Mersin’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkuyla kutlandı. Cumhuriyet Meydanında buluşan binler taleplerini haykırdı.
HEDİYE EROĞLU
Tüm dünyada olduğu Türkiye ve Mersin’de de coşkuyla kutlandı. Mersin 1 Mayıs Tertip Komitesi’nce organize edilen kutlamalar Millet Bahçesi önünde toplanan kortej ile başladı. Ellerinde flama, bayrak, afiş ve dövizlerle sloganlar atarak alanı dolduran işçi ve emekçi örgütleri geniş güvenlik önlemleri altında Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü.
Figen Kandemir ve Yılmaz Bozkurt sunuculuğunda alana giriş yapan sendikaların tanıtılması ile başlayan girişlerde polisin geniş güvenlik önlemi alması dikkat çekti. Basın mensuplarının zaman zaman zorluk yaşamasına neden olan güvenlik güçleri alanda sendika ve Türk bayrakları dışında farklı bayrak ve flamalara izin vermedi. Önceki yıllara nazaran katılımım düşük kaldığının gözlendiği alana siyasilerin ilgisi de düşük kaldı.
“KARDA KIŞTA, GECE GÜNDÜZ, ÇÖL SICAKLARINDA ALIN TERİ DÖKÜYORUZ”
Alana girişlerin tamamlanması ile kutlamalar konuşmalarla devam etti. Sahneye ilk olarak Türk- İş Sendikası’na bağlı Yol İş Mersin Şube Başkanı İrfan Gültekin çıktı.
Katılımcıları selamlayan Gültekin, “Selam olsun 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma gününde dünyanın dört bir yanında alanları dolduran milyarlarca yoldaşımız! Selam olsun işçi sınıfı!” dedi.
Sözlerine başlamadan önce 1977, 1989 ve 1996 1 Mayıs’larında katledilen işçiçileri anan İrfan Gültekin, 1 Mayıs şehitlerinin ölümsüz olduklarını söyledi.
“Günümüzde, dünya önemli siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmelerin yaşandığı tarihsel bir dönemden geçmektedir” diyen Başkan Gültekin, “Yıllarca süren pandemi döneminin hemen ardından bölgesel savaşlar, iklim krizi, kontrolsüz göçler, ekonomik krizler, 3. Dünya savaşını tetikleme ihtimali olan Rusya – Ukrayna savaşı, İran – İsrail çatışması, İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı giriştiği soykırıma varan saldırıları hepimizin hayatını etkileyecek tarihsel olaylardır. Bu tarihsel döngüde biz emekçiler hayat devam edebilsin diye canımızı dişimize takarak halklarımız için çalışmaya devam ediyoruz. Karda kışta, gece gündüz, çöl sıcaklarında alın teri döküyoruz.
“ÖRGÜTLÜ OLMAK GÜVENCESİZLİĞE, ZAMLARA KARŞI BİR SAVUNMA ALANIDIR”
Çeliğe, demire, taşa biçim verenler; gençleri yetiştirenler, uzağı yakın edenler, hastaları sağlığına kavuşturanlar bizleriz. Büroda, atölyede, laboratuvarlarda, dersliklerde, madenlerde, denizlerde çalışanlar ve dünyanın zenginliğini üretenler bizleriz. Ama biz bu ürettikleri zenginliklerden yeterince hak alamayanlarız. Üstüne üstlük güvencesiz, sendikasız çalışmaya mahkum edilen emekçileriz.
Mücadele arkadaşlarım, tüm ezilenler; yıllardır geçim zorluğu çeken emekçiler, ekmekten şekere, etten süte, meyve ve sebzeye kadar yapılan yüzde yüzü aşan zamlarla artık yaşamak zorlaştı. Zam dalgası sadece gıdayla sınırlı kalmadı; giyim, sağlık hizmetleri, barınma giderleri, ulaşım giderleri, eğitim giderleri de zamlandı. Bazı zincir marketlerin de bu hayat pahalılığına katkısı oldu. Oysa biz emekçilerin gelirleri bu fiyat artışlarının çok altında kaldı.
