Lojistikçilerin gözü güneş enerjisinde


 

Türkiye’de, lojistik köy kurma çalışmalarına ilk başlayan şehirlerden olan ve yaklaşık 10 yıldır bu hayali gerçeğe dönüştürme mücadelesi veren Mersin, sektörün buluştuğu, “5. Ulusal Lojistik ve Tedarik Zinciri Kongresi”nde acı gerçek ile bir kez daha yüzleşti: Lojistik Köyü olmayan, lojistik kent o

Hediye Eroğlu

Mersin’de gerçekleştirilen, “5. Ulusal Lojistik ve Tedarik Zinciri Kongresi” sektörü buluşturdu. Divan Otel’de düzenlenen kongrenin açılışı törenle yapıldı. Toros Üniversitesi, Lojistik Derneği (LODER), Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ve Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) işbirliğiyle gerçekleştirilen kongrenin açılışına; Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Nejat Atilla Demirhan, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Gökbel, Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yüksel Özdemir, Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Genel Sekreteri Lütfi Altunsu, MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı Mustafa Cihat Lokmanoğlu, LODER Başkanı Gülçin Büyüközkan, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, ilçe belediye başkanları, il protokol üyeleri, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.

 

LOJİSTİKÇİLERİN GÖZÜ GÜNEŞ ENERJİSİNDE

Temel amacı; lojistik ve tedarik zinciri yönetimiyle ilgili sorunlara sorumluluk bilinci içerisinde enine boyuna tartışarak çözüm önerileri sunmak olan kongrenin açılış konuşmasını Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı ve Toros Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölüm Başkanı Doç. Dr. Köksal Hazır yaptı. Kongre kapsamında iki gün boyunca iki büyük panel düzenleneceğini belirten Hazır, 90 adet araştırmacının sunumunun tartışılacağı 22 oturumun gerçekleştirileceğinin de altını çizdi.

“Yaşadığımız dinamik dünya her gün yenilikler, farlılıklar ortaya koymayı ve Mevlana’nın deyimiyle her gün yeni bir şeyler söylemeyi gerektiriyor” diyen Doç. Dr. Köksal Hazır, bunun da ancak ilim, bilim ve Ar-Ge ile olabileceğini söyledi.

Gelişmiş ülkelerin, bağımlılığı azaltmak için petrol kullanımında kısıtlamaya gitmeye çalıştığını işaret eden Hazır, “Bu taaddüdü yerine getirebilmek için sanayiden lojistiğe hayatımızda her şeyi değiştirmemiz gerekiyor. Her işi mümkün olan en çevreci kaynaklar ile yapmak zorundayız. Örneğin Hollanda’da 2025’ten sonra petrol satışı yasaklanacak. Yani petrol tüketiminden herkes kaçıyor. Taşmacılık sektöründe de güneş enerjisine eğilim var.

Bu konu bundan sonra önemli bir başlık olacak” dedi.

 

LOJİSTİK KÖYLER KURMALIYIZ

LODER Başkan Yardımcısı Mehmet Tanyaş da, lojistiğin havalı bir kelime olduğunu ancak kazancının sanıldığı kadar çok olmadığını vurguladı. “Gemici olsaydık daha iyiydi” diyen Tanyaş, “Lojistik taşıma ötesi bir şeydir. İçinde depolama, katma değer hizmetleri, taşımanın tüm çeşitleri ve bunların kargosu olan bir boyuttur. Katiyen nakliye ile karıştırılmamalıdır. Lojistik; çok daha bilgi kökenli bir boyuttur” dedi.

Tedarik zinciri hizmetinin ise çok daha kapsamlı bir süreç olduğunu bildiren Tanyaş, ancak Türkiye’de bu sistemin henüz yeteri kadar bilinmediğini söyledi.

Lojistik sektöründe daha yapılacak çok iş olduğunu aktaran Tanyaş, bu yolda öncelikle lojistik köylerin bir an önce hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. “Bu konuyu çözmemiz lazım, devletten beklediğimiz en büyük olay lojsitik köylerin hayata geçmesidir” diyen Tanyaş, lojistik köy kavramının ilk kez Mersin’de dillendirildiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Bugün İspanya’da Zaragoza Lojistik Merkezi 17 bin dönümün üzerinde kurulmuş. Avrupa’da 100 tane lojistik köy var. Devletten en büyük beklentimiz Türkiye’de de bu konunun çözülmesi. Lojistik köy sorunu çözülmezse demiryolları hiçbir işe yaramayacak. Lojistik köyler kurulacak ki onlar arasında ring yapan demiryolları olacak. Demiryolu çalışırsa para kazanılır. Vagonlar giderken dolu, dönüşte boş olursa sonuç alamazsınız. Bunun için de lojistik köylere son derece ihtiyaç var. Yeni Başbakanımız zaten lojistik kökenli ve bu işleri iyi bilir. Bu nedenle bu konuyu da çözeceğine inanıyorum.”

