Toroslar’da Hamzabeyli halkı, 4 köyün ortasına açılmak istenen taş ocağı açmak isteyen Kiska İnşaat Şirketi’nin bilgilendirme toplantısına köyün girişini kapatarak geçit vermedi. Kalabalığın dağılmasını bekleyen şirkete karşı direnen köylüler ve çevreciler Kiska’nın oyununu bozarak, toplantının yapılmamasını sağladı.
Hediye Eroğlu
Mersin’e 12 kilometre uzaklıkta bulunan ve imar planlarında tarım alanı olarak işaretlenen Toroslar ilçesine bağlı Hamzabeyli Köyü, taş ocaklarına karşı direnişini sürdürüyor. Önceki yıllarda Denka Şirketinin ocak istediği ancak mücadele ile geçit verilmediği köye bu defa Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni Metro projesinin üstlenicisi Kiska İnşaat Şirketi musallat oldu.
KÖY GİRİŞİNİ KAPATARAK EYLEM YAPTILAR
Köyde iki ayrı bölgede ocak isteyen şirketin bakanlığa yaptığı izin başvuru kapsamında Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı. ÇED mevzuatı gereği köyde yapılmak istenen Halkı Bilgilendirme Toplantısı öncesi köylüler ile Mersin Çevre Platformu bileşenleri köyün girişini kapatarak eylem yaptı. Eyleme Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız ile Ziraat Odası yetkilileri ve çevre köy muhtarları da katılarak destek verdi.
KÖYLÜ ŞİRKETİN OYUNUNU BOZDU
Kalabalığın köyün girişini kapattığını gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kiska Şirketi yetkilileri bölgeden ayrılarak kalabalığın dağılmasını bekledi. Mevzuat çerçevesinde tutanak tutarak toplantının yapılmadığının belgelenmesi gereği köylüler ile çevreciler de tarımsal üretimin önemli merkezlerinden biri olan yaşam alanlarını korumak için saatlerce bekleyerek şirketin oyununu bozdu.
“HAMZABEYLİ KÖYLÜSÜ KÖYÜNDE HUZURLA YAŞAMAK İSTİYOR”
Mücadeleye devam edeceklerini belirten köylüler adına konuşan Hamzabeyli Muhtarı Sencer Erdoğan, daha önce de Denka Şirketine karşı direnerek bölgeden kovduklarını anımsatarak, “Ne hikmetse mahallemizde bu taş ocakları sürekli açılmak isteniyor. Öncekini defettik şimdi ikinci bir şirket geldi ama biz köyümüzde taş ocağı istemiyoruz. Bölge taş ocağı açılırsa burada yaşam kalmaz. Tarım yapılamaz hale gelir. Bölgede zaten TOKİ’nin bir konut çalışması var ve MESKİ’de içme suyu çalışmaları yapıyor. Biz bunlara ek olarak taş ocağına geçit vermeyeceğiz.
Işıktepe, Çavak, Kocahamzalı ve Hamzabeyli’nin ortasına kurulmak istenen bu taş ocağı tüm Mersin’in sorunudur. Yetkililerden isteğimiz sesimize kulak vermeli; Hamzabeyli, köyünde huzurla yaşamak istiyor” dedi.
BAŞKAN YILMAZ: “BİZ KÖYLÜLERİMİZLE BERABERİZ”
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız da, ilçedeki 32 mahalleden biri olan ve kırsal mahalle statüsünde bulanan Hamzabeyli’nin halen köy vasfını koruyan bir yerleşim alanı olduğunun altını çizerek, “Hamzabeyli, köylerimiz ne gözümüzden ne de gönlümüzden uzaktır. Biz köylülerimizle beraberiz. Bunun için özellikle bizatihi bu eylemdeyiz.
