YUSUFCAN GÜDÜK
İstanbul AFAD il Müdürlüğü’nde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) gerçekleşen iki atama tartışmalara neden oldu.
İstanbul AFAD İl Müdürlüğü’nde arama kurtarma teknisyeni olarak çalışmakta olan Yapı Yol Sendikası İşyeri Temsilcisi Hamdi Akgün ve Genel Örgütlenme Sekreteri Erbil Karakoç’un Şırnak’a gönderilmesine sendikadan ‘sürgün’ tepkisi geldi.
DEPREMDE KOLİSİ SKANDALI SÜRGÜN MÜ GETİRDİ?
Yapı Yol Sen Mersin Şube Yönetim Kurulu Başkanı Alaattin Süzer, sürgünün altında yatan gerekçenin; 6 Şubat depremleri sonrasında Doğuş Holding’in deprem bölgesine ulaştırılması için AFAD’a teslim ettiği yardım kolilerinin İstanbul AFAD İl Müdürlüğü’nün Yeşilköy’de bulunan yerleşkesinde tutulduğuna ilişkin haberler olabileceğini bildirdi.
“Yardım kolilerinin deprem bölgesine ulaştırılmamasına ilişkin gerekli araştırmaları yapacağına, yardım kolileri skandalının basına yansımasının sorumlusu olduğunu düşündükleri sendika yöneticilerimize baskı uygulamaya başlamışlardı” diyen Süzer, “Arama ve Kurtarma Birlik Müdürü Cengiz Karakuş sudan sebeplerle sendika yöneticilerimiz hakkında soruşturma açmış ve soruşturma sonucunda sendika yöneticilerimize ceza verilmiştir. AFAD Başkanlığı ve İstanbul İl Müdürlüğü sendika yöneticilerimize sudan sebeplerle vermiş olduğu ceza ile de yetinmemiş, sonrasında ‘trafik kazalarındaki’ artışları bahane göstererek sendika yöneticilerimizi Şırnak’a sürgün etmiştir.
Sendika yöneticilerimizin Şırnak’a sürgün edilmesinin tek gerçek sebebi idarenin basında çıkan haberden sendika yöneticilerimizi sorumlu tutmalarıdır.
Bu sürgün öncelikle kanuna aykırıdır. Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi başlıklı 18. Maddesinde ‘Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi, sendika işyeri temsilcisi, sendika il ve ilçe temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez’ hükmü bulunmaktadır.
Bu sürgün akla, mantığa aykırıdır. Şırnak’ta yaşanması muhtemel trafik kazaları gerekçe gösterilerek AFAD’ın en yoğun faaliyet yürüttüğü İstanbul’un sadece iki arama kurtarma teknisyeni görevlendirilmiştir. Bu görevlendirilen iki arama kurtarma teknisyeninden 1’i Genel Merkez Yöneticimiz 1’i ise İşyeri Temsilcimizdir. Araştırabildiğimiz kadarı ile İstanbul İlin ‘den Şırnak İlin’e son 10 yıldır tek bir görevlendirme dahi yapılmamıştır. Bu durumun akıl ve mantıkla açıklanabilir hiçbir yönü yoktur. İdare ipe un sermekte suçu birbirine atmaktadır.
Tüm bu yukarıda ifade ettiğimiz hususları kurum idarecileri ile görüştüğümüzde ise AFAD Başkanlığı görevlendirmeyi İstanbul İl Müdürlüğü’nün yaptığını, İstanbul İl Müdürlüğü ise görevlendirmeyi AFAD Başkanlığı’nın yaptığını ifade etmekte ve suçu birbirlerine atmaktadır. İdare ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde süreci inceleyerek bize bilgi vereceklerini ifade etmişlerse de bugüne kadar atılmış hiçbir olumlu adım yoktur.
Nitelikli ve kamu yararını gözeten afet yönetim hizmeti sunması gereken AFAD Başkanlığı ve İstanbul İl Müdürlüğü işini gücünü bırakmış hasmane bir tutumla basına yansıyan haberin sorumlusu tuttukları sendika yöneticilerimizi sürgün etmişlerdir” dedi.
AFAD’DA SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Öte yandan AFAD Başkanlığında çalışmakta olan kamu emekçilerinin personel yetersizliği sorununun devam ettiğin ide dile getiren Başkan Alaattin Süzer, “AFAD tazminatı ve fiili hizmet zammı talepleri karşılanmamıştır, yemek, yol, giyim yardımları ya ‘tasarruf tedbirlerine’ takılmış ya da çok yetersizdir. Muhtemel bir deprem sonrasında müdahale ve koordinasyon görevleri nedeniyle görev yapacak AFAD kamu emekçilerinin toplu olarak sevki ve güvenli konutta ikamet etmesi bir zorunlulukken, İstanbul İlin ‘de AFAD emekçilerine konut tahsis edilmemekte, sendikamızın bu yöndeki girişimlerine tahsis edecek konut yok diye yanıt verilmektedir.
İdare yukarıda saydığımız sorunlara çözüm bulmak yerine sendika yöneticilerimizi sürgün etmektedir. Bu sürgün kararı yukarıda ifade ettiklerimiz başta olmak üzere AFAD emekçilerinin haklı talepleri için yürüttüğümüz mücadeleye zarar vermesi söz konusu dahi değildir. Bu ve benzeri baskıların bizleri ve mücadelemizi yıldırması imkansızdır.
Buradan tekrar soruyoruz: AFAD Başkanlığı AFAD emekçilerinin personel yetersizliği, AFAD tazminatı, fiili hizmet zammı, yemek, yol, giyim yardımı sorunlarını ne zaman çözmeyi düşünmektedir?
İstanbul AFAD başta olmak üzere AFAD emekçilerinin bir deprem anında görevlerini yerine getirebilmeleri için ikamet etmeleri gereken güvenli konut sorunu ne zaman çözülecektir?
Büyük İstanbul depremi beklenirken asli amacı nitelikli kamusal hizmet yürütmek olan ve yirmi milyon insana hizmet verecek olan İstanbul AFAD, depreme ve afetlere soruşturmalar açarak sürgün cezaları vererek mi hazırlanmaktadır?
Kamu işvereni, Sendika Kanununu hiçe sayıp sürgün düzenini ile mi kamuda çalışma barışını koruyacaktır?
Deprem bölgesine gönderilmeyen yardım malzemeleri ile ilgili AFAD Başkanlığı ilgili Arama ve Kurtarma Birlik Müdürü Cengiz Karakuş hakkında etkin idari ve adli soruşturma açılmış mıdır?
Taleplerimiz; AFAD emekçilerinin personel, AFAD tazminatı, fiili hizmet zammı, yemek, yol ve giyim yardımı sorunları ve güvenli konut tahsisleri acilen karşılanmalıdır.
MYK üyemiz Erbil Karakoç ve İstanbul İş Yeri Temsilcimiz Hamdi Akgün’ün sürgün kararı iptal edilmelidir.
Sendikamız Yapı Yol Sen ve Konfederasyonumuz KESK sürecin takipçisi olacaktır. Nitelikli kamusal afet yönetimi hizmeti almak her yurttaşımızın hakkıdır. Yanlış giden her şeye dur diyeceğiz. Sorumlulardan hesap sorulana kadar fiili meşru hukuksal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” diye konuştu.