Haber Merkezi
Mersin'deki Akkuyu Nükleer Santrali inşaatının taşeron firmalarından Promete'ye bağlı çalışan işçiler, bir yılı aşkın süredir düzensiz ödenen ücretlerini son 3 ayda hiç alamadı. Patronların Ensesindeyiz Ağı'nda bir araya gelen işçiler, yüklenici ve taşeron firma yetkileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mersin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile CİMER'e iletilen dilekçelerde güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarından tüm ilgililer hakkında kamu davası açılması talep edildi.
İşçiler suç duyurusu dilekçelerinde de aktardıkları sorunları soL'a anlattı.
“PARA YOK DEYİP KENDİLERİNE EĞLENCE DÜZENLEDİLER”
İşverenin ''para yok'' iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirten Remzi Polat, ''Bize para yok deyip, yılbaşı gecesi kendilerine eğlence yaptılar. Sonra da bizi ücretli izne çıkardılar'' diyor.
İzne çıkarılarak oyalandırıldıklarını belirten ustabaşı Fethullah Bayram, maruz kaldıkları mağduriyeti şu sözlerle özetliyor: ''16 Şubat'ta 5 gün ücretli izne gönderildik. İzin günlerimiz sürekli ikişer üçer gün uzatıldı, kampta mahsur kaldık. Çocuklarımıza gönderecek, eve dönecek yol paramız yok.''
“BASKI ÜZERİNE KURULMUŞ BİR ŞİRKET”
İki yıl aşkın süredir Akkuyu'da çalışan Mert Aslan Fidanoğlu, ''hacizlik'' olduğunu ancak buna rağmen şirket yetkililerinin kendilerini azarladığını anlatıyor: ''İnsan kaynakları müdürü Orhan Yılmaz tehditkar üslubuyla biliniyor. Burası baskı üzerine kurulmuş bir şirket.''
“YÜKLENİCİ FİRMA SORUMLULUK ALABİLİR”
İşçilerden Taşkın Fidanoğlu, bağlı çalıştığı taşeron firma Promete'nin sorunlarını gideremediği durumda yüklenici firmanın sorumluluk alabileceğini kaydediyor.
''Daha önce emsalleri yaşanmış. Neden hakkımızı alamıyoruz, neden kimse bunu çözmüyor, neden muhattap bulamıyoruz? Sonuçta onların sorumluluğunda olan bir bölge ve onların sorumluluğundaki bir taşeron firma.
Daha önce Rus ana firmasıyla Türk ana firması mahkemelik oldu. Türk firma mahkemeyi kaybetti ama isim değiştirip geri geldi. Bu süreçte çalıştırılmayan 7 bin işçinin 2 ay boyunca maaşı ve sigortası yatırıldı. Ama ne yazık ki birinci reaktördeki Rus firmasının yönettiği taşeron firmalar ücretleri eksik ve düzensiz yatırmakta.''
Çeşitli itiraz kanallarını denediklerini anlatan ustabaşı Mehmet Demirkol, ''CİMER'den cevap geliyor ama ilerlemiyor, tıkanıyor. Hiçbir işlem yapılmadı. Artık yapabilecek bir şeyimiz kalmadı'' diyor.
“KESİNTİ VAR, HESAP YOK”
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı avukat Derya Demir, işçilerin kaldığı kampa gitti ve sorunlarını dinledi. Hukuki mücadelelerinde de işçilere destek veren Demir, neden suç duyurusunda bulunduklarını şu sözlerle anlatıyor:
''İşçilerin hesaplarından BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) katkısı kesiliyor ama onlar adına açılmış BES hesapları yok. İşe girdikleri günden beri BES adı altında kesinti yapılmasına rağmen işçiler bugün emeklilik hesapları olmadığını görüyor. Bu dolandırıcılık.
Çalışma Bakanlığı'ndan da hem yasaya hem yönetmeliğe aykırı çalışmaların idari yaptırımlarla cezalandırılmasını istedik.
Savcılığa dolandırıcılık, çalışma hürriyetinin ihlali, güveni kötüye kullanmak suçlarından bir suç duyurusu hazırladık. Kamu davası açılmasını sağlamak istiyoruz.''
Suç duyurusunda şirketin insan kaynakları müdürü Orhan Yılmaz özellikle işaret edildi. Derya Demir, şirketi temsil eden müdürün işçilere yönelik tavrını şu sözlerle aktarıyor: ''İşçilerin son 1 yıldır ciddi şikayetlerinin olduğunu gördük. Daha önce dilekçeler yazmışlar ama sonuç alamamışlar. İnsan kaynakları müdürü işçileri azarladı ve kapı dışarı etti. İşçilerin tek muhattap alabileceği, dertlerini anlatabileceği, işvereni temsilen cevap alabilecekleri tek kişi varken, ondan gördükleri muamele kabul edilebilir değil.''