Bu hayat pahalılığının derinden hissedildiği bugünlerde sendikal örgütlülüğün önemi daha hissedilir oldu. Sendikal örgütlenme artık zaruridir. Örgütlü olmak güvencesizliğe, zamlara karşı bir savunma alanıdır. Güvencesiz çalıştırma biçimi taşeronlaştırma emekçileri günden güne daha da zorlamaktadır” diye konuştu.
“ÖZELLEŞTİRMELER DERHAL DURDURULMALI”
Konuşmasının devamında taleplerine de değinen İrfan Gültekin, taşeronlaşmanın sermayenin talebi olduğunu vurgulayarak, “Asla kabul edilemez” tepkisi verdi.
Özelleştirmelerle iş güvencesinin ortadan kaldırıldığını savunan Gültekin, kamu kaynaklarının sermayenin emrine sunulduğunu belirterek, özelleştirmelerin derhal durdurulması gerektiğini dile getirdi.
Asgari ücret bu enflasyonist ortamda yılda bir kez belirlenmektedir ki asgari ücretle yaşamakta olan milyonlarca emekçi çok zor şartlarda yaşamaya çalışmaktadır. Asgari ücret yıl içinde 3’er aylık dönemlerde yeniden belirlenmeli, enflasyon farkı ücretlere hemen yansıtılmalıdır.
“KIDEM TAZMİNATIMIZA DOKUNDURTMAYIZ”
Kıdem tazminatının kaldırılması talepleri son yıllarda gündem olmuştur. Kıdem tazminatımıza dokundurtmayız bu herkesçe bilinsin.
Kamuda kadroya alınan işçilere tayin hakkı verilmeli, zorunlu emekliliğe sevk edilmemelidir.
Sendikalar barış, demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlükler içinde mücadele etmiştir ve edecektir. Bu nedenle iş yerlerinde şiddete, ayrımcılığa, ötekileştirmeye karşı sendikalar üzerlerine düşeni yapmaktadır.
İstanbul sözleşmesine yeniden dönülmeli, kadınların hakları, LGBTİ+ hakları güvence altına alınmalıdır.
KHK’ler mahkeme kararı olmadan işinden edilen 135 bin kamu çalışanın hakları iade edilmelidir.
Yıllarca değer üretmek için çalışan, emek üreten emeklilerin insanca yaşayabileceği ücretler sağlanmalı, emeklilerin sendika kurmaları önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Laik, bilimsel, demokratik, ana dilinde eğitim vazgeçilemez bir zorunluluktur. Gerici, baskıcı, ırkçı yaklaşımlar eğitim ortamından çıkarılmalıdır.
Parasız sağlık her yurttaşın temel hakkıdır, sağlık emekçilerinin ekonomik hakları acilen verilmeli, sağlıkta şiddet engellenmelidir.
Mülakat adı altında uygulanan torpil yöntemi derhal sonlandırılmalıdır.
Vergide adalet hayata geçirilmelidir.
Türkiye genelinde 480 bin KHK’li çalışanın 430 bini belediyelerde çalışmaktadır. Belediyelerde çalışan emekçilerin iş güvencesi acilen sağlanmalı, belediye işçilerinin örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldırılmalı, belediyelerdeki taşeron işçileri kadroya alınmalıdır. Yine bu işçilerin tayin hakları tanınmalı, intibakları yapılmalı, sınavlara girmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Geleceği, umudu, zenginliği elleriyle üreten bu meydanda ve tüm dünyada 1 Mayıs meydanlarındaki emekçileri; emeğin özgürleştiği, yoksulluğun bittiği, savaşların sona erdiği, adaletin hâkim olduğu bir dünya kurma inancıyla hepinizi selamlıyorum” şeklinde konuştu.
Daha sonra LGBT + temsilcileri adına Yağmur Arıcan ve Mersin Kadın Platformu’ndan Ceren Damar da, bir konuşma yaparak özellikle kadın hakları konusunda ki taleplere dikkat çekti.
Konuşmaların ardından sanatçı İlkay Akkaya’nın sahne aldığı 1 Mayıs kutlamalarında renkli görüntüler yaşandı. Kutlamalar olaysız şekilde sona erdi.