 

KAZANMAK İÇİN LOJİSTİK ÜS OLALIM!

MTSO Başkanı Şerafettin Aşut da, dünyanın ticaret dengesinin değiştikçe, ticaretin haritasının da değiştiğine dikkat çekti. “Amacımız ve çabamız; Değişen bu haritada Mersin olarak; Hem Türkiye’nin, hem de Akdeniz havzasının lojistik üssü olmaktır” diyen Aşut, “Üs olmak, ‘merkez olmak’ gibi slogan vari şeyleri söylemeyi seven birisi değilim. Biz iş insanları gerçekçi insanlarız; Mersin’in lojistikte ve onun desteklediği tüm yan sektörlerde katma değer yaratan bir kent olmasını hedefliyoruz. Yani derdimiz; Birileri bize üs desin, merkez desin değildir;  Bizim derdimiz; lojistikte öyle bir alt ve üst yapı kuralım ki; Nakliyecimiz para kazansın… Bizim derdimiz; Öyle bir alt ve üst yapı kuralım ki; Bu katma değerin sonunda, ihracatçımız rekabetçi olsun, limanımız, gümrük komisyoncumuz para kazansın, firmalarımız lojistik maliyetleri düşürerek tasarruf etsin, verimli olsun, insanımız iş bulsun aş bulsun.

Bunları ortaya çıkaramadıktan sonra; Alakasız yerleri lojistik üs veya merkez ilan etmenin;

Masa başından illere ve bölgelere yapay sıfatlar dağıtmanın, ekonomimize zerre kadar yararı olmayacaktır, olmamaktadır…

Bizlerin tabela ekonomisine ihtiyacı yok; Bizlerin realist bir ekonomik yapılanmaya ihtiyacı vardır. Verimliliği esas alan bir ‘hedef oluşturma’ zihniyetine ihtiyacımız var” dedi. 

 

“HALA LOJİSTİK DEĞİL, NAKLİYE YAPIYORUZ”

Dünyada yaşanan sıkıntılardan Türkiye’nin de nasibini aldığını belirten Başkan Aşut, hiçbir uluslararası sorunun, ekonomik krizin, hiçbir uluslararası olumsuz gelişmenin içeride yapılması gereken işleri yapmaması kadar ülkeye zarar vermediğinin de altını çizdi.

“Hiçbir dış etken; Kendi projelerimizi yapmamamız kadar bizi engellememektedir” diyen Şerafettin Aşut, “Sizlere sormak isterim: Lojistik Merkezi olmayan bir lojistik kent olur mu?

Bu iddia; Üniversitemiz olmasın ama bilginin kenti olalım iddiası kadar anlamsızdır…

Lojistik, Türkiye’nin önemli bir sektörüdür.  Ancak, özellikle Mersin için omurga sektörlerden biridir. Mersin bu ülkenin giriş ve çıkış kapısıdır. Mersin Türkiye’nin ihracatta en büyük ikinci, ithalatta ise en büyük limanıdır.

Sadece Mersin’in değil, Türkiye’nin ihracat ve ithalatının büyük bir kısmının yapıldığı noktadır.

Mersin sadece Mersin demek değildir. Buna destek veren; içinde Adana, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, dış hinterlantında; Gaziantep, Kayseri, Karaman gibi üretimi ihracata dayanan illerin oluşturduğu yeni ekonomi bölgesi olan; Bizim üretimde ve dış ticarette “yeni Marmara” dediğimiz bütüncül bir ekonomi bölgesidir burasıdır.

Ancak, Marmara’dan sonra ülkenin en büyük ekonomi bölgesinin hayati noktası olan bu kent hala olmayan lojistik merkeziyle; Lojistik değil; ne yazık ki ‘nakliyecilik’ yapmaktadır.

 

LOJİSTİK YAPIYORMUŞ GİBİ Mİ YAPALIM?

