit ettiğim bilgileri bir araya getirdiğimde şöyle bir sonuç ortaya çıkardım:
Ruslar, Akkuyu projesiyle bir taşla iki kuş vuruyor.
Hem Türkiye topraklarında tamamen Rusya’ya ait bir nükleer santral kurmuş oluyorlar hem Akkuyu’yu koruma bahanesiyle Mersin’e ciddi bir askeri yığınak yapıyorlar.
Zira radar demek hava savunma sistemi demek. Hava savunma sistemi demek füze demek. Limanlara gelecek askeri gemileri düşünemiyorum dahi...
Bir düşünün, Akkuyu’nun 230 kilometre uzağında Türkiye’ye ait olan ama ABD’lilerce kullanılan İncirlik Hava Üssü var.
Akkuyu’nun 550 kilometre uzağında ise NATO’nun Kürecik’te radar üssü var.
Rusya ise NATO ve ABD’nin bölgedeki bu varlığına karşı (Suriye’de 20’ye yakın üs bölgesi kurarak ve 105 noktaya asker konuşlandırarak) Akdeniz’e yerleşmişti.
Moskova, belli ki Akkuyu’yu kullanarak Mersin’de de yeni bir alan açıyor.
Akkuyu Nükleer Santrali, başlı başına enerji güvenliği ve ekonomik açıdan Rusya’ya verilmiş bir imtiyazdı.
Şimdi anlaşılıyor ki Rusya’ya sadece enerji ve ekonomi alanında imtiyaz vermemişiz.
S-400 satın alarak başlattığımız askeri ilişkiyi, Akkuyu’yla yeni bir aşamaya geçirmişiz Şimdi Rusya’nın askeri varlığıyla hayatımıza bu kadar çok girmesi bağımsızlık ve beka meselemize yeni bir boyut kazandırmış olacak.
İktidar bu konuyu bir siyasi tartışma konusu olarak görmeden, bütün çıplaklığıyla bu millete anlatmalıdır.
Zira bu ülkenin toprakları yabancı askerlerin cirit atacağı topraklar değildir.”