Taş ocaklarını zararları malum. Ancak buradaki doğal dengeyi, buradaki yaşam alanlarını korumamız gerekiyor. Taş ocakları insanların yaşam, üretim alanlarını yok ediyor. Toroslar binlerce kilometrekareden oluşan bir bölge. Kurulmak istenen taş ocağı ile bu kentin, civar köylerin su hakkı gasp edilmek isteniyor. Taş ocağı Mersin’de, Toroslar’da kangren bir mesele haline gelmeye başladı. Şimdi belediye başkanı olduğum için değil yıllardır bu işlere dahilim, mücadele ediyorum. Ekolojik mücadeleye karşı benim hassasiyetim var, özellikle de taş ocaklarına ilişkin. Taş ocakları üretim, yaşan, tarım alanlarını bozuyorsa biz buna karşı çıkarız.
DÜNYA HIZLA GIDA KRİZİNE GİDİYOR, AÇLIK KAPIDA!
Burası nar, zeytin, narenciye ağaçları ile dolu bir üretim bölgesidir. Dünya hızla gıda krizine doğru gidiyor ki ülkemiz ve kentimizde aynı şekilde açlığa doğru gidiyoruz. Bu açlık neden doğuyor? Köylerde son 30- 40 yıllarda yaşanamaz hale getirmemizden… Köylerin boşalması ile kentlerde varoşlar oluşturuldu. Türkiye’deki tarım tipi Avrupa’daki gibi endüstriyel tarım yapmıyoruz ki zaten gerekli de değil. Biz Türkiye’de daha çok bireysel aile çiftlikleri ile bu ülkedeki insanların karnını doyuruyoruz.
“BİRİLERİNİ ZENGİN ETMEK ADINA TARIMI BİTİRMEYE DOĞRU GİDİYORUZ”
Toplam nüfusun önemli bir kısmını zaten kırsaldan kentlere taşımış durumdayız. Tarımın önemli bir kısmını bu nedenle bitirmişken şimdi bir de taş ocakları gibi dar çevrelerin işine yarayacak olan birilerini zengin etmek adına kalan tarımı da bitirmeye doğru gidiyoruz. Dolayısıyla sonumuz açlık. Buna tahammülümüz yok.
Bu toplumun en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden alacak olan bu tarz kuruluşlara biz karşıyız. Ve bu projenin yapılmasına izin vermeyeceğiz.
“YÜZDE 90’I YABANCILARA AİT LİMAN İÇİN TAŞ ÇIKARILMAK İSTENİYOR”
Buradaki insanlar hayata tutunmaya çalışan insanlar. Neden bu insanların hayatını bozuyorsunuz? Gidin daha yaşamın olmadığı dağı taşı tercih edin.
Ama muhtemelen buradan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ’nin (MIP) denizi doldurma projesi kapsamında limanı doldurmak için taş götürecekler ki bu da işin daha vahim bir tarafı. B köydeki şu daracık yoldan her gün 2 bin kamyonun Toroslar ilçesinin göbeğinden Akdeniz’e geçerek limana ulaşması düşünülüyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi?
Bunların hiçbiri hesap edilmeden sadece sermayesinin yüzde 90’ı yabancılara ait olan yani bir delikli kuruşu bile kalmayan liman işletmecisini karına kar katmak için böyle işler yapıyoruz. Biraz da halkı düşünelim. Kendimizi düşünelim. Biz kırsaldaki hayatı bitirdiğimizde açlık ile karşı karşıya kalacağız” diye konuştu.
“BU PROJE İLE DAĞLAR DELİK DEŞİK EDİLMEK İSTENİYOR”
Köylülere destek veren Çevre Platformu paydaşlarından Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan da, “Bugün buraya Hamzabeyli’de taş ocağı açmak isteyen Kiska Şirketi’nin halkı bilgilendirme toplantısına karşı halk direnişine katkı sunmak için geldik. Bu proje ile dağlar delik deşik edilmek isteniyor. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Mahalle muhtarlarımız, halk ile birlikte buradayız mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.