Ancak, limana makul bir mesafede, belli bir alanda kümelenmiş, içinde demiryolu olan, elleçlemenin yapıldığı, hatta içinde gümrüğü olan bir lojistik merkez olmadan;, bu katma değer ve verimlilik nasıl sağlanacak? Bu işlerde rekabet nasıl sağlanacak? Başka ülkelerin lojistikte zayıflamasını mı bekleyeceğiz? Yoksa yine plansız ve programsız, bilgiye ve bilime önem vermeyen alaturka mantaliteye devam mı edeceğiz? Yani, lojistik yapıyor muş gibi, para kazanıyor muş gibi mi yapacağız?” dedi. 

 

İMAR SORUNUNA ÇÖZÜM BEKLENİYOR

Öte yandan kentte yıllardır çözüme kavuşmayan imar planları sorununun da sektörü olumsuz etkilediğine değinen Aşut, “Hala lojistik alanların, sanayi alanlarının tam anlamıyla işaretlenmemiş olmasının getirdiği kentsel karmaşa ise ayrı bir konu” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dış ticaretin önemli bir alt yapısı olan ve imar planlamalarının ihmalinden dolayı ayrı ayrı bölgelere mantar gibi saçılan antrepolar, kentin lojistik ve dış ticaret anlamında plansızlığının en büyük göstergesi. Tezatlar ülkesi olmanın gerçeği bu sanırım.

Bir yandan sektör adına en basit yatırımı yapamazken; Öte yandan sektörü yüksek teknolojili bir hizmet ve üretime entegre edecek projeleri yapıyoruz.

Derdimiz; gelişmeleri hiç olmazsa bir yerinden yakalamak. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak Türkiye’de ilkleri yaptık ve Lojistik sektörüne hizmet verecek olan bir ‘Tedarik Zinciri, Akredite Test ve Ar-Ge Laboratuarı’ açtık. İstedik ki, taşımacımız ürününü en sağlam, en verimli, zarar görmeden nasıl taşıyacağını bilimsel olarak bilsin; testlerini yaptırsın, ar-ge ve buna bağlı tasarımını yaptırsın. Bu taşımanın doğru tasarımını, simülasyonunu yapabilsin; üç boyutlu yazıcı ile bu paketlerin prototipini görebilsin. İstedik ki, doğru paketleme, doğru bir taşıma sitemi ile; sigorta konusunda kendisine sıkıntı yaratan gereksiz sigorta yüklerinden doğru ve bilimsel hesaplamalarla, teknolojiyi kullanarak kurtulsun. Ve bunlar aslında en ideal nokta olan ve yılan hikayesine dönen ‘Lojistik Merkezin’ içinde olsun.

 

“MÜDÜRLÜKLERİ AŞAMADIK”

Ama ülkemizin makus talihi olan, kemikleşmiş sorunu olan bürokrasiyi aşamamıştık. Okyanusları geçtik, derelerde boğulduk, bakanlarımızın desteğini aldık, müdürlükleri aşamadık. Kurumları aştık, kişileri aşamadık. Ama yılmadık, pes etmedik.  Kimseye küsmedik, suçlamadık, kapıları kapatıp ‘biz oynamıyoruz’ demedik. Çünkü Mersin için, ülkemiz için oyunu terk etme şansımız yok.

2023 ihracat hedefini iş dünyası olarak hep birlikte ortaya koyduk, onayladık, destekledik. Ancak, ‘500 milyar dolarlık ihracatın dört kat artacak olan yükünü nasıl taşıyacağız?’ diye sormadık. Şu iddianın altını çizerek vurgulamak istiyorum;  Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun gözü, Mersin ve Mersin’in lojistik avantajlarındadır. Ancak, her geç kalış bize katlamalı zararlar veriyor. İşte Çin; Çin Güney Kıbrıs Limasol Limanının işletmesini alıyor.  Bu gecikmeler olmasaydı, Mersin Lojistik Merkezini kurabilseydi, hab liman olabilseydi, Çin böyle bir şey yapamazdı. Ya da burada bir yatırım yapmak isteyecekti.

 

“HAVALİMANI VE HAB LİMANININ TAKİPÇİSİYİZ”

Öte yandan yeni yapılacak Uluslararası Havaalanı ve Konteyner Limanı zannettiğinizden çok daha fazla dikkatle izleniyor ve şimdiden hanemize birer artı olarak yazılmış durumda.

Altını çizerek bir kez daha vurguluyorum;

Yeter ki, eksiklerimizi tamamlamamıza izin verilsin, yeter ki, projelerimizin önündeki ‘bürokrasi’ engelleri bir daha önümüze çıkmasın, eğer Mersin Akdeniz’de, Türkiye’nin en büyük limanı ise, eğer Mersin Türkiye’nin en büyük ikinci Dış Ticaret Merkezi ise, eğer Mersin, 2-3 yıl içinde, özellikle kargo kapasitesiyle, Türkiye’nin en büyük Havalimanlarından birine sahip olacaksa, Mersin Türkiye’nin en çok lojistik firmasının olduğu kent ise ve eğer Mersin; Hab limanı olma, Toplama ve aktarma kenti olma yolunda ilerliyorsa;

Bu kentin ülke için kıymetini bilmeliyiz. Geleceğe ait umudumuzu koruyarak, devletimize, Mersin’e, sektörümüzün tüm dinamiklerine, iş dünyamıza olan güvenimizi bir kez daha ifade ediyorum. Çünkü bizler şikayet etmek ve mazeret üretmek için değil, yılmadan, yorulmadan çözüm üretmek için bu makamları işgal ediyoruz” diye konuştu.

 

“BİRLİKTE HAREKET EDELİM”

Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yüksel Özdemir de, kongrenin ‘Küreselleşmeyle Değişen Ticaret, Karma Taşımacılık, Doğu Akdeniz’de Lojistik’ temasıyla düzenlendiğini belirterek, bu konunun tüm taşıma disiplinlerini barındırdığını dile getirdi. “Bu bölge lojistiğin kalbi. Tüm kurumlar olarak bu sektörün gelişimine destek vermeliyiz” diyen Özdemir, küreselleşme ile değişen ve gelişen lojistik ve tedarik zincirinde hak edilen konuma ulaşabilmek için bütün kurumların birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. “Tüm sektörleri de içine alabilecek daha büyük organizasyonlar yapmamız gerekiyor” diyen Özdemir, “Bizim de bu işin içinde olmamız gerekiyor. Bölgemiz lojistiğin kalbi. Tüm kurumlarımız ile birlikte bunun arkasında olmalıyız. Çünkü tüm toplumlar uygularlıkları kendilerinin refahını arttırmak için gayret ve çaba sarf ediyorlar. Bu bizim bölgemiz için olan kaynağı mutlaka değerlendirmemiz gerekiyor” dedi. 

 

“BU YATIRIMLAR HAYATA GEÇERSE MERSİN SIÇRAMA YAPAR”

Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise Türkiye’nin değil aynı zamanda Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in en önde gelen ticari üssü olan Mersin’in bu kimliğinin; yapımı devam eden Çukurova Bölgesel Havalimanı, Akdeniz Sahil Yolu, Mersin Adana arası karayolunun 8 şeride çıkarılması, Silifke Mut Karaman Yolu, Otoyolun Taşucu’na kadar uzatılması ve Mersin Adana arası demiryolunun 4 hatta çıkarılması gibi devasa nitelikteki yatırımların tamamlanması ile iyice pekiştireceğini söyledi.

“Ulaşım altyapısının güçlendirilmesini amaçlayan bu projeler aynı zamanda lojistik bir üs olan Mersin’e bu yönde sıçrama yaptıracak, devletimizin ve hükümetimizin belirlemiş olduğu hedeflere azami katkıyı sağlama noktasında kararlılıkla ilerlemesini sağlayacaktır” diyen Çakacak, “İlimizin lojistik sektörünün gelişimine ivme kazandıracak ve ülkemizde yapımı planlanan 19 lojistik merkezden biri olan Yenice Lojistik Merkezi’nin altyapıya ilişkin birinci etabı tamamlanmıştır. İkinci etabı ile ilgili ihale hazırlıkları devam eden merkezin bir an önce faaliyete geçirilmesine büyük önem veriyoruz.

Ayrıca halen faaliyette olan Tırmıl Yük Merkezi yanında Taşkent Yük Merkezi ile ilgili de etüt çalışmaları devam etmektedir. Yapımı devam eden hava, kara ve demiryolu yatırımlarının ve lojistik merkez ile yük merkezlerinin tamamlanması ile birlikte Mersin Anadolu’yu dış pazarlara taşıyan köprü görevini daha güçlü bir şekilde ifa edecektir” diye konuştu.

 

KATKI SUNANLARA TEŞEKKÜR

Törende konuşmaların ardından; Mersin Büyükşehir Belediyesi, MTSO, MDTO, ÇKA, LODER ve Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği yetkililerine teşekkür plaketleri Vali Çakacak tarafından verildi.

Teşekkür plaketlerinin verilmesinin ardından tören, davetli konuşmacı Dr. Cengiz Tavukçuoğlu’nun keyifli anlatımıyla sürekli değişim ve gelişimin ne kadar önemli olduğunu anlatan sunum ile devam etti